Yazar Söyleşilerinde Konuğum Genç Deneme Yazarı Mehmet Demir

Merhabalar bu hafta Milliyet blog okurları için genç deneme yazarı Mehmet Demir ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. İlk kitabı Papatya Kokulu Kadın 2017 Kasım ayında raflarda yerini aldı.

Yazar Demir; Sayın Aslı Hanım herkes yazabilir, hayatımı yazsam roman olur diyen milyonlar var. Lakin yetenek yoksa kalemi meşgul etmek de olmaz diye düşünüyorum. Yazmayı defalarca bırakmak istedim ancak sırtımı dayayacak, başımı koyacak bir omuz bulamayınca yine kaldığım yerden devam ettim. Yalnızlığımı tamamlayacak birini bulamayınca, kalem beni kendine bağladı bir gün mutluluğu bulunca yazmayı bırakmayı düşünüyorum, mutlu insan yazamaz diye düşünenlerdenim diyen çok beyefendi yazar kendisinin kaleme kağıda olan tutkusunu ve hayatına dair bilinmeyenler hakkında hoş samimi bir sohbet gerçekleştirdik.

Papatya Kokulu Kadın
Deneme dalında çok muntazam ve titizlikle hazırlanmış bir kitabı olan yazar Mehmet Demir: Kitabımın hikayesi; Sevdiğim kadın tarafından terk-edildim ve sonrasında yediğim darbeler üzerine kurulmuş bir deneme kitabıdır. Yazılarımda anı yaşayarak yazıyorum herhangi bir kurgu ne yazık ki yapamıyorum İfadelerini kullanan genç yazar Mehmet Demir ile yaptığımız söyleşi sizlerle.

Aslı M. Sarı: Mehmet Bey öncelikle sizi tanımak isteriz. Bize kısaca kendinizden bahseder misiniz? Kimdir Mehmet Demir?
Mehmet Demir: Öncelikle benimle böyle bir röportaj yaptığınız için sizlere ve emeği geçen herkese teşekkür ederim. Ben kimim? Kısaca özetleyeyim. Bir 11 Şubat gecesi dünyaya gözlerini açan ve aslen Kahramanmaraşlı olup, ancak doğduğundan bu yana İzmir’in Buca semtinde ikamet etmekte olan birisiyim. Çekirdek ailenin tek oğlu ve ilkokul, ortaokul, lise derken şuanda Ege Üniversitesinde "Endüstriyel Kalıpçılık" bölümü öğrencisiyim.

Aslı M. Sarı: Yaratıcı yazarlık kursları ile ilgili bir tecrübeniz var mı? Bu kursları faydalı bulur musunuz yazar olmak isteyenler için, yoksa yazmak daha çok yetenek midir size göre?
Mehmet Demir: Yazarlık kursları hakkında sosyal medya ve yayın evi sitelerinde karşılaştım.  Ancak bu konu hakkında pek bilgim ve tecrübem yok. Faydalı olacağını düşünüyorum ama yetenekle karşılaştırmak gerekirse tahterevalli ile yani dengenin önemiyle örneklendirmek isterim. Çünkü yetenek yoksa kalemi meşgul etmek de olmaz diye düşünüyorum.

Aslı M. Sarı: Konularınızı nasıl seçiyorsunuz? Konu seçimi tesadüfi mi oluyor ya da hayatta karşılaştığınız bazı olaylardan mı etkilenip yazıyorsunuz?
Mehmet Demir: Hayatta yaşadığım o anlık ya da geçmişte iz bırakan konuyla ilgili seçim yapıyorum.

Aslı M. Sarı: Ben gece yazarım Mehmet Bey sizin yazma saatlerinizden, eşreflerinizden bahseder misiniz? Mesela nasıl bir ortamda yazmayı tercih ediyorsunuz?
Mehmet Demir: Ortam kesinlikle sessiz ve sakin bir yer olacak ve ben de sizin gibi gece saatlerinde yazan birisiyim. Gece dediysem genelde sabaha karşı...

