Yıl 2009 30 Ağustos ...

Türk ordusu hedef alınmış, saldırılar aralıksız sürüyor.

Yıl 2009

Ordu çaresiz, düşman düşman değil, düşman ordu değil…

Savaşsa savaşamaz.

En son dört askerin kendini bilmez bir subay tarafından yaşamını yitirmesi fırsat kollayanları tam gaza getirdi.

***

Bakın şimdi bir anımı anlatayım size.

Askerim, Erzincan subay ordu evinde, resepsiyon nöbetindeyim.

Otel tatbikat sonrası bakım dolayısıyla boş. Tek misafir yok ve alınmıyor.

Saat 02 civarı, içeri iki asteğmen giriyor. Bir gece önce ordu evinde kaçak kaldıklarını tespit ettiğimiz iki asteğmen.

Odada kalmak istiyorlar komutanla telefonlaştırıyorum. Sonuç olarak bir oda veriliyor, odasına çıkıyor, üniformasını giyip aşağıya beni dövmeye iniyor. Bana bir tokat atıyor. Bende dönüp bir yumruk vuruyorum.

Tutuklanıp mahkemeye çıkıyorum.

Ordu evine girişte karısına kimlik sorduğum için benimle tartışan hakim üsteğmen karşımda.

Bana ilk sözü şu oluyor.

“Allah’ın işine bak seni elime düşürdü”

Bana üç buçuk yıl hapis cezası veriyor.

En güzel çağımda, hayatımda karakola girmemişim, yüzde bir milyon haklıyken üç buçuk yıl hapis cezası alıyorum.

***

Ne köylülere tezek yediren subayı savunabilir hiçbir kimse, ne bu el bombasıyla dört gencin ölümüne sebep olanı.

Ne de Kenan Evren'in bu ülkeye yapmış olduklarını.

Bunlar münferit olaylardır. Aynen başıma gelen olay gibi. İki kendini bilmezin karşıma çıkması gibi. 18 ay Askerlik yaptım ve bir o kadar askeri cezaevinde kaldım. Yüzlerce Onbaşı, Çavuş, Subay Astsubay hatta general tanıdım. Yüzde doksan dokuz nokta dokuzu… adam gibi adamdı. Hiçbir kurumumuzda olmadığı kadar, temiz, güvenilir, namuslu, dürüst, iyiliksever ve vatanını koşulsuz seven insanlar topluluğu.

Hepsi özenle seçilmiş yüz binlerce insan.

Marketten üç kilo domates seçin içinden mutlaka çürük çıkacaktır. Hanginiz vazgeçtiniz domatesten…

Ordu dün benim ordumdu, bugün de benim ordumdur, yarında benim ordum olacaktır.

Hiç kimse heveslenmesin, Türk Ordusunun silahsız da yenilmeyecek kadar güçlü bir alt yapısı var.

Yine hiç kuşkum yok, bu psikolojik savaşın galibi de TSK olacaktır. Ve tüm kalbimle inanıyorum, TSK kendi içindeki her türlü çürüğü ayıklamaya devam edecektir.

Her şartta her daim nice zaferlere. Zafer Bayramımız kutlu olsun.

Not: Haddim değil ancak, Genelkurmay her bölüğe mutlaka Eratın gidip derdini anlatabileceği bir birim kurmalı. Elmalarla Armutlar çok daha kolay ayrılacaktır.