Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Eylül '14

 
Kategori
Haber
 

Zehirleniyoruz. Gün gelecek, dünya halkları, " bisikletlerden hiç inmeyecek."

Zehirleniyoruz. Gün gelecek, dünya halkları, " bisikletlerden hiç inmeyecek."
 

BİSİKLET AMBLEMİNİN GÜZELLİĞİNE BAKINIZ.


 

 

 

 

          Hiç aklınıza gelir miydi ki, bisikletliler için de yol yapılsın. Bisiklet uğruna, bazı  güzellikler heder edilerek onlara pembe yüzlü yumuşak zeminli yolar hazırlansın.

          Bisikletinize binip, size ait yoldan, sizin için yapılmış yoldan bisikletinizi sürerken, kim bilir hangi duygularla doluyordur insan. Bunu, esas bisikletçilere sormak lazımdır.

          Bu hazzı, belediyeler birkaç yıl içinde  bisikletçilere  yaşattı. Eskiden öyle miydi ya! Adamın bisikletinde bir kere hayır yoktu. Ön lastik başka, arkası başka. Bisikletin ağzı burnu eğriydi. Bir de insanlara çarptı mı, al sana kavga. “ Öküz!” önüne baksana. Öküzlüğe kim layık, belli olmazdı o kargaşada. İnsanda mı, bisiklette mi? Sonra, kızlara bisiklet binmek hem ayıptı, hem de günah. Töbe töbe!

          Dünya nüfusu hızla artıyor. Her taraf araba dolu. Her taraftan eksoz gazları havada katmanlar oluşturuyor. Yığın yığın çöplerden tüten zararlı maddeler de cabası. Amerika bile ahırlarını kapatmamakta ısrarlı. Yayılan sera gazları, kara deliği her gün büyültmekte.

         FİYAKA MESELESİ Mİ? İnsanlık çareyi bisiklette buldu. Yıllar önce İsveç Başbakanı Ol of  PALme, işe bisikletle gider gelirdi. Bir vali, bisiklete atlayıp, tek başına işe gidemez mi Türkiye’de?  Görülmedi böyle şey. Kim tanır onu  yolda? Di mi? Binip gitse ya işine. Olmaz. Fiyakası bozulur!

          Dünyada 1 milyara yakın araç var. Bunlardan yayılan gazlar, sağlığımızı tehdit etmekte. Güneş enerjisi ile yürüyen arabalar daha piyasada çoğalmadı.

          AGANDALIK DİZ BOYU :  Şimdilik bisikletler çoğalmalı, özendirilmeli, doğaya verilen zarar azaltılmalı düşüncesiyle belediyeler, halkları dikkate almağa başladı artık. Onlar için yollar yapıldı. Yollar, bayağı bisikletçileri özendiriyor. “ Bizim de yolumuz var” diye  gururlandırıyor.

          Gel gelelim sorumsuz kişiler, bu yollara göz koymuş durumda. Magandalarda bir  “adamsendecilik” var. Hiçbir yaptırımı da yok.

          Dünyada bisiklet en çok Hollanda’da var. Yollar çizgi çizgi, dönerli ışıklı levhaları ile bisikletliler oralarda, adam yerine konuyor. Sonra Danimarka, Almanya, İspanyada çoklar.

         Almanya’da yılda 19 milyon   bisiklet satılıyor. Türkiye’de de 5 milyon. Halbuki nüfuslarımız başa baş. Türkiye’de bisiklet kullanımı için Şehircilik Bakanlığı, bisikletin  sağlığa, çevreye önemini anlatabilmiş değil. Belki de hayatlarında hiç bisiklete binmiş de değillerdir.

          FESTİVAL TADINDA:  Bartın’da Pedaldaşlar Bisiklet Kulubü Derneğinden söz etmek istiyorum. Geçtiğimiz Pazar günü, örnek bir piknik düzenledi. Her yaştan 70 bisikletçi yollardan seller gibi aktı ve halk alkışladı onları. Bir kısmını içi gittiği belliydi, ağızlarından su akmamasına rağmen.

          Günay Mağazası kuruluşunun organizesindeki pikniğe yerel Garnizon Kumandanı Deniz Albay Mehmet Eldemir de destek verdi. Boğaz yoluna çıkıldı. Bir yandan ırmak boyunun büyüleyici güzelliği, bir yandan ırmağın suya döküldüğü denizin iyotlu serinliğinde  piknikler yapıldı. Birlik ve beraberliğin temelleri atıldı. Birbirlerini ilk defa görenler, canciğer kuzu sarması oldular adeta. Civardaki ilçelerden de katılımlar gözlendi.

          Bu birliktelik Bartın Bisiklet Festivalinin 2. idi. Sağlıklı yaşamın gerekliliği, kuralına uygun sürüşler, bir daha vurgulandı o gün.

Karadeniz’de bir bisiklet şenliğine dönüşen bu toplu hareket,  çok kişiyi imrendirdi diyebiliriz.

          BİR GÜN GELECEK . Sorumsuzluklar, vurdum duymazlıklar, adamsendecilikler arttıkça, bu dünya işte o zaman “DUR” diyecek. Herkes bisiklete binecek.  Hayatının endişesini yaşayacak. Kurtuluşu bisiklette bulacak.

          Zira ünya, milim milim durmadan her gün, gece gündüz zehirleniyor.

İlklerde bisiklete kimimiz " velespit " dedi, "şeytan işi "  dedi, "hokkabazlık"  dedi. Dedi oğlu, dedi...Ama, şimdilerde kıymete bindi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 1616
: 918
Kayıt tarihi
: 13.08.06
 
 

Hayatın dikenli yollarından geçmenin  sırrı, aralarından çabuk geçmektir. Ümit, naylon çorap giyd..