- Kategori
- Gündelik Yaşam
Yok artık daha neler...
Günlerden bir gün iki kızkardeş -ki yaşları 20 ve 23- beraber tatile gitmeye karar vermişler.. Atlamışlar bir otobüse... Annelerinin ceplerine sıkıştırdığı paralarını idareli harcamalarına yönelik bazı konuşmalar yapmışlar... Fikirlerinde yıllardır beraber vakit geçirememenin acısını çıkartmanın gerektiğine dair de bir düşünce warmış... Öyle ki birisi yıllardır ailesinden ayrı İzmir'de üniversitede okumuş ve bu sene mezun olmuş, bir diğeri yıllarca ÖSS'yi kazanabilme mücadelesi vermiş ve sonunda Ankara'da hep hayalini kurduğu üniversiteyi kazandıktan sonra ÖSS'ye hazırlanırken çalıştığından daha fazla çok çok daha fazla çalışırken buluvermiş kendini... Yani kendilerince çoktan hak etmişler bu tatili...
Küçük kız kardeş biraz endişeliymiş... Kız kıza acaba başlarına birşey gelmeden tatil yapabilecekler miymiş?.. Abla kendinden emin yatıştırmış kardeşini, "yok artık daha neler" demiş...
Ama aradan birkaç dakika geçmiş sadece... Otobüsün televizyonundan kaybolan küçük kız Ebru Çiftçi'nin ölüm haberi ve o korkunç hikayesi anlatılmaya başlamış....
İkisinde de bi burukluk oluvermiş birden... Otobüste oturdukları koltuğun dört bir köşesi ağabeyler amcalar ve erkek arkadaşlarla doluymuş.... Hepsi hep bir ağızdan söylenmeye başlamışlar: "Ayıp ya...", "Asacaksın böylelerini ibret olsun diye", "Olmaz ki canım hepimizin karısı, kardeşi ,çocuğu çoluğu var"
Radyo televizyon sinema okumuş ve okumaya pek bir hevesli olan abla "bak" demiş kardeşine "Şimdi böyle konuşan bu amcalar, ağabeyler ve arkadaşlar var ya, biz mola yerinde inmek için ayağa kalktığımızda hiç de insaflı ve masumane olmayan bakışlar fırlatacaklar oturdukları koltuktan bizlere..."
Aaa, ne kadar da tuhaf aynen de öyle olmuş... Şu otobüste nutuk atanlar belki tecavüze yeltenmemişler ama bakışları yetivermiş işte... Ablanın kardeşine artık söyleyebilecek tek bi cümlesi kalmamış