Aslı M. Sarı: Kitabınızda kendinizden soyutlanmış karakterlerimi yoksa sizi yansıtan karakterlerimi anlatmak daha güzel geliyor? Yani eserlerinizin sizi yansıtması hoşunuza gider mi?
Mehmet Demir:  Kitabımda tamamen beni yansıtan bir karakter var. Çünkü birebir yaşadığım şeyleri kaleme aldım.  Eserin, beni yansıtması oldukça hoş ve hiç rahatsız da olacağımı düşünmüyorum.

Aslı M. Sarı: Bir yazar olarak okuduğunuz ve beğendiğiniz yazarlar kimlerdir?
Mehmet Demir: Aslında pek çok kişi var hangisini size söyleyebilirim bilmiyorum ama bana genel olarak Dünya Klasikleri yazarları daha cazip geliyor. Yerli yazarlardan da Hüseyin Nihal Atsız ve Sabahattin Ali diyebilirim.

Aslı M. Sarı: Kitabınızı yazmaya başlarken kurguyu önceden mi belirlersiniz? Yoksa bütün olay örgüsü siz yazdıkça mı gelişir?
Mehmet Demir: Anı yaşayarak yazıyorum herhangi bir kurgu ne yazık ki yapamıyorum.

Aslı M. Sarı: Yazmak sizin için hayat boyu sürecek bir serüven mi yoksa yazmayı bırakmayı düşündüğünüz bir zaman var mı?
Mehmet Demir:  Yazmayı bırakmak istedim ancak sırtımı dayayacak, başımı koyacak bir omuz bulamayınca yine kaldığım yerden devam ettim.

Aslı M. Sarı: Genç bir yazar olarak, edebiyat dünyasında gördüğünüz en bariz sorun nedir? Bu soruna ne gibi bir çözüm önerisi sunulabilir?
Mehmet Demir: Sorun şu ki benim gibi herkes bir şey yazıyor ve bize taban eğitimi devletin vermesi daha doğru olacak.  Az önce yazarlık kursu demiştiniz. Yapıyı devletimiz kurarsa eğer daha kaliteli eğitim ve daha güzel eserler çıkar diye temenni ediyorum.

Aslı M. Sarı: Gelecek ile ilgili projelerinizden bahseder misiniz?
Mehmet Demir: Pek çok projem var ama önceliğim Norveç’teki gibi bir sistemin bizde de olmasını dilerim. Çoğumuz bilemeyebilir ve okuduğum bir yazıda bu ülkede her kitabın en az bin tanesi çoğaltılıp, kütüphanelere dağıtılıyormuş. Keşke bizde de olsa... Neyse, projem buna benzer bir şey. Yani adeti çoğaltıp herkese ulaştırmak.

Aslı M. Sarı: Yeni bir roman-deneme projesinin müjdesini verdiniz. Kitap ne zaman çıkıyor ve okuru bu yeni romanda ya da denemede ne gibi sürprizler bekliyor?
Mehmet Demir: Eğer kitleyi oluşturursam, 2018 Aralık ayında çıkacak ve önceki kitaba benzer bir kitap olacak

Aslı M. Sarı: İlk kitabınızı çıkartmayı ne zaman ve nasıl düşündünüz?
Mehmet Demir: 2017 Kasım ayında çok fazla istek üzerine kitaba dönüştürüp, baskı yaptırdım. Ben baharda çıkarmak istiyordum ama daha fazla bekleyemeyiz deyince herkes ben de çıkarmak zorunda kaldım.

Aslı M. Sarı: Kitabınızı hikayesi nedir. Kısaca bahsedebilir misiniz?
Mehmet Demir: Kitabımın hikayesi, sevdiğim kadın tarafından terk edildim ve sonrasında yediğim darbeler üzerine kurulmuş bir deneme kitabıdır.

Aslı M. Sarı: Kitabınızı yazmaya başlarken olay örgüsü siz yazdıkça mı gelişti?
Mehmet Demir: Yazdıkça ve hatırladıkça devamı geldi diyebilirim.

