Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Eylül '11

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Zaman zaman

Zaman zaman
 

"RESİM:ALINTI"Zaman diye bir şey var mı aslında?


Zaman mı su gibi akıp gidiyor yoksa bizler mi zamanı su gibi içiyoruz kana kana? Nasıl da yok oluyor zaman canı istediğinde. Eğer saliseler, saniyeler, dakikalar, saatler, günler, aylar, yıllar birleşip de oluşturuyorsa zamanı… Ne çabuk geçiyor saatler, günler hatta yıllar. 

Çocukken ne uzun gelirdi günler, haftalar ve yıllar. Oysa şimdi hafta bir başlıyor bir bitiyor. Belki de rutine bağlandığı, her geçen gün bir öncekinin aynı olduğu için. 

Bir yıl… Koca bir yıl ne kadar uzundu küçükken. Ama ya şimdi öyle mi? Daha dün yeni yıl hazırlıkları yaparken bir de bakıyorum Haziran gelip çatmış. Yılı yarılamışız. Ve inişe geçmişiz. Olmuş aylardan Eylül. Yeni yıla topu topu üç buçuk ay kalmış. Hey gidi günler hey! 

Her geçen gün bir öncekini aratır oldu. Zamana hâkim olunamıyor. Ama dakikaların geçmesini istemediğiniz bir anda tıkır tıkır ilerliyor zaman ve karşılaşmak istemediğiniz o anla tek başınıza bırakıyor sizi. Öte yandan zamanın bir an önce geçmesini beklediğiniz, o dakikayı iple çektiğiniz anlar ise uzuyor da uzuyor hatta lastik gibi sünüyor. Bazen de durdurmak isteriz ya zamanı. O an hiç bitmesin isteriz ya. Çırpınışlarımıza aldırmadan bitiverir. 

Günün büyük bir kısmı gün boyunca bulunmak zorunda olduğumuz işyerlerinde geçiyor. Geriye kalan zaman diliminde ise kendimize ne kadar vakit ayırabiliyoruz? Genellikle yok denecek kadar az. İş güç, yapmak zorunda olduğumuz şeyleri dışarıda bırakıp kendiniz için bir şeyler yapabildiğiniz, ne bileyim ben ayaklarınızı uzatıp oturabildiğiniz, gazete okuyabildiğiniz, televizyon seyredip müzik dinleyebildiğiniz, net zamanınız ne kadar? 

Başıboş saatleriniz var mı isin de Kayahan’ın şarkısındaki gibi? 

Zaman ne kadar cömert bize karşı? Hangi çağımızı yaşıyoruz hayatımızın? Devir, bu devir mi? Devran dönüyor ya bizler? Çevrim içi miyiz yoksa çevrim dışı mı? Düğmesine basıp durdurabiliyor muyuz içinde yaşamaya çalıştığımız dönemi? Dönem dönem yaşanıyor inişler ve çıkışlar, şüphesiz ki. Süremiz ne kadar? Sıranın neresindeyiz? Yaşananlar, yaşanmaya çalışılanlar, geç kalınanlar, ucundan yakalananlar, yarım kalanlar, yaşanamayanlar ve bir daha istense bile geriye dönüşü olamayan yaşanamamışlıklar. 

Zaman diye bir şey var mı aslında? Mümkün müdür zamana yolculuk? Nasıl gidilir? Adresi nedir? Kim yol gösterir? Daha önce giden ve geri dönen var mıdır? Kocaman bir boşluk uzay misali bizi aldatan. Zaman ya da zamansızlık… Tartışılası bir durum. 

Ben ise, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın dizelerindeki gibi… 

Ne içindeyim zamanın,  

Ne de büsbütün dışında; 

Yekpare, geniş bir anın 

Parçalanmaz akışında. 

 

09.09.2011 

 
Toplam blog
: 755
: 776
Kayıt tarihi
: 13.06.07
 
 

Ankara'da doğdum. İlk, orta, lise ve üniversite eğitimimi Ankara'da tamamladım. AÜİF iş idaresi b..