Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Ocak '16

 
Kategori
Eğitim
 

Zihinsel Engellilerin Eğitiminde Drama

Zihinsel Engellilerin Eğitiminde Drama
 

 

Zihinsel engelli çocuklar, günümüzde, eğitim ve sağlık olanaklarının artması, medyanın kamuoyu oluşturma etkisi ve engelli çocuğa sahip olan veya olmayan ailelerin bilinçlenmesi sayesinde,  toplumda daha çok yer almaya başlamışlardır. (Dibek, 2003)

 Zihinsel geriliğin tanımı konusunda Amerikan Zihinsel Yetersizler Derneği’ nin (American Association of Mental Deficiency) öne sürdüğü tanım en geçerli tanım sayılmaktadır. (Dibek, 2003)

Zeka geriliğinin tanımı 2002 AAMR tanımı şöyledir:

   Zeka geriliği, zihinsel işlevde bulunma ve kavramsal, sosyal ve pratik uyumsal becerilerde kendini gösteren uyumsal davranışların her ikisinde anlamlı sınırlılıklar olarak karakterize edilen bir yetersizliktir. Bu yetersizlik 18 yaşından önce başlar (Luckasson ve diğerleri, 2002, s.8)

   Dramada güven, uyum ve birlikte hareket etmek oldukça önemlidir. Bu sayede çocuk, kendisine ve çevresine karşı güven duyarak ve paylaşarak bir işi yapabilme becerisini kazanacaktır. Dramadaki oyun ve doğaçlama çalışmaları ile çocuk, çok küçük yaşlardan itibaren henüz olmadığı veya olmayacağı kişilikleri ya da karşılaşmadığı durumları oynayabilmektedir.

   Özel eğitime gereksinimi olan çocuklar da normal gelişim gösteren çocuklar gibi, gerçek hayatı model alarak bunu oyunlarına yansıtmaktadır. Özel eğitime gereksinimi olan çocukların oyunu birçok yönden, zeka yaşı kendisine benzer olan, kendisinden daha küçük yaştaki çocukların oyununa benzemekte; ancak daha yavaş bir hızla bu modeli takip etmektedir.

   Drama, normal gelişim gösteren çocuklarda olduğu kadar özel eğitime gereksinimi olan çocukların gelişiminde de oldukça önemlidir. Özellikle, özel eğitime gereksinimi olan çocukların öğrenme süreçlerinde ve kendilerini ifade etmelerinde normal çocuklardan daha yararlı olmaktadır. Özel eğitime gereksinimi olan çocukların genel olarak dikkat süreleri kısadır, zaman zaman disiplin problemleri bulunmaktadır. Bu durumların giderilmesi ve bu çocukların gelişimlerini desteklemek için onların sanat, müzik ve özellikle de drama ile ilgilenmelerini sağlamak yararlı olacaktır. Ancak bu oyunlar sırasında özel eğitime gereksinimi olan çocuklar gerçeğe daha yakın tutulmak zorundadırlar.

   Oyunlarda seçilen konuların canlandırılmasında parmak oyunları, kukla, dans, maske vb. kullanılması yararlı olacaktır. Özel eğitime gereksinimi olan çocukların özelliklerinden biri de hayal güçlerinin ve yaratıcı düşüncelerinin yavaş olmasıdır. Dramada özel eğitime gereksinimi olan çocuktan geri iletim beklenenden daha sonra gerçekleşebilir. Drama uygulamalarında, özel eğitime gereksinimi olan çocuğun, diğer çocuklardan daha çok yardıma, güdülemeye, daha fazla ve sık tekrarlara gereksinimi olabilir. Özel eğitime gereksinimi olan çocuklar da normal gelişim gösteren çocuklar gibi oynarken oynadıkları rolü yaşarlar. Oyun sırasında duygularını ortaya koyarlar ve kendilerini ifade etme fırsatı yakalarlar.

   Özel eğitime gereksinimi olan çocukların eğitiminde dramanın kullanılması, bu çocukların kendilerine güven duymayı öğrenmesini ve bir gruba dahil olmanın getirdiği tatmini yaşamasını sağlayacaktır. Ayrıca çocukların drama yoluyla hayal güçleri gelişecek, yeni deneyimlere karşı hazırlıklı olmayı öğrenebilecek ve sözel iletişim kurmak için bir alt yapı oluşturabileceklerdir. “Dinleme ve gözlem yapma” becerileri gelişecek dikkatlerini daha uzun süreli olarak toplayabileceklerdir.