Aslı M. Sarı: Kitap yazarken konuları nasıl seçiyorsunuz? Konu seçimi spontene mi oluyor ya da hayatta karşılaştığınız olaylardan etkilenip mi yazıyorsunuz?
Mehmet Demir: Konu seçimi yok aslında... O an ki hislere bağlı.  Daha çok yaşadığım ve etkilendiğim olaylara.
.
Aslı M. Sarı: Güzel bir okur kitlesi yakaladınız. Kitaplarınız ile sizce ilgili dönütler nasıldı?
Mehmet Demir:  Birkaç kişi harici genel olarak beğendiklerini ve devamını beklediklerini dile getirdiler. Hepsine teşekkür ederim...

Aslı M. Sarı: Sizi yazmaya iten şeyler nedir?
Mehmet Demir:  Yalnızlığımı tamamlayacak birini bulamayınca, kalem beni kendine bağladı.

Aslı M. Sarı: Kimsenin okumayacağını bilseniz bile yazar mıydınız?
Mehmet Demir:  Acılarıma dost olan kelimeleri nasıl olur da yalnız bırakabilirim.

Aslı M. Sarı: Yazmak sizin için hayat boyu sürecek bir serüven mi yoksa yazmayı bırakmayı düşündüğünüz bir zaman var mı?
Mehmet Demir: Mutluluğu bulunca bırakmayı düşünüyorum.  Ama zor olursa bırakmak, kalemime tekrar dönerim.

Aslı M. Sarı: Türkiye’de kitap yayımlamak zor mudur? Bir kitabı yayımlatmak için hangi süreçlerden geçmek gerekir?
Mehmet Demir: Türkiye, sanırım bu konuda en zorlu bir ülke olsa gerek. Eğer popüler biriyseniz, basit bir cümle yazsanız bile sizi ileriye götürülürler. Ama değilseniz imkansız gibi bir şey.  Yayımlatmak için önce editör kontrolünden geçmeniz ve onay almanız gerekiyor.

Aslı M. Sarı: Günümüzde gençlerin sosyal mecralarda çok zaman geçirmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Mehmet Demir: Huzuru insanlarda bulamayınca sosyal medyada arıyoruz. O gençlere ne yazık ki her an katılabilirim... Ama dilerim ki herkes huzuru sosyal alemde değil de yanındaki kişi ve kişilerle bulur.

Aslı M. Sarı:  Eskiden yazarlar görünmezdi şimdi ki yazarlar şöhretli olma baskısı mı hissediyor?
Mehmet Demir: Tabi ki şöhretli olmayı istiyorlar ve istiyorum.  Aslına bakılırsa konu çok derin. Çünkü sanatı sadece şarkı söylemek sanan onlarca insan var ve haliyle bizi basitlik kutusunda saklıyorlar. Biz de haliyle çırpınıp kendimizi ifade etmeye çalışıyoruz.

Aslı M. Sarı: Neden şiir ve öykü değil de roman ya da deneme yazarlığı?
Mehmet Demir: Öykü aklımda her zaman yer alıyor ama öykü yazmak için fazlasıyla boş vaktim ve içimdeki yaranın dinmesi gerekli diye düşünüyorum.

Aslı M. Sarı: Son olarak genç yazarlara tavsiyeler desem ve gündemde ısrarla kalmaya devam eden bir türlü bitmek bilmeyen çocuk istismarları hususunda söylemek neler söylemek istersiniz?
Mehmet Demir:  Genç yazar arkadaşlarıma naçizane teklifim elinizden geldiğince farklı kitaplar okuyun ve okutun. Elbet biri hayatımıza yön verecek ve bizi mutluluğa götüren şey olacak. Çocuk istismarları hakkında da hep savunduğum ve istediğim şey var.  Ya müebbet ceza ya da kısırlık suçuyla yargılansın suçlular.

Sayın Mehmet Demir, çok teşekkür ediyorum bu hoş sohbetiniz için. Yolunuz açık, başarılarınız daim, kaleminiz kavi olsun. Yazın yolculuğunuzda başarılarınızın devamını dilerim.

Aslı Hanım, bu güzel yazın yolculuğum hakkında merak edilen soruları aracılığınız ile yanıtladım. Samimi ve güzel sohbet için ben teşekkürlerimi sunarım.