Yedi Kocalı Hürmüz filmine yorumumdur

Ülkemizde olup bitenler, şehitlerimiz , grizu patlaması nedeniyle ölen maden işçilerimiz, çok acı, Allah geride kalanlara sabır versin, dayanma gücü versin, ölenler nur içinde yatsın, ateş düştüğü yeri yakıyor, yüreğimiz o insanların acılarını paylaşırken, hayat devam ediyor ve ben sinemaya Yedi Kocalı Hürmüz filimine gittim.

Eleştirmenlerin eleştirileri çok sert ve acımasızdı ama buna kendim karar vermeliyim dedim, filime gittim. Harika vakit geçirdim, Nugül Yeşilçay oldukça başarılı bir Hürmüz olmuş, fındık kurdu Gülse de muhteşemdi, hele kocalar (!) ayrı ayrı başarılı oyunculuklarıyla , seyirciyi güldürdüler.

Artık klasik olan bu oyun, aslında bir tiyatro oyunu, Ezel Akay başarılı bir biçimde sinemaya uyarlamış, emeğe saygılı olunması gerektiğini, egolarmızın esiri olarak, acımasızca eleştirmeden önce biraz da karşımızdakinin yerinde olarak düşünsek acaba neremiz eksilir çok merak ediyorum.

Nurgül'ün her kocası ile ayrı konuşması, cilvesi, nazı gerçekten görülmeye değer, komik bir filim olmuş bayağı.

Dekoru eleştirenler , sponsor olmayı düşündüler mi? Eğer yönetmenin yeterince bütçesi olsaydı o dönem İstanbul evlerini, mahallelerini çok güzel yeniden inşa edebilirlerdi, ne yazıkki bazı şeyler için sermaye gerekiyor!!!

Ayrıca ben dekoruda basit olmasına rağmen çok yaratıcı buldum, en önemlisi, eğlendim, güldüm, güzel vakit geçirdim.

Filimi beğendim.

Bir kızılderili atasözüyle yazımı bitirmek istiyorum ".Komşunun makosenlerini giyerek , kırk gün yürümedikçe komşunu yargılama."Oturduğun yerden eleştirmek kolaydır, aynı şeyi sen yapabiliyor musun? Bunu düşün !!!