Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Şubat '11

 
Kategori
Felsefe
 

Zamanı akıtmak 16

16-] Başlangıç koşulları, enerjinin dönüşmesi ile ve bir kısım enerjisini entropiye dek süreçlerle dönüştürür. Ve evrenin başlangıçtaki ilk potansiyeli, çok az da olsa entropi nedeniyle kullanılamaz enerji şekline dönüşür olacağından artık başlangıç koşulunun bu ilk hal entropisi ile oluşması, adeta olanaksızdır. 

İlk saf enerji, zamana, mekana, ısıya, ışığa, basınç ve devinim gibi nokta tekil hareketin saçılması ile; özdek özelliklerine dönüşecekten de, düzensiz enerji entropilerine dönüşmüştü. Zaten enerjinin kullanımından kaynaklı, kullanılan enerjinin yüzde yüz kullanım yararına dönüşememesi nedeniyle de entropi, kayıpları yaşanıyordu. Olay; kendi çevresinde sarmal hareketle, bir öğrenme, bir alışma, bir eğilim, bir yatkınlaşma, bir bilgileşme gibi yansımadı eşlenmeci kuant durumlarına geçti. 

Ki, hareketin bir kısım kütlesi, enerji kuantı olacak la sizde hatırlamayı yansılar. Ve yine bir kısım enerji olayların ileri süreçli enerji koşuluna, yani iç doğuma; itişim devinimi verirler. Yani Dünya'yı ısıtacak başlangıç koşulu yoktur. Ancak hariç bir güç eklenirse, bu akkor oluş mümkün olabilirdi. 

Termodinamiğin yasasına göre bir akış ve akıtılış, yüzde yüz verime dönemeyeceğinden, başlangıç koşulunun bir kısmı, ilk hali ile kalamayıp verimsiz kullanılmaz erke olacaktır. Bu yüzden olgular genel bir başlangıç koşullarına dönemeyecektir. Hem de, bigbenge göre azalan çevre basıncının kendiliğinden, bigbenge dönük, önceki aynı süreç etkileri gösteremeyecektir. 

Erke (enerji) çevrede girişme ile daima ilk enerjisini bir miktar kaybeder, yani bunu başka enerji kuantlarına dönüştürecekten, olgu ve olaylar; daima küçük parçalara devinir. Genel bir tersinmezdi olacaktır. Organikler, içteki tersinir süreçlere uygulanan dış enerjiyi, kendi kapalılıklarıyla, dıştan ithal ederek, bu enerjiyi özel bağıntılı kullanan santral süreçtirler. 

O halde fermuar hareketi nedir. Farklı ileri zaman koşullarında, eşleşen fark, potansiyel ve gerilim yaratır. Benzeşen hareketlerle; tekrarlı hareketlerle, hem kinetik enerji depolar, hem kinetik enerji boşaltırlar. Bir tür kinetik depo enerjiyi kullanmaktır. Tıpkı bir taşı, her düşürme ile enerji boşaltıp, taşı tekrar kaldırıp da, taşa tekrar enerji depolamak gibidir., Yani kaldırılan taşa kinetik enerjisini yükletip, ayağınıza düşürmek gibidir. 

Alışma, öğrenme, yatkınlaşma hareketlerdirler bunlar. Farklı zaman gerilim ve potansiyeli olgu ve olaylar arasında bir alan yaratır. Bu alan ya olgu olayları birbirine yaklaştırır, ya da olgu olayları birbirinden öte iter. İtilen olaylarla fermuar açılır. Çekim olayları ile fermuar kapanır. Fermuarın potansiyel kinetik erkesi, böylece alan içinde, alanın yönüne göre açılma kapanma devinimi kazanır. 

Dünya'mız bu türden anlamalara varmamızın yolunu engeller. Mantığımızın, Dünya patentli olması, düşünme damgasını böyle vurması, bizim anlama yeteneğimizi böyle kılar. Bu damga, analiz sentez yapabilmemizin sınırlı ölçüde, gereği gibi çözümleşici olmasının da zorlanmasıdır. 

Dünya, kendi içinde olayları ile kapalı ve sınırlı olmasından ötürü ve kendi seçme ayıklama filtresinden ötürü, mantığımızın bu girişmelerle başka türlü düşünmesinin önünü, daha baştan tıkamıştır. Tıpkı platinin, altının tepkimeye zorlanan isteksiz oluşunun bir uzay zaman boyutu ile aşılıp geride kalmış olmasıyla tıkanması gibi. Bir özellik kazanmıştırlar. 

Dünya başlangıç koşulu ile yeterince sıkışmıştır. Enerjisini dönüştürmüş ve Dünya bu günkü süren enerji devinim formlarına giriştirmiştir. Söz gelimi, hayat deyince ille kendi bedenimiz gibi bir ilişkilenme fonksiyonelliğini anlarız. Başka türlüsünün mantıkçı düşünmesi pek elimizden gelmez. 

Bir TV. Ya da araba depo ortamında bu yüzden çevrimleşemez. Özel bağıntılı koşullar oluşturmak in organiklerin değil organiklerin bir özelliğidir. Şimdiki hali ile kimi maddeler şimdiki çevre şartlarında hal değişi minede giremez. Girse bile; başlangıç koşullarının tayin edici özelliği, ona bu kendisini organize etme yolunu, bir canlı örgenlik gibi ya da daha başka şekillerde yüksek organize olma yolunu, daha baştan aldığı, şimdiki süren süreçlerle, bu tür çevrimsel girişme potansiyelini kapatmıştır. 

