- Kategori
- Güncel
Zeytin Dalı'nın İlk Şehidi Musa Özalkan
Atatürk Cumhuriyeti ve Türk Ulusu türlü çeşitli badirelerden geçerek şu güne kadar ayakta ve dimdik kalmayı başardı, sonsuza kadar da öyle olacağı anlaşılıyor.
Ama kolay olmadı. Kolay da olmuyor…
Pek çok kritik dönüm noktasında tarihi tersine çeviren kahramanların Ulus ve Vatan için gözünü kırpmadan ölümün üstüne üstüne gidişlerinin eseridir bu…
“Ben size taarruzu değil ölmeyi emrediyorum” komutunu Çanakkale’de vermişti büyük kurtarıcı Mustafa Kemal…
Orada kalmadı o komut.
Cumhuriyeti emanet ettiği gençlik, ihtiyaç olan her an uydu, en küçük bir tereddüt göstermeden o eşsiz çağrıya…
İzmir işgal edilince Hasan Tahsin, emperyalistlerin ajan yapılanması FETÖ Cumhuriyete ve Vatana suikast yapınca Ömer Halisdemir, teröre alışılmayacağı boyun eğilmeyeceği dosta düşmana ilan edilmek zorunda kalınınca Fethi Sekin, ve şimdi Zeytin Dalı taarruzu elzem olunca da Musa ÖZALKAN bayrak oldur, yüceldiler, yükseldiler…
İçeride, “içimizden kim/kimler başımızda olsun” diye istişare ederiz…. Beğeniriz, beğenmeyiz… bizim iç işimiz. Kimseyi ilgilendirmez.
Bu aile içi tartışmaları, bağıra çağıra veya güle oynaya, ama huzur içinde yapabilmemiz için, güven içinde, bağımsız, herkesin tanıyacağı, saygı duyacağı bir Vatanımızın ve Cumhuriyetimizin var olması ve sonsuza kadar yaşamasından başka bir yol yok.
Aksi halde başımıza neler gelebileceği komşularımız Irak’tan, Suriye’den, kardeşimiz Libya’dan, Pakistan’dan, Afganistan’dan, Yemen’den… belli.
O durumlara düşmeyi, düşürülmeyi kabul etmeyeceğiz.
Türkümüzle, Kürdümüzle, Alevimizle, Sünnimizle bir olacağız, bugüne kadar olduğu gibi bundan böyle de bu vatanı canımız kanımız pahasına birlikte koruyacağız, yücelteceğiz…
Bugün 23 Ocak.
Şehit olursa Devletin vereceği parayla yoksul Telafer çocuklarına okul yapılmasını vasiyet eden çocuğumuz Musa ÖZALKAN’ımızı sonsuzluğa uğurladık.
Yarın 24 Ocak…
Tarihte takvimin şu gününde başka 2 büyük vatan evladını, iki şehidi, Uğur Mumcu’yu ve Gaffar Okkan’ı yüreklerimize gömmüştük. Musa ÖZALKAN’ımızı da onlara emanet ediyoruz. Yavrucuğunun, melek eşinin, anacığının babacığının acılarını işte artık ne kadar becerebilirsek, duyumsayabilmek çabasıyla…
O sözü söylemek bize değil Musa’ya düşüyordu, o da söylemiş zaten şehit olma görevini yerine getirmeden önce….
“Vatan sağolsun…”
Hakkını helal et şehidim…
Kenan IŞIK