Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Mayıs '09

 
Kategori
Mizah
 

Yüzmeyi nasıl öğrendim!

Yüzmeyi nasıl öğrendim!
 

Yüzmeyi spor olsun diye öğrenmedim!

Yazları koyunlarımızı beklemeye giderdim
. Mudurnu çayının Sakarya nehri ile birleştiği yerde beklerdim koyunları.

Yaşım küçük olduğu için küçükbaş hayvanları ben bekleyebiliyordum! Beklemek de denemezdi ya; Duman beklerdi! Duman, bizim kangal cinsi köpeğimizdi. Yanında Nacar ve Karabaş da vardı ama ben ona çok güvenirdim! Dedem yavruyken getirmişti onu eve, sepete koyarak.. Sepette çarşı ekmeği var zannetmiştim. Elimde büyüdü!

Balık tutardım akşama kadar! Eve geldiğimde halam bir güzel pişirirdi balıkları!

Yüzmeyi nasıl öğrendin Ahmet? Balık zamanı değil!

Ayakkabımı çaya düşürmüştüm! Sol ayakkabımı! Sağ da diyebilirdim ama sol ayakkabımın önemi fazla! Solak olduğum için topa yalınayak vuramazdım!

En ufak bir kararsızlık bile geçirmeden atladım suya! Boğulursam büyük derede boğulayım diye düşünmüştüm! Biliyorsunuz çay bardakta durduğu gibi durmuyor! Boğabiliyor insanı! Demliydi hem de! Dibi görünmüyordu!

Boğulmadım tabi ki!

Önce Duman atladı suya! Duman atlayınca diğerleri atlamadı! Görmedim de çıkınca diğerleri ıslak değildi, oradan anladım!

Bir de Yılmaz Abim! Beni o kurtardı!

O da ıslaktı!

“Ulan bir karış suda boğuluyordun hıyar ağası!”

“Abi ne bileyim buranın sığ olduğunu? En az on metre misina salıyorum suya!”

“İleri salıyorsun! Dibe mi salıyorsun?”

“Bilsem sallar mıyım Abi!!”

“Eski bir ayakkabı için hayatını tehlikeye attın!”

“Abi o sol ayağımın! Topa vurmaktan eskidi! Bak sağı yeni!”

O günden sonra yüzme öğrenmeyi kafama koymuştum!

Önce bizim evin altından geçen dereden başlayacaktım! Yazın kuruyordu ama yüzme öğrenmenin mevsimi olmazdı!

Kışın öğrenirdim ben de!

Ocağın yirmisiydi! Bir kilo portakal yemiştim! Çekirdeksizdiler! O yıllardan beri bu çekirdekten hazzetmem! Kim ne derse desin!

“Yüzme öğrenmeye gidiyorum anne!”

“Hasta olursun! Baban doğumunda çeliklemedi seni ha!” (annemin günahını alıyorum ya! Affet anacığım!)

“Paslanmam korkma anne! “

Derenin yanına gittiğimde kurbağalar beni görünce suya atladılar! Karar verdim “kurbağalama “ öğrenecektim! Ne güzel atlamışlardı öyle!

Suyu bir kontrol edeyim dedim! Ayağımı sokmamla çekmem bir oldu! Buz gibiydi! O an kurbağalara acıdım! Kimbilir ne kadar üşüyorlardı suda! Benim üç kuruşluk zevkim için onları buzlu suya atmıştım!

Geri döndüm!

Neyse ben nasıl futbolcu olduğumu anlatayım bir dahaki yazımda!! Bunu beceremedim!

 
Toplam blog
: 1640
: 466
Kayıt tarihi
: 27.01.07
 
 

Doğum tarihim değişmedi ama çok şey değişti bu güne kadar. En başta, dede oluyorum! Evet; şaşırdı..