Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

ALİ GALİP AKYILDIRIM

http://blog.milliyet.com.tr/aligalip

07 Kasım '14

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Zeytin ağaçlarına kıymayın efendiler!

Zeytin ağaçlarına kıymayın efendiler!
 

Bıçakla, iğne ile çizilen, taşla ezilen, tuzlu sularda acısını unutan, çektiği acıyla olgunlaşan, insana “sabır”ın erdemini öğreten, bazen şiirlere konu olan yeri geldiğinde sevgilinin kara gözü olarak adlandırılan zeytin, her tanesi ile bir mucizedi


 Yapraklı dalları barışın simgesi, ağacı ölümsüzlüğün simgesi, meyvesi tanrıların yiyeceği oldu.

Tüm kutsal kitaplarda zeytin ağacı; kutsallığın, bolluk ve bereketin, sağlığın ve güzelliğin, yeniden doğuşun ve diğer değerlerin simgesi olmuştur.

Kutsal ayda orucu onunla açmak kutsal sayıldı.

Kutsal kitapta üzerine yemin edildi.

Yaz kış yeşil olan yaprakları hep gönülleri ısıttı.

 

Bıçakla, iğne ile çizilen, taşla ezilen, tuzlu sularda acısını unutan, çektiği acıyla olgunlaşan, insana “sabır”ın erdemini öğreten, bazen şiirlere konu olan yeri geldiğinde sevgilinin kara gözü olarak adlandırılan zeytin, her tanesi ile bir mucizedir aslında. İda dağındaki tanrıların yiyeceği olarak bilinir.

Belki bundan dolayıdır ki, en yoksulun bile sofrasını süsleyebiliyor, en yoksulun karnını doyurabiliyor.

Bir dilim ekmek ile buluştuğunda lezzetli yemek olabiliyor.

 

  “Vaktiyle ağaçlar kendilerine kral seçmek için ilk olarak zeytin ağacına başvururlar. Zeytin ağacına dediler ki; Bize kral ol.

Ve zeytin ağacı onlara dedi ki;

Allah’ın ve insanların bende övdükleri yağımı bırakayım da ağaçlar üzerinde sallanmaya mı gideyim?

Zeytin ağacından “hayır” cevabını alan ağaçlar sırasıyla incir ve asmaya giderler. İncir ve asma da aynı gerekçelerle kral olmayı reddederler.

Ağaçların bu arayışlardan sonra karaçalıya giderler ve ona kral olmasını söylerler. Karaçalı krallığı kabul eder.” 

 

Gücü ve kudreti elinin tersiyle iten ama yağı ve tanesi ile yokluğa ve hastalıklara çare olmayı seçen zeytin bu özelliği ile kutsal olmaya hak kazanmıştır.

 

İnsanoğlu yaşamının her döneminde ölümsüz olmak için arayışlar içinde olmuştur. Ölümsüz olmayı başaramasa da uzun yıllar sağlıklı yaşamanın çaresini zeytinin yağında bulmuşlardır.

 

Şair,“yaşamak yanı ağır bastığından”zeytin ağacı dikmelisin diyor.

 

“Yani öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamı

Yetmişinde bile, mesela zeytin dikeceksin,

Hem de öyle çocuklara kalır falan diye değil,

Ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,

Yaşamak yanı ağır bastığından.”

 

İşte yaşama sevincini, ölüm ve yaşam arasındaki ilişkiyi bir zeytin ağacında görmenin güzelliği, işte ölümsüzlüğün ilk adımı zeytin ağacı dikmek.

 

Nuh tufanı kadar eski olan zeytin, Nuh tufanının bitişinin de sembolü olmuştur.

Güvercinin ağzındaki zeytin dalı ile müjdelenmiştir tufanın bittiği.

Barışa ihtiyaç duyduğumuzda zeytin dalından bahsederiz.”Bir zeytin dalı uzatın” diye. Deyim olarak her kesim tarafından kullanılmaktadır.

Yaprağından, yağından dertlere deva ilaçlar üretildi.

İnsanlık tarihini yazanlar zeytin ağacının tüm ağaçların ilki olduğunu söylerler.

Bir zeytin ağacını kesmeden önce bir daha düşünün.

Ağaçlara kıymayın, insanları ağlatmayın efendiler!

 

Yeni bir yazıda buluşmak dileği ile….

 

 

 
Toplam blog
: 264
: 396
Kayıt tarihi
: 28.07.14
 
 

1959'da doğdu. Sınıf Öğretmenliği okudu.1979'da Öğretmenlik görevine başladı. Hayatın; okumak, ya..