- Kategori
- Şiir
Yol
Alnımdan tuttu tereddüt,
Ayağıma dolaştı nasihat,
Birikti fikir ve boşluk,
Yolumu bir türlü bulamıyorum.
Yastığımda uyku küflü çivi,
Başımı bir türlü koyamıyorum.
Duysun 7 katlı gök!
Ya dindir yağmuru gözden
Ya da bu hasreti bağrımdan sök.
Kaldır aklı, arındır sözden,
Ruhum ellerinden ab-ı hayat içsin.
İltifata ne hacet, sen nasılsan öylesin…
Şimdi ferah istemez yangın,
Memleket sanır tecrit-i gönül,
Bilseydi gülün dünyasını
Bir zerre nefes almazdı bülbül.
Hiç bir aşk çalmadı kapısını,
Hiçbir derviş okumadı duasını,
Onlar gönülden kale yaparken;
Ben kumdan yapmışım inşasını…
Neden gökyüzüne bu hayret!
Nereden gönüldeki bu hararet
Kimin bu çeşme?
Kimin bu musluk?
Yaktıkça yaktı ciğerimi susuzluk.
Ya aklıma ziyan sonsuzluk…
Ezelsin sen, ebetsin.
İltifata ne hacet, sen nasılsan öylesin.
Elime bir can düştü intihar
Ya özgürlük ya kahhar…
Meğer nefesmiş ruhumu acıtan kıymık,
Meğer gizliymiş ateşte bahar,
Düşte mahmuz, sırtımda eyer
Doludizgin koştum ey hak!
Kana kana su içer gibi
Özgürlüğe doyur beni cellât!