   Drama uygulamalarının, özel eğitime gereksinimi olan çocuklar için iki temel amacı vardır. Bunlardan biri “sosyal uyum ve kendine güven duyma”, diğeri ise “ifade, yani dil gelişimi”dir. Dolayısıyla özel eğitime gereksinimi olan çocukların sözcükleri daha iyi anlamalarına yardımcı olacaktır. Örneğin; atlama, kayma, koşma, top atma gibi haraketlerle ilgili sözcükleri yaparak ve yaşayarak daha iyi öğreneceklerdir.

   Ritim, dramatik oyun ve pantomim özel eğitime gereksinimi olan çocukların eğitiminde birçok eğitimci tarafından oldukça yaygın vir şekilde kullanılmaya başlamıştır. Özel eğitime gereksinimi olan çocuklar pantomim ve dramatik oyunla bakkal, postacı, çiftçi, ve anne-baba gibi isimleri daha iyi öğrenip oynayarak canlandırabileceklerdir. Drama, sadece çocuğun kendini ifade etmesini değil aynı zamanda kendi kendini disiplin ve kontrol etme duygularını da kazandığı bir eğitim şeklidir.

   Özel eğitime gereksinimi olan çocuklarla yapılan drama çalışmasında; çocuklara ipucu vermek ve normal çocuklarda kendiliğinden ortaya çıkabilen hünerlerin gelişimini cesaretlendirmek gerekmektedir. Çocuklar, duyu-motor koordinasyonunun geliştirilmesi, tecrübelerin canlandırılması ve bu tecrübelerin dramatik oyunda “zevkle” sembolize edilmesi yönünde desteklenmelidir. Ancak, bunlar sadece dramatik beceriler olarak görülmemeli, tüm programda bu becerilerin geliştirilmesi desteklenmelidir. Özel eğitime gereksinimi olan çocuklarla yapılan drama çalışmalarında, diğer çocuklarla yapılan çalışmalardaki sıra izlenmelidir. Bu çalışmalarda ritim ve hareket ile ilgili oyunlar başlangıç için en uygun etkinliklerdir. Bu etkinlikler, çocukların büyük kas motor becerilerinin gelişimine yardımcı olurken, hayal güçlerini kullanmalarını da sağlayacaktır. Drama çalışmalarının başlangıç aşamasında, özel eğitime gereksinimi olan çocuklar gruba uyum sağlamakta güçlük yaşayabilirler. Bunu ortadan kaldırmak için çocuğu ödüllendirmek ve onu teşvik ederek cesaretlendirmek gerekir. Ritim ve harekete yönelik oyunlar ve genel olarak grup ile yapılan aktivitelerin çocuklar tarafından özümsenmesinin ardından bireysel olarak rol verme çalışmalarına geçilebilir. Bu arada unutulmaması gereken önemli bir nokta da özel eğitime gereksinimi olan çocukların gelişim durumlarının neyi ne kadar yapabildiklerinin en iyi biçimde değerlendirilmesidir.

   Dramatik oyunlara katılımı, iyi, dikkatli ve yavaş yavaş yönlendirilen özel eğitime gereksinimi olan çocuklar, artık basit hikayeleri oynamaya hazır duruma geleceklerdir. Basit hikayeleri planlama, oynama ve destekleme aşamaları diğer çocuklarda olduğu gibidir, yalnız görevler ve süreç daha basit olduğu halde daha uzun sürebilir.

   Dramatizasyon için seçilen hikaye basit, açıkça anlaşılır ve ilgi çekici olmalıdır. Çocukların ilgi alanlarını genişletirken tanımlayacakları ve ifade edebilecekleri yeni kelimeler içeren değişik hikayelere yer verilmelidir. Ayrıca özel eğitime gereksinimi olan çocuğun yaşamı anlamasına yönelik amaçlar taşımalıdır. Bütün drama çalışmalarında çocuğun etkinliklere en iyi şekilde uyum sağlayabilmesi için gelişim düzeyinin, ilgi ve ihtiyaçlarının ne olduğunun göz önüne alınması gerektiği unutulmamalıdır.

   Dramanın eğitimde kullanılması, çocuğun daha iyi anlamasına ve düşünmesine yardım eder. Hayal gücü sınırlı olan çocukların mümkün olduğu kadar çok şeyi tanımasına, görmesine, dokunmasına ve kullanmasına fırsat vermek gerekmektedir. Özellikle özel eğitime gereksinimi olan çocukların öğrenmede gerçeğe daha yakın tutulmaları önem taşımaktadır. Bu aşamada gerçek uyarıcının kullanılması gereklidir. Başlangıçta, eğitimcilere zor gibi görünen gerçek uyarıcıların çocukların günlük yaşamları göz önüne alınarak daha kolay ve belirgin olarak algılanabilir. Örneğin; yemek yeme, uyuma-uyanma, giyinme-soyunma gibi günlük yaşam becerileri ve çocukların hayali oyunlarında gözlenen aktiviteler eğitimciler tarafından kaynak olarak kullanılabilir.

