Yenikapı’dan demokrasi çıkmaz

Dün İstanbul Yenikapı’da miting vardı. Rakam da veriliyor, beş milyon kişi. Türkiye’de bugüne kadar beş milyon kişi bir araya toplandı mı bilmiyorum. Hatta Halide Edip’in o meşhur Sultanahmet mitingiyle bile karşılaştırılıyor.

 

Her şey muhteşemdi. Birlik beraberlik üst seviyede, sanki herkes oradaydı. Ama buna rağmen nedense ben ve benim gibi bazıları ikna olmadık. Milletin mitingiydi ama biraz AKP damgası taşıyordu, belki o yüzden. Bazıları için öyle olabilir ama ben böyle şeylerle ilgilenmiyorum. Şov duygusu veren hiçbir yapıda demokrasi olmaz. Çünkü demokrasi sessizdir, barışın bağırmaya ihtiyacı yoktur.

 

Herkes bu mitingden kendine göre bir şeyler aldı, Türkiye hariç; ülkem yine bir köşede boynu bükük kaldı! Mitingin en görkemli unsuru nazlı bayrağımız bile yücelerde ağlıyordu.

 

Demokrasi şehitleri için yapılanlar çok anlamlıydı. Çünkü vatan için canlarını vermişlerdi. Onlar için ne yapılsa azdı. Öte yandan elbette kıyaslanamaz ama Gezi eylemleri de sonuçta bir demokrasi hareketiydi. Orada hayatını kaybedenlere nasıl davranıldığını gördük. Yani bu tür durumlarda devlet muhalif ayrımı yapılmaksızın gerçekten demokrasi mücadelesinde ön safta duranlara gereken değer verilmeli.

 

Mitingde öyle bir coşku vardı ki adeta mitinge katılanlar ülkesini seviyor, katılmayanlar sevmiyor gibi bir durum oluştu. Yani bu beş milyon bizim vatanseverlerimizdi. Bizim beş milyon vatanseverimiz vardı.

 

Bu beş milyon kişi bir olay nedeniyle bir araya geldi. Tıpkı 78 yıl önce Kurtuluş savaşımızda olduğu gibi. Yani bıçak kemiğe dayandığı zaman. Zaten biz Türk milleti varlığımız söz konusu olunca canımızı dişimize takıyor ama vatanı yükseltmek ve yüceltmek için parmağımızı bile oynatmıyoruz. Yani kurtulmak için önce batmamız gerekiyor.

 

Meydandakilerin samimi duygularından kimse şüphe edemez. Keşke gelişmişlik ve demokrasi konusunda da aynı duyarlılığı gösterebilsek. Beş milyon kişinin demokrasi diye haykırdığı demokrasi adına mitingler düzenlenen bir ülkede demokrasi ve insan hakları bakımından dünyadaki yerimiz hem hayret verici bir durum hem de içimizi acıtıyor. Belki de bu nedenle böyle.

 

Yani siz şimdi bir yandan vatan hainleri mezarlığı kuruyor, sapıkları hadım ediyor, idam gelsin diyorsunuz; öbür taraftan beş milyon kişi meydanlarda demokrasi diye haykırıyorsunuz. İhtimal ki o kalabalığın içinde kadın katilleri bile var. Bize de işte bu yüzden inandırıcı gelmiyor!