Yazıklar olsun

Sana yakıştıramadım dedim sonra ben de. Olsun, demek ki hala umut var dedi, ya yakıştırsaydın bu olumsuzlukları bana? Umutla doldum ben de memleketime karşı sonra, yakıştıramıyorum diye hala.

Sağlam bir fıkrayla başlayalım önce;

Erkek kaplumbağa evde su bittiğini duyunca karısına gel beraber gidelim demiş, hem dolaşmış oluruz. Tamam demiş karısı hazırlanmaya başlamış. Bir tane kap al diye seslenmiş kocası. Kadın kaplumbağa hazırlanırken unutmuş kap almayı ve yola koyulmuşlar. Yirmi yıl sonra dereye varmışlar ki kadın kaplumbağa kap almadığını farkedip kocasına söylemiş. Çok kızan kocası karısına hemen gidip getirmesini söylemiş. Kadın kaplumbağa ise ben gidersem sen ben gelmeden su içersin diye tutturmuş. Erkek kaplumbağa da eşine o gelmeden su içmeyeceğine dair söz vermiş. Kadın kaplumbağa gitmiş, erkek olanı da onu beklemeye koyulmuş. Otuz yıl kırk yıl elli yıl altmış yıl geçmiş karısı gelmemiş. Artık karısının yolda başına bir şey geldiğine ve dönmeyeceğine kanaat getiren erkek kaplumbağa en azından bir iki yudum içeyim de sıcaktan ölmeyeyim diye düşünüp suya eğilirken çalılıkların arasından yaşlanmış halde çıkan kadın kaplumbağa kocasına seslenmiş; biliyordum sözünde durmayacağını, iyi ki sana inanıp da gitmemişim eve.         

O kadın kaplumbağa gibisin ey memleketim. İşini gücünü bırakıp benim ne yaptığıma odaklısın. Gidip su kabını getirsen ne sen ne ben yaşlanırdık, ne su içmeye dereye inerdik, ne de sen bize suç üstü yaptığını sanırdın. Bugün Salih Memecan'ın karikatürünü gördüm. Mesaj attım gönülden; 'abi sen uğraşma, ben senin yerine de utandım!' Yakışıyor mu diye düşündüm ve yakışmıyor diyemedim. Eyvah eyvah...

Yine emanete bırakıp vicdanları, onlar olmaksızın yaşama savaşı içine girdi canım ülkem. Sizler ve bizler olduk yine. Ölüm haberleri geliyor birbiri ardına ve kimsenin yüreğini yakmıyor. Yıllarca gözünden sakındığı fidanlarını toprağa veriyor analar ve bu yeni tartışma platformu olmaktan başka etki yaratmıyor diye üzülürken şimdi espri konusu bile yapılmaya başlandı. Yazıklar olsun be. Bencilliğin bu boyutuna, kendi çocuğunun ateşi çıktığında dünyayı dar ederken gencecik bir beden daha toprağa koymadan yapılan bu pervasız yorumlara, emanette unutulan vicdanlarınıza yazıklar olsun. Kaplumbağa öldü ulan, daha neyi bekliyorsun? Neyin kini bu? Sen şimdi dini temsil ediyorsun ya, o dine duyduğun saygıya da yazıklar olsun... En yakın arkadaşlarım, dostlarım bile benden, senden, yanındaki dostundan bahsedildiğini unutup küfrediyor siyasetçilere uyup. Daha dün Başbakan'dan sonra dindar bir dostum da  tekrar etti, mayası bozuklar diye...

Sana yakıştıramadım dedim sonra ben de. Olsun, demek ki hala umut var dedi, ya yakıştırsaydın bu olumsuzlukları bana? Umutla doldum ben de memleketime karşı sonra, yakıştıramıyorum diye hala.