Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Ağustos '07

 
Kategori
Psikoloji
 

Yılmazdı O!

Yılmazdı O!
 

Yılmaz denen insanların yıldığını gördüm ben!
Yine bir gidiş. Yine bir yoksunluk rüzgarı. Ateşler içinde bir rüya. Koyu karanlıklar içinde boğuluyorum adeta. Rüya değil gerçek sanki. Bu nasıl bir elveda. Nasıl gidersin böyle apansız. Ne çok seneler geçti aradan görüşmeyeli. Ne çok özlemiştim, o güzel yeşil gözlerini. Yiğenlerinin içinde, en çok beni severdin, bilirdim. Ama görüşmeye vakit bulamazdık, bulmazdık belki. İkimizde umursamazdık. O kadar özlerdikte birbirimizi, bir telefon dahi açmazdık.

Gece rüyama giren sendin. Vedalaşmadan gitmek istemedin, biliyorum. Ben senin vedanı bile anlamadım. 'Kötü bir kabus bu', dedim. Korktum. Sabaha kadar gözüme uyku girmedi. Nereden bilebilirdim onun sen olduğunu, bunun yalnızca bir veda olduğunu. En çok da buna kanadı yüreğim. Doya doya bir veda bile edemedim sana.

Kısa bir hayattı seninkisi. Nankör bir hayattı. Herşeyi kısa sunmuştu önüne. Acılar yaşadın, hatta yaşattın. 'Böyle olmamalıydı', diyorum hala. Bu kadar erken gitmemeliydin. Kandırdı seni o beyaz görünümüyle. Beyaz oluşuna aldanıp inandın ona. Oysa günden güne eritti seni. Ne varsa sende aldı hepsini senden. Geriye kemikleri sayılan bedenen tükenmiş, bedenen olduğu kadar ruhuda artık tükenmeye yüz tutmuş bir insan bıraktı. Aldı bizden seni. Beyaz görünen o karanlık dünya.

Veda bile edemeden gittin işte gencecik yaşında. 'Bunuda mı görecektim', dedim, cenazen toprağa verilirken. Sen miydin gerçektende o kefenin içindeki. İnanamadım buna, hala inanamıyorum. Sanki bir gün çıkıp gelecek gibisin. O gömülen sen değildin sanki. Acı oldu gidişin, sen bile hiç konduramazdın kendine ölümü. Ne kadarda güvenirdin gençliğine, kendine. Ama o beyaz yalan alıp götürdü seni. Arkandaki o gözü yaşlı, hala sana deli gibi aşık kadına ve iki yavruya acımadan.

Rahat uyu orada, bu dünya sana biraz ağır bir yük vermişti. O güzel omuzlarının gücü yetmedi bunu kaldırmaya.
Sığındığın herşey yalnıştı senin için. Bedenini bile aldılar elinden. Rahat uyu şimdi. Sorumluluklardan, acılardan uzaktasın. En çok da ilgiye, sevgiye ihtiyaç duydun biliyorum, utanıyorum. Kimse vermedi bu hisleri sana. Kimse paylaşmadı yüreğinin bir köşesini.

Anne baba sevgisi bile yoktu hayatında. Hep eksikti bir yanın bu yüzden. Beyaz yalana inanmanda bunun etkisi çoktu biliyorum. Ona sığındın, bizim yerimize. Hepimiz suçluyuz, hepimiz hatalı. Ne kadar boşvermişiz birbirimize. Ama artık çok geç. Hepimiz ittik seni o karanlığa. Sevgisizlik ona inanmanda en büyük etkiydi muhtemelen. Ama artık çok geç... Gittin sen...

Yarınlara olan umudunu kaybederek gittin, gözleri yaşlı insanlar bırakarak gittin ardında. Ne kadar acizmişiz, ne kadar suçlu. Sana bir avuç sevgiyi çok görmüşüz, aramamış sormamışız. Ancak ahlanmayı biliyoruz şimdi. İş işten geçtikten sonra. Öyle ki, vedalaşmaya gelmişsin, içindeki alevlenen hasretle, kör olan ruhum onu bile anlamamış işte.

Toprağın bol olsun, huzura kavuşmuşsundur umarım. Hepimizi affet... Sana bunu hiç söyleyemedim, belki artık çok geç ama, duyuyorsundur beni umarım. Geç olsada bil istiyorum.

"SENİ ÇOK SEVİYORUM!.."

 
Toplam blog
: 71
: 727
Kayıt tarihi
: 14.07.07
 
 

Almanya doğumluyum. Kocaeli'de oturuyorum. Üç yaşında bir oğlum var. Anadolu Üniversitesi Kamu Yönet..