Yeni dış politika enstrümanı olarak enerjinin yeri ve alternatif enerji kaynakları

Enerji üstüne politika oluşturma çok eskiden beri izlenen bir yoldur. Enerji bir ülkeyi ayakta tutan en önemli ayaklardan biridir.

Küresel iklim değişikliği, petrol kaynaklarının giderek azalması, petrol fiyatlarındaki artış ve artan nüfusa paralel olarak gelişen enerji ihtiyacı ülkeleri yeni yollar aramaya itmiştir. Enerjiye ihtiyacı olan ülkeler olsun enerjiyi üreten ülkeler olsun ilişkiler hep enerji üzerine kurulmakta.

Petrol üreten ülkelerin üretimlerini bir kısıp bir artırması enerjinin en önemli kalemi olan petrolün fiyatının artmasına, dolayısı ile tüketici konumdaki ülkeleri tehdide yönelik değil midir? Son zamanlarda en büyük doğalgaz üreticisi konumundaki Rusya’nın, Ermeni-Türk ilişkilerinin iyileştirilmesi karşısında Azerilerin gaz kozu ile karşılık vermesi başka ne ile izah edilebilir. O halde ne yapmalıyız? Alternatif ya da Yenilenebilir Enerji Kaynakları arayışlarına ülke olarak bizde gecikmeden ayak uydurmalıyız.

Alternatif enerji kaynakları, fosil yakıtlara alternatif olarak sunulan bazı enerji çeşitleri için kullanılan bir terim. Çoğunlukla, geleneksel olmayan ve çevreye etkisi az olan enerji türleri için kullanılıyor. Alternatif kelimesi bazı kaynaklarda, fosil yakıtlara karşıt olacak şekilde kullanılırken, bazı kaynaklarda “yenilenebilir enerji” kavramı ile değişerek kullanılıyor.

Yenilenebilir enerji ise güneş, rüzgar, yağmur, gel-git ve jeotermal ısı gibi doğal kaynaklar için kullanılan bir terim. Yenilenebilir enerji teknolojilerinin güneş ışığı, rüzgar gücü, hidroelektrik/micro hidro, biyoyakıt gibi farklı çeşitleri bulunuyor.

Biyoyakıt

Bitkiler büyümek için fotosentez yapar ve atık üretirler. Bu atıklar direkt yakıt olarak ya da likit biyoyakıt üretiminde kullanılıyor. Bu atıklardan biyodizel, ethanol ve yakılabilen küspe üretiliyor.

Jeotermal Enerji

Jeotermal enerji, Dünya yüzeyinin altında depolanan ya da atmosferdeki, okyanuslardaki ısının kullanılarak enerjiye dönüştürülmesine deniyor. Dünya’da ilk jeotermal jeneratör 1904 yılında İtalya’da kurulmuş. Dünya’daki en büyük jeotermal enerji tesisi Kaliforniya’da yer alıyor.

Güneş Enerjisi

Güneşin ışıyan sıcaklığının ve ışığının enerji şeklinde kullanılmasıdır. Güneş gücü ise gün ışığının fotovoltaikler ile elektriğe dönüşmesini ifade eder. Güneş enerjisi günümüzde evlerde aydınlatmada, ısınmada, tarımda, deniz suyundan içilebilir temiz su elde edilmesinde ve ulaşım araçlarında kullanılıyor.

Rüzgar Enerjisi

Rüzgar enerjisi, rüzgar türbinlerinin kullanılarak rüzgardan alınan enerjinin kullanılabilir bir enerji türüne örneğin elektriğe dönüştürülmesidir. Rüzgar enerjisi küresel iklim değişikliğinin önlemesinde önemli bir role sahip. Su Enerjisi ya da Hidro Enerji

Suyun hareketinden ve sıcaklık farklılıklarından faydalanarak enerji üretilmesidir. Sudan enerji üretmek için, hidroelektrik enerji, micro hidro, barajsız hidro sistemler, dalga enerjisi, okyanus sıcaklık farkından faydalanarak kurulan sistemler, gel-git sistemleri gibi pek çok farklı yöntem bulunuyor. Ülkemizin bir enerji koridoru olduğu iddialarının geçerli devamlı olması dışa bağımlılığı azaltan alternatif kaynaklara kafa yorulması gerektiğini unutmamak lazım…

Yakın bir gelecekte enerjinin dış politika enstrümanı olarak sahneye daha etkin çıkacağı da unutulmamalı.