 

Özel Eğitime Gereksinimi Olan Çocuklarda

Drama ve İletişim Becerileri

   Özel eğitime gereksinimi olan çocuklarla ilgili en yaygın eğitim programlarından biri, iletişim konusunda çektikleri zorluktur. Bu çocukların çoğunda, iletişim aracı olan konuşma becerisi zayıftır. Bazıları konuşulan kelimeyi zor anlar ve bazılarının sahip olduğu özel dil zorlukları, bu çocuklarla iletişim kurma işini zevksiz ve ümitsiz bir hale dönüştürür.

   Drama çalışmaları, çocuğun halihazırda üzerinde çalıştığı kelime hazinesini, çocuğa farklı doğal ortamlarda ve normal konuşma ile sunmak için kullanılabilir. Örneğin, “içinde” ve “dışında” gibi edatların daha iyi anlaşılması için alışverişle ilgili bir dramatik oyun oynayıp, marketten alınanları sepetin “içine” koyup “dışına” çıkararak bu edatlar eylem halinde gösterilebilir. Çocuklar hayali bir oyunda kıyıdaki dalgaların “içine” ve “dışına” atlayabilirler, hikayelerin basit dramatizasyonu yapılarak yağmurlu bir günde “dışarı” çıkmak için giyinebilir ve “içeri” girdiklerinde ıslak elbiselerini çıkarabilirler. Çocuk bu şekilde aynı kelimelerin farklı biçimde kullanımını işitmeye alışabilir, bir kelimeyle yapacağı ilişkilendirmelerin sayısını arttırabilir. Böylece basit drama tekniklerini kullanarak birçok kelime kazanıp, bunları genelleştirebilir.

   Drama, zorluk veya hayal kırıklığı sonucu çocuğun ses çıkarma isteksizliğini yenmek için kullanılabilir. Bazı çocuklar, geçmişte kendilerine güç geldiği için ses çıkartmaktan vazgeçmiş olabilirler, sadece zevk için yapmaya başlayabilirler. Bir çok dil geliştirme programında, bu tutumu tersine çevirmek için çocuk konuşmaya çalıştığında övgü veya sevdiği bir yiyecek verilerek ödüllendirilir. Bu onun için konuşmayı zevkli hale getirir. Drama da biraz farklı bir şekilde olmakla birlikte aynı etkiyi yaratabilir. Drama çalışması sırasında gerçek ödüller pek kullanılmaz; ancak övgü veya zevk ifadeleri gibi ödüller mutlaka kullanılır. Ancak çocukların dramadan aldıkları esas ödül, rol yapabiliyor olmaktan duydukları tatmin ve kendisi gibi eğleniyor görünen diğer çocukların veya bir yetişkinin kesintisiz ilgisine dahil olmaktır.

   Drama bir çocuğun gelişiminin doğal parçası olduğundan çocukların büyük çoğunluğu ondan zevk alır, bu  durumda drama kesinlikle eğlenceli olmalıdır. Çocuğun ilgilendiği ya da yapmaktan hoşlandığı bir konu seçildiğinde, bu ilgi alanına dayalı drama faaliyetinin bir parçası olarak anlamsız sesleri ortaya koyabiliriz. Örneğin erken çocukluk döneminde çocuklar, kelimelerden çok hareketten hoşlanırlar. Sesler, harekete eşlik edecek biçimde kullanılır. El yıkıyormuş gibi yaparken basit efektler çıkarılabilir, “Sıcak suya dokun, offf! Çok sıcak! Şimdi soğuk suyu açalım, offf! Çok soğuk!” çocuklar sesleri duymaktan ve onlar arasında ayrım yapmaktan hoşlanırlar. Çocukları sesleri taklit ederek çıkarmaları için zorlamak, ses çıkarmak konusunda isteksiz hale getirebilir. Çocuklar zaman içinde kendi istekleriyle sesleri çıkarmaya yöneleceklerdir. Benzer yaklaşım, tekrar edilen kafiyelerle, hayvan seslerinin, araba sesinin, yağmur sesinin, kapıların çarpılmasının vb. olduğu hikayelerde kullanılabilir.

