Yeni Gezi Olayları nasıl önlenir?

Herkesin hatırlayacağı üzere Taksim'de Gezi Parkı'ndaki ağaçların kesilmesini protesto ile başlayan ama sonrasında bir komünist kalkışma denemesi ve başbakan Erdoğan'ı devirme operasyonu olduğu anlaşılan olayların üzerinden çok süre geçmedi. İllegal örgütler meydanlarda  boy gösterirken bu gruplara sempati besleyen ve işin ciddiyetini kavrayamamış bir kitle de bilmeden maşa olarak kullanılmış oldu. Kurmaca ve düzmece yalan haberleri sosyal medya da sürekli pompalayarak bu çirkin oyunda yer aldılar.

Bu kurmaca haberlerin doğruluğunu araştırmadan, bilmeden paylaşanlar incelendiğinde ortak paydalarının dine biraz mesafeli ve bu yüzden de önyargılı bir şekilde başbakan Erdoğan’a kızgın bir kitle oldukları görülüyor. Sırf bu yüzden de başbakana karşı neredeyse kin dolu bir yaklaşım sergilediler. Tüm haberlerin düzmece olduğunun ortaya çıkmasından sonra bile illegal radikal komünist grupları desteklemeye devam ettiler.

"Gezi Olayları"nın üzerinden aylar geçti. Fakat yazın bitmesi, Kurban Bayramı'nın geçmesi ve okulların açılmasıyla yeni olaylar ve gösterilerin olacağı yönünde kanaatler mevcuttur. Çeşitli istihbarat raporları ve analizler bu senenin sonuna doğru ve 2014 yılındaki yerel seçimler öncesi en az iki-üç kez büyük olayların tezgahlanabileceğini gösteriyor. Bu nedenle vatanını ve milletini sevenlerin rehavet göstermemesi gerekiyor.

Yeni "Gezi Olayları" Nasıl Önlenir?

Gezi Olayları’nda başbakana karşı tutum sergilemiş olanların bu tutumlarının sebebi Başbakanı bağnaz yobazlar kesimler ile aynı kefeye koymalarıdır. Her ne kadar başbakan bağnazlığa karşı söylemlerde bulunsa, demokrasiyi savunur bir çizgi içinde olsa da her ne kadar haksız olsalar da gezici ekibin başbakan hakkındaki algısı değişmemiştir. Türkiye’de AK Parti hükümeti tarafından gerçekleştirilen onca olumlu icraata, altyapı yatırımlarına ve ekonomideki olumlu gelişmeler bu gezici gruplar tarafından taktir edilmemektedir.

Hükümete Düşen Görev Ne Olmalıdır?

Hükümet ulaşamadığı bu kemik tabanı kazanmak için yobaz kesimlere olan farkını belirginleştirmelidir. Dinin onların savunduğu bir din olmadığı gerçek İslam’ın Kuran-ı Kerim’de bize bildirildiği gibi bir din olduğu vurgusu arttırılmalıdır. Her türlü yobazlığa, bağnaz düşünceye, sünnet olarak iftira edilen ama Kuran’a aykırı kurallara ve bid’atlara (1) karşı kararlı tutumunu sergilemelidir. Bu da ancak gerçek dini yanı Kuran-ı Kerim’de Allah’ın bizlere buyurduğu İslam’ı savunarak gerçekleşabilir. Zaten İslam bir barış dinidir. Her türlü düşünceye karşı toleranslıdır. Gerçek demokrasi gerçek İslam ile mümkün olur. Kuran-ı Kerim’i savunmak bu noktada demokrasiyi de savunmak demektir.

Müslümanlar Ne Yapmalıdır?

Bu noktada sadece başbakan değil dini ve mukaddes değerleri savunan kişilere de düşen görevler vardır. Gerçek İslam sanata, bilime önem verir. Müslüman ister ateist olsun ister başka dine mensup olsun herkese toleranslı ve hürmetlidir. Bu yönü ile gerçek müslüman gerçek bir demokrattır. Türkiye’deki müslümanların Kuran-ı Kerim’de bize gösterildiği şekilde bir tavır içinde olup herkese karşı şefkatli olmalıdır. Ancak bu şekilde “gezici ekip” gerçek müslümanlığın ne olduğunu görecek ve belkide tavırları değişecektir.

Bedri Edis Yılmaz

http://bedriyilmaz.com

http://instagram.com/bedri_yilmaz

https://twitter.com/bedri_yilmaz