Yeni gelen her yıl eski yılları hatırlatır

Yıllar öncesinin bir yılbaşı günü, Balat ' ın eski rum evlerinden biri. Yerdeki tahtalar bir gün önceden fırçalanmış temizlenmiş ve güzel görülsün diye suya katılan sarı boya ile yeniden silinmiş. Perdelerin mis gibi sabun kokusu ile, tahtaların kokusu birbirine karışmış. Oldukça şişman madam.saçlarını arkadan toplamış, süslenmiş onunda da parfümünün kokusu evin içini sarmış. Hava oldukça soğuk. Sobanın etrafı kıpkırmızı, çok odun atılmış, ev sıcak olmalı. Konuklar üşümemeli.

Masada her şey hazır, masanın tam ortasında ise kocaman buram buram kokan paskalya çöreği. Bu çöreğe saat gece 12 den önce el sürülmesi yasak. Neden mi çünkü yapılırken içine şans parası konmuş. Yeni yılda bakalım bu para hangi parçadan çıkacak. Büyük küçük herkes meraklı. Paskalya kesilir şans buya çörek diliminde para bana çıkar. Aradan tam 55 yıl geçti hala parayı gözüm gibi saklarım.

Dışarda lapa lapa kar yağıyor, eski Balat evlerinden yükselen kahkahalar, çocuk sesleri, ilerden duyulan bir roman havası, o biter , çiftetelli renkli olan kültür farklılıklarının hepsini görmek mümkündü.

Gece 12, 15 bir bakarsınız bir yanık ses, İYİİİİİ BOZAAAAA arkadan çıngıl çıngıl çıngırak sesi. Geceyi içilen üzerinde sarı lebleri ile nefis baza ile tamamlamak.

Geçmişten geleceğe yaşanmış ve yaşanacak her şeye şükürler, tüm dualarım insanların her geçen günde daha mutlu olmaları , YENİ BİR YIL TÜM İNSANLIĞA MUTLULUK VE GÜZELLİKLER GETİRSİN .