- Kategori
- Blog
Yazarlar ve okurlarla tanışmak
Ancak, o zamanlar gençtik. Libidomuz yüksekti. Yaşamın ve Türkiye’nin kerrakelerinden habersizdik. Örneğin, derginin 2 sahibinden birinin, şu anda çok izlenen dizi fimler prodüktörü olan Fatih Aksoy olduğunu belirteyim. Öbürü de, Ergenekon’dan içeri alınan Adnan Akfırat’tı.
Yani, o zaman 1. liberalizm henüz yeni gelmişti. Şimdi, 3. liberalizm miyadını tamamlamış durumda.
Liberalizmlerin getirdiği değer yargısı erozyonu, en çok aydınları vurdu. Eskiden kitap okumamak düşünülemezken, şimdi bunu gururla beyan edebilmek moda.
Dolayısıyla, o zamanın okurları ve yazarlarıyla, şimdinin okurları ve yazarları birbirinden çok farklı. Aynı insanlar olsa bile, çok farklı. Örneğin, ‘Yeni Olgu’nun siyasal metin yazarlarından biri, şimdilerde bir iki on yıldır yalnızca futbol yazıyor.
Bir de ben yaşlandım. Tüm moruklar gibi, huysuz, tahammülsüz ve enerjisiz oldum çıktım.
O nedenle, son 5 yıldır okurlarımdan ve blogdaşlarımdan uzak durmayı yeğliyorum. Melokomik bir platonik durum yaratıyor ama olsun.
Yine de belirteyim: Milliyet Blog’un 2007 başındaki ilk toplantısına gelmek istedim ama ayağımı feci burktum ve 1 ay yatalak oldum. O günden beridir de, toplantı izlenimlerini okudukça tüylerim diken diken oluyor, iyi ki gitmemişim.
Okurlarımla ve yazarlarımla buluşmamın bir tek koşulu var ki onu hala kullanıyorum: Seminer / konferans ciddiliğinde ve ağırlığında ve 25 yaş altındaki kişilerden oluşan gruplarla muhatap olmaya hazırım. Bu, yüzyüze gelme olabilir, internet aracılığıyla sesli, görüntülü, yazılı iletişim olabilir.
Yazmayı sürdürmemin tek nedeni var: Düşünce üretmek. Tek başıma üretebileceğim düşünceleri zaten üretiyorum. Birlikte üretilecek düşünceler için de, toplumsallığa açığım ama hümanizme tümüyle kapalıyım.