- Kategori
- Deneme
Yeni Çağ'cılara bakılırsa yaşamdan ders almayıp üst sınıfa geçemezsek...
..."hayat bir okuldur" görüşünü kanıtlar, aynı sınıfı tekrarlar dururuz.
"Abla"nın çalıştığı işyerlerinden birinin patronu, arkadaşı bir kadındır: Bir pazar günü, sabah işyerinde "abla", kızkardeşi, patron, sekreter buluşur kahvaltı yaparlar, kahvelerini içerler, fincanlarını kapatıp havada çevirler. Baktığı fallar çıkan, ilk fırsatta bir vergi numarası alıp fal için fiş kesip vergisini ödeyeceğinin altını çizerek belirten ufak tefek sarışın, kadınsı tavırlı bir adam gelir, kapatılmış fincanları ve sahipleACrini tek tek içeri alıp gördüklerini aktarır.
8 yıl öncesi yaşanan bu günden "abla"nın aklında, şu ana kadar gerçekleşmemiş bir akciğer rahatsızlığı bilgisi, gerçekleşmiş üç yüksek tepeye bayrak dikiyorsun! biçiminde ifade edilen üç büyük başarı ve adamın ne bilmek istersin? sorusuna karşılık olarak "abla"nın ben ünlü olacak mıyım? sorusu kalır. Adam uzuun uzun fincanı evirip çevirir ve "abla"da neredeyse takıntıya dönüşen menhus cevabı verir: İkinciden sonra... Neyin ikincisinden sonra, konusuna açıklık getiremez, ne kadar uğraşsa, dürüst biridir, görAmediği birşeyi söylemez.
İzleyen zaman boyunca "abla" 2'lere, iki kocayı geride bırakmıştır o olamaz çok şükür! iki kere yaptığı/yaşadığı şeylere dikkat kesilir, kontrol etmesi gereken ne çok ikinci şey vardır! Arada, bu yaşamımda değil belli ki, bir sonraki, buna göre ikinci sayılabilecek yaşamımda herhalde! deyip dalga geçerek takibi bıraktığı da olur.
O pazardan az bir zaman sonra 17 Ağustos depremi olur, kızlar, bak, bunu bilemedi meselâ... deyip kendilerince falın tutarlılığını iptâl ederler ama "abla" fala inanır, geçmişi biliyorsak geleceği de biliyor olmamız gerekir, gibisinden kendince çok tutarlı bir açıklaması/dayanağı vardır.
Öte yandan, Yeni Çağ'cılara bakılırsa, dünyaya bu kez öğrenmek istediklerimizi deneyimleyeceğimiz bir yaşam plânıyla geliriz. Gelmeden önce bir tiyatro oyunu planlar gibi tüm bağlantılarıyla, amacı, bir üst gelişmişlik düzeyine ulaşmak olan bir kurgu geliştiririz. Yaşamın ana amacının gelişmek olduğunu bilen "abla"nın Basiret Hanım'la cân-ı gönülden paylaştığı bu görüşe göre, bu aynı zamanda, ehil birilerinin baktığı falın inanılırlığı/güvenilirliği fikrini destekler. Yaşadıklarımızdan bir ders almazsak, bir üst düzeye/sınıfa geçemezsek, hayat bir okuldur, görüşünü kanıtlarcasına aynı sınıfı tekrarlar dururuz.
Aklındaki bir çok soruyu açıkladığını gördüğü bu düşünce, şu ana dek 2 meselesini çözememişse de üzerinde durulmaya değerdir "abla"ya göre...