Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Eylül '14

 
Kategori
Şiir
 

Yedi Renge bürünen Tanrı'nın intikamı

Gecelerimiz su gibi akıp gidiyor
Susarak, iç çekerek, ah'lar ile
Mutluyuz, içimiz en keskin çakılar ile kazılırken
Her mevsim ağır geliyor bedene
Yaralar derinleştikçe daha da kolaylaşıyor gülmek
Umursamamak ve rahatsızlıkları dillendirmek daha bir kolay oluyor
Komaya girene kadar üzüm yiyor, rakı içiyoruz
Sonra dışarıda bir kıyamet kopuyor
Mikail şimşekler çakıyor,göğü yedi ayrı renge bölüyor
Mavinin yedi ayrı tonu önce göğü sonra denizi boyuyor
Ve biz, biz insan olarak yaratılan varlıklar geceleri susmaya devam ediyoruz
İçimizdeki karamsarlık aydınlığın doğmasını engelliyor
Tanrı bize daha bir içtenlikle bakıyor
Eğer tanrının gözleri olduğunu bilseydim gözleri derdim gözleri maviye çalan o gözler hep yaşlı
İçine akıttığı yaşlar gözlerinde birikiyor ama hiçbir vakit yanaklarından süzülmüyor
Ve O bırakıp gidiyor bizi, içimize daha içimize
Her birimizin içine bir parçasını bırakıp gidiyor.
Artık ne geceler sıcak ne de aydınlık yakın duruyor
Ve inkar edilen her bir doğru hak ettiği karşılığı büyük acılar yaşatarak bulacağını göğün en koyu mavisi arasından müjdeliyor..
 
 
Toplam blog
: 29
: 59
Kayıt tarihi
: 03.11.13
 
 

Hala Kocaeli Üniversitesinde okumakla meşgulmuş gibi görünen ama en büyük meşguliyeti düşünmemeye..