- Kategori
- Yılbaşı
Yeni yıla fıkralarla giriyorum
2008 senesinin son demlerini yaşadığımız bugün söz konusu yıla veda ederken 2009’a merhaba diyoruz. Acısıyla, tatlısıyla bir yıl daha geçti, hayatımızdan. Bir yaş daha yaşlandık, aslında.
Yurdumuzda ve dünya da birçok hadiseler cereyan etti. Kiminin neticesi bize hüzün verirken, kiminin ki ise yüzümüzde tebessüm meydana getirdi.
Umarım ki her yeni yıl yeni bir ümit ve bu ümidin hakikatle neticelenmesinin yılı olur.
Ben de bu yıl nihayete ererken yeni yıla yeni bir ümitle ve bu ümidi beslemek ve birazcıkta siz okurlarıma tebessüm ettirebilmek adına bugünkü bloğumu fıkralara ayırdım. Çam sakızı, çoban armağanı size vereceğim en güzel armağanlardan birisinin de gülmek olduğunu düşündüm.
Bu itibarla yeni yılınızı en içten dileklerimle tebrik ediyor, sizin için seçmiş olduğum fıkraları takdim ediyorum. Hayırlı, mutlu ve umutlu yıllar.
Harun ÖZYURT
*** *** *** *** *** *** *** ***
Tatbikat
Temel ve Dursun hava tatbikatı yapıyorlarmış. Daha sonra uçaktan atladıkların da herkesin paraşütü açılırken Temel’in ki tüm çabasına rağmen açılmamış. Temel hızla düşerken Dursun’a:
- Ula dursun, benim paraşüt açılmadı, ne yapacağım? Der. Bunun üzerine dursun yanıt verir:
- Bir şey olmaz uşağum nasıl olsa tatbikat yapayruk.
*** *** *** *** *** *** *** ***
İngilizce Biliyormuş
Temel ilk kez yurtdışına gitmiş. Gemi Liverpool Limanına yanaşırken, Temel iskeledeki İngiliz’e bağırmış:
- Tut şu halatı!
İngiliz’ de yine hareket yok.
Temel bu sefer ortaokuldaki İngilizcesi ile bağırmış!
- Do you speak English?
- Yes… Yes.
Temel öfkeyle bağırarak:
- O zaman tut şu halatı.
Kaleci Temel
Büyük bir binada yangın çıkmış. Binanın üst katından da çığlıklar geliyormuş. Bir kadın bebeği kucağında mahsur kalmış. Binanın etrafını saran kalabalıktan Temel:
- Hanum ablacuğum ben Trabzonspor kalecisiyim. At çocuği tutacağum oni.
Kadın çaresiz çocuğu salmış. Temel söz verdiği gibi vücut hareketi ile çocuğu kontrol etmiş. Sonra da Bir… İki… Üç… Degaj
Paraşüt
Temel ve Cemal paraşütle atlıyorlar. Sonuna doğru paraşütlerini açmaya karar veriyorlar. İbre 600 metredeyken ibreye bakan Temel:
Açalum mu? Diye sorar.
Cemal yanıt verir: “Daha çok var uşağum.”Demiş.
Temel tekrar ibreye bakar.500m, 400m, 300m, 90m, 80m…30, 20, 10…
Temel:"Açmayalım da, geldik zaten."