Söz gelimi bir sacın erimesi için 180 derce çevre sıcaklığı, ya da bir demirin eriyip şekil alması için 1500- 2000 derece çevre sıcaklığı artık yoktur. Sadece olay bu erime sıcaklığı ile süreçleşmeyecek, ama bunlar da sürecin bir girişenidirler. 

Anacak Dünya'nın evrimi, bu sıcaklık koşulunu yitirmiş olan çevresel durumlarda da, bunları hiç girişmez de kılmamıştır. Sadece kendi kendilerine organize olabilmenin bir unsur elemanı olmayı yasaklamıştır. Siz, dıştan özel bir müdahale ve enerji cebri ile olayları, amaçlı ve güdümlü kullanım için rahatlıkla sacı eritir, istenileni yatkınlaştırmaktasınız. Organikler de durum bunun tersidir. 

Organiklerde girişmeler başlangıcın ne türden bir oluksallığı ile belirlenmişlerse, öylece yollarına devam etmişlerdir. İnsanın bin bir hesap kitaplarla, bir olaya; dıştan sağlayacağı nedensel ortam olmanın etkime özellik şartlarını, organizmalar çeşitli yollardan kontrollü olacaktan, kendi iç işleyiş düzenleri ile başarmaktadırlar. 

Türkçe'mizde güzel bir söz vardır; 'kervan yolda dizilir' diye. İşte bu rast gele (zorunlu) girişmeler, tıpkı soğukta organiğin kıllanması ve sıcak alanlarda da, organiğin kılını dökmesi gibi çevresel uyumlu adaptasyonla girişirler. Gayet amaçlı bir uyumlaşma diye anlayacağımız girişmeleri ortaya koyarlar. 

İlişki ve organizasyona açık bir belirleniş şekli olan, tepkime yatkınlığı (afinite) da, böylece süreçleşmekteler. Organikler ve in organikler enerjiyi kuantlarlar. Bu bir fermuar hareketidir. Kuantik konumlanan enerji geri bileşiğin çözülmesi ile, fermuarın açılması ile enerji açığa çıkar. 

Bir gelişmeyi, bir olgu ve olayı süreçleşmek için doğa, söz gelimi o girişme için illa da 30 derece sıcaklığı öngörmez. O olayın nesnesi, 30 derecelik bir sıcaklık özelliğini taşır olmasından ötürüdür ki gelişmeler seçiciliğini bu özelliğin çekimleşmesi ile belirlemiştirler. Bir olaylar ardı arda dizilimi sürecidirler. 

Bu yüzden ortamın zorlayıcı şartları ortadan kalktığı halde, yüzlerce böylesi zorlayıcı süreçlere denk düşen organ ve işlev ilişkiler; canlılarda, kalıtsal bir tekrarla dumura uğramış gibi güdük olacaktan, devam edebilmektedir. Ve evrim devinimi, yani seçilim, bu doymamışlığın devinmesidir. Doymamışlığın etkinleşmesi iledir ki mutasyonlarla girişmeler vardır. İnorganik kimi süreçler de, kendi çevrimleri dışındaki, kimi etkileşmelere doygunluk isteksizliğinden ötürü kapanmıştırlar. 

İnorganik inşalar, sizin depoladığınız sürece göre, en son sahne aldıkları halleri olan durumla, aktüel durumları ile, birden ve yekpare olacaktan birlikte, plastik olmayan, kütlesel bir akışla akarlar. Bu akışlar, kendi içlerine; kendi oluştukları süreçleri de kattıkları, apaçıktır. Tabiri caizse inorganikti organize olan araba, kese kâğıdından (üretim alanında), birden; kaynaşmış zaman olarak dökülür. 

Yukarıda belirtildiği gibi arabalar, kendi geçmiş aidi süreçlerinin analiz ve sentezini yapamazlar. Bunun böyle olmasının önü baştan kesilmiştir. Girişen, etkileştiren Evren ve özelde Dünya'nın kendilik aşaması koşullarıyla dır ki, bu böyle olur. Bu türden özellikli ve gelişmeli, akaçlaşma yolunun tıkanmış olmasındandır. Tıpkı platinin ve altının, tepkimeye zor isteksizlikleri gibi. 

Bu gibi çevresel başlangıç durumlarının, aşama aşama düşmesi, aynı zamanda da; inorganiklerin, partikül (bölekçik) düzeylerinden masifleşmiş hale geçişlerindeki, zamanlarının da bir özelliğidir. Daha doğrusu, böyle olduğu için bir arabanın depolanmış boşaltımı da, arabanın birden bitmiş, bütün süreçleri ile aniden dökülüşüdürler. Arabanın, birden ortaya çıkışıdır. Sonuçta, geçmişteki inşa, bilgisi ile olgu ve olay devinimleri; yani zaman; depolanır ve akıtılırdırlar. 

Sürecek 

 

 
Toplam blog
: 418
: 104
Kayıt tarihi
: 26.11.10
 
 

26 yıllık sınıf öğretmenliğinden sonra emekli oldu. Şiir çalışmaları ve deneme türü olan, toplum ..