Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Ekim '18

 
Kategori
Siyaset
 

Yerel Seçimde Nasıl Aday Olunur?

Yerel Seçimde Nasıl Aday Olunur?
 

Yerel seçimlerde adaylık… Yerel seçimlerde nasıl aday olunur? Büyükşehir, il, ilçe belediye başkanlığı aday adaylığı… İl genel meclisi adaylığı… Belediye meclisi adaylığı… Muhtarlık adaylığı… Şartları.

Yerel seçimlerin yaklaşmasıyla birlikte belediye başkanı, il genel meclisi veya belediye meclisi üyeliği, daha olmadı muhtarlık… pek çok kişinin rüyalarını süslemeye başlar.

Siyasetin içinde olanlar, kendilerini siyasete adamış olup bu hedeflerin peşinde koşturanlar konu hakkında hepimizden fazla bilgi ve deneyim sahibidir.

Tereciye tere satacak değiliz. Sözümüz onlara değil.

Yaklaşan yerel seçimlerin gündeme ağırlığını koymasıyla birlikte oturdukları yerden heveslenmiş olabilecek evindeki, kahvehanedeki, sokaktaki yurttaşlaradır bilgilendirme, ya da bilgilendirme demeyelim de, konu üzerinde fikir jimnastiği yapma… çabamız.

Dedik ya, profesyonel siyasetçiden görüş almak kuşkusuz en sağlıklısı…

Bizimkisi dışarıdan gözlemlere ve belki kulaktan dolma bilgilere dayalı fikir beyanından ibaret sayılmalı.

Yarım asrı deviren yaşam deneyimlerimize ilave birkaç araştırma yaparak ulaştığımız kanaatlerimizi paylaşalım dedik.

Sürç-i lisan varsa affola…

2019 Martında yapılacak yerel seçimlerde büyük şehir, il ve ilçe belediye başkanlıkları, il özel idaresi ve belediye meclisi üyelikleri ile muhtar ve ihtiyar heyeti aza seçimleri yapılacak.

Siz de aday olmak istiyorsunuz ve konu hakkında yeterli bilgi ve deneyim sahibi değilsiniz. En açık ve özet şekilde anlatacağız.

En sondan başlayalım.

Muhtar ve ihtiyar heyeti adaylığı en kolay olanıdır. Hiçbir yere başvurmaya gerek yoktur. Aday, ihtiyar heyeti arkadaşlarıyla beraber seçim günü oy pusulasını seçim sandığı kabinine bırakır, en çok oyu alırsa seçilir. Bu kadar basit…

En çok oyu alınca seçilme tamam da, en çok oyu alabilecek kadar tanınma, reklam, propaganda… takdir edersiniz ki o kadar kolay değil.

Son yıllarda özellikle çok güzel muhtarlık ofislerinin hizmete sokulmasıyla beraber bu makama kurulmaya heveslenen kişi sayısında da astronomik patlama meydana geldi.

Propaganda döneminde adaylar kıyasıya yarışıyor. Ve açıktır ki, bu işler bedava değil. Parayla, çevreyle, destekçiyle, çalışmayla… oluyor.

Öyle kolay değil yani… Ne dersiniz? Var mısınız denemeye?...

Sonra belediye meclis üyeliği adaylığı var.

Bu aslında bayağı bir yerel meclis.

Belediyelerin her türlü icraatları bu meclisin onayından geçiyor. Meclis kendi içinden bir başkan ve birkaç üyesinden ve bazı belediye bürokratlarından oluşan belediye encümeni seçiyor. Encümen belediyenin kamulaştırma, bütçe vb. her alanda en etkili yönetim organıdır. Belediye başkanının icraatlarının esası onayladığı bu kararlardır.

Belediye meclisi üyeleri arasından komisyonlar kurulur. Plan bütçe komisyonu, imar komisyonu… gibi.

Özellikle imar komisyonu hakkında muhtelif şehir efsaneleri vardır. Herhangi bir yerden arazi kapatıp orada imar düzenlemeleri yaparak servet sahibi olma veya birilerini servet sahibi yapma gibi… Doğru olduğunu sanmıyoruz. Siyaset tarihimizin, “ateş olmayan yerden duman çıkmaz” atasözümüze düşürdüğü gölgeyi kaldırmak bizim işimiz değil, diyip konumuza dönüyoruz. Şunu biliyoruz. Belediye meclisi üyeliği aday adaylığı çok revaçtadır. İlçe eşrafının gözü kara kesiminin tercihlerindendir. Aday listesine adını yazdırabilmek kıyasıya çaba ve bazen rekabet gerektirir.

Sonra bir de il genel meclisi adaylığı konusu var. Bu meclis, kararları valilik onayına tabi il özel idaresi karar merciidir. Büyükşehirlerde yetkileri büyükşehir belediye meclisine geçmiştir. Reel fiiliyatta pek bir işlevleri yoktur. Ama unvan havalıdır. Üyelik kazanmakla vilayetin muteber simalarından olunur.

Belediye başkanlıkları hakkında ahkâm kesmek haddimizi aşmak olur. Bu öyle bir makamdır ki, kimileyin pek çok milletvekili ve hatta bakan bile belediye başkanı olmak için koltuklarını gözü kapalı bırakmaya razı olurlar. Hikmeti sebebi nedir, o kadarına aklımız ermez.

Türkiye genelinde belediye başkanlığı, il genel meclisi ve belediye meclis üyeliklerinin toplam sayısı onbinlerle ifade olunabilir.

Ve buralara seçilebilmek için ne çok kişi nasıl zorlu bir faaliyet içindeler halen, pek çoğumuzun haberi bile yok.

Muhtarlığa nasıl aday olunur açıkladık. Peki ya diğer makamlara aday olmanın yolu, şartları nicedir?

Yerel seçimlerde başa yarışan partiler belli. AKP, CHP, MHP, İYİP ve HDP…

Bir kere bizim de gönlümüzün sultanı, “komünist” Ovacık Belediyesi ve başka bazı “bağımsız adaylık” örneklerindeki istisnalar kaideyi bozmaz.

Seçilebilmenin ilk şartı, bu partilerden birinden aday gösterilebilmektir.

İkinci şart, bu partilerden, yerelinizde seçimi önde bitirme ihtimali yüksek olanından aday gösterilmeyi başarabilmiş olmanız gerekir.

Peki bu partilerin sizi aday göstermelerini sağlamak için ne yapmak gerekir?

Hemen belirtelim. İstediğiniz partiye baş vurabilirsiniz. Aday adayı olmak için her partinin uyguladığı bir tarife vardır. O meblağı ödersiniz, sizi aday adayı yaparlar… sorun yok. Ama belirtelim, aday adaylığından adaylığa terfi edemezseniz yatırdığınız parayı geri alamıyorsunuz.

Başvurunuzu yaptınız ve sonucu heyecanla bekliyorsunuz.

Aday gösterilip gösterilmeyeceğinize nasıl karar verilecek, kim ya da kimler karar verecek, onu da açıklayalım.

Bu konuda partiler birbirlerine üstünlük taslarlar. Kimi daha demokratik olduğunu, diğerlerinin demokratik hareket etmediklerini iddia eder.

Sükseli laflar yarıştırılır.

Ön seçim, temayül yoklaması, anket, aday yoklaması, teşkilatların görüşlerinin alınması, merkez yoklaması…

Türlü çeşitli aday belirleme yöntemleri tartışmalarına, iddialaşmalarına tanıklık ederiz.

Bunların hiç birine kulak asmayın. Hiç birinin gerçekliği de kıymeti de önemi de yoktur.

Tek bir gerçek vardır, o da kimin aday olacağına karar vermeye yetkili tek merciin “genel merkez” olduğudur. Diğer tüm yöntemler sadece ve sadece genel merkez adaylarının kabul ettirileceği şartlarda hayatiyet kazanabilir.

Ve bu tüm partiler için böyledir.

“Efendim, CHP öyle değildir…” Sen bunu benim külahıma anlat. CHP’nin delegelik sisteminin nasıl işlediğini[1] de biliyoruz. Yazdık.

Başvuru yaptığınızda da göreceğiniz üzere her bir aday adaylığında karşınıza sayısız rakip çıkacaktır.

Bunlardan pek çoğu bütün bu işlerin inceliklerini bilen siyaset ekabirlerinden olacaktır.

Her birinin yukarılara kendini beğendirebilme, aday yaptırabilme… hususlarında türlü çeşitli yöntemleri, becerileri, faaliyetleri vardır.

Ve bu yarışta başarılı olabilmenin yegâne koşulu tüm bu faaliyetlerde başa güreşebilmenin gerektirdiği parasal olanaklara sahip olabilmektir. Bunun da iki yolu vardır. Ya kendi paranız bu çabanın gerektirdiği miktarın üstünde olacak, ya da kendinize, seçilirseniz bir şekilde geri ödeme garantinize kani bir sponsor bulacaksınız.

Öyle kolay değil. Öyle ucuz da değil.

Ve bunlara rağmen bu işe soyunduysanız, tüm bu çabanın getirisiyle götürüsünün bir birini dengelediğine dair genel ve yaygın kanaatin gölgesiyle de başa çıkmanız gerekmektedir.

Tüm aday adaylarına bu zorlu yolculuklarında başarılar diliyorum.

Bir hususu da belirteyim, ben oy kullanmayacağımdan sözlerime atfedeceğiniz kıymetin derecesiyle  alâkalı değilim.

 

Kenan IŞIK

 

 

 
Toplam blog
: 432
: 2964
Kayıt tarihi
: 16.05.07
 
 

Mülkiye mezunuyum. Emekli müfettişim. Ankara'da yaşıyorum. S'oligarşi isimli kitabı yazdım. Kitap..