   Drama çalışması, çocuğun doğal olarak jest yapma aralığını genişletmekte idealdir. Konuşulanı çok iyi anlayabilen, ancak dili kullanmada problemi olan çocuklar söylemek istediklerini anlatmak için jestlere ağırlık vermek zorunda kalabilirler. Bazıları bunu etkin bir biçimde yapabiliyorken, bazıları konuşmanın jestle nasıl destekleneceğini öğrenmede yardıma ihtiyaç duyabilirler. Çocukların elleriyle ve vücutlarıyla konuşma yeteneklerini geliştirmeye yönelik drama çalışmaları onların daha serbest iletişim kurmalarını sağlayabilir.

   İletişim, sadece istek ve ihtiyaçlarımızı başkalarına bildirmekle ilgili değildir, aynı zamanda başkalarıyla temas kurma aracıdır. Çocukların gerçekten söylemek istedikleri bir şey yoksa konuşmak için gayret sarf etmeyebilirler. Yapılan çalışmalar, dramaların iletişim süreci içinde yaptığı en yaygın etkinin çocukların daha sonra onun hakkında konuşma isteği duymak olduğunu ortaya çıkarmıştır. Drama ile işlenen konu bir konuşma konusu ortaya çıkartmakta ve bu konuyu fiziksel olarak canlandırmış olmaları, onu çocukların gözünde daha gerçekmiş gibi göstererek bu tecrübeleri hakkında konuşmaya sevk etmektedir. Ayrıca dramatik oyunun sonunda tartışma yapılır. Tartışmanın amacı: oynanan problemi tanımak, çözümünü öğrenmek ve başka çözüm yollarını keşfetmektir. Tartışma açık uçlu sorulara yer verebilir ve  bu soruların tek bir doğrusu da olmaz..

   Dramatizasyon gibi faaliyetler çocukların yaşadıkları tecrübeyi mantıklı ve belli bir düzen içinde yeniden anlatmalarına yardımcı olabilmektedir.

   Gönen (1998), zihin engelli çocukların sosyal becerilerinin gelişiminde drama yönteminin oldukça önemli olduğunu ifade etmektedir. Çocuğun sosyalleşmesinde çevresindekilerle özellikle de arkadaşları ile ilişkileri oldukça önemlidir. Çocuklar drama gruplarında iş birliği, paylaşma, başkalarına saygı duyma ve benzeri davranışları öğrenmektedirler (Ömeroğlu ve diğerleri, 2003).

Genel Amaçlar

§  Bilişsel gelişimde kendisini tanımasını destekleme / sağlama

§  Bilişsel gelişimde ihtiyacı olan kavramların öğrenilmesini destekleme

§  Bilişsel gelişimde algılamayı destekleme

§  Bilişsel, sosyal ve duygusal gelişiminde bireyin kendine güven duymasını sağlama

§  Yaratıcı düşünce ve hayal gücünü geliştirme

§  Dil gelişiminde anlama ve ifade edebilme becerisini destekleme

§  Verilen yönergeye uygun hareket edebilmelerini sağlama

§  Kendisini ifade edebilmesini destekleme

§  Sosyal gelişimde paylaşma ve yardımlaşma becerilerini geliştirme ve destekleme

§  Yetişkinler ve kendi akranları ile işbirliği yapmasını sağlama

§  Dinleme becerisini destekleme

§  Empati kurabilmeyi destekleme

§  Kendine, arkadaşlarına ve yetişkine güven duyma yeteneğini geliştirme

§  Bireyin gurup etkileşimlerine uyum sağlamasına ve rahatlamasına yardımcı olma

§  Görsel, işitsel ve dokunsal algı açısından bilişsel gelişimi destekleme

§  Her bireyin farklı duygu ve düşünceleri olabileceğini algılayabilmelerini sağlama

§  Bireyin duygu ve düşüncelerini rahat bir şekilde ifade edebilmesi için çeşitli fırsatlar tanıma

§  Motor gelişiminde bireyin kendi vücudunu tanıma ve destekleme

§  Vücudun koordineli olarak hareketini destekleme

§  Vücudun dengesini, esnekliğini ve kas gevşekliğini sağlama

§  Kol ve bacak kaslarının  koordineli olarak hareket edebilmesini destekleme

§  Küçük kas-motor becerilerinde el-göz koordinasyonu ve el kullanımının gelişimini destekleme

§  El-ayak-parmak kaslarının koordineli olarak hareketini destekleme

 

Uygulama

Konu: Doğum Günü

Amaçlar:

§  Nesneleri tanımayabilme

Materyal ve Kaynaklar:

§  Karton kutu, yapıştırıcı, tuvalet kağıdı, sulu boya, fırça

§  Çeşitli nesne resimlerinin çizili olduğu kartlar (hediye olabilecek nesneleri temsil eden kartlar).

Isınma Çalışması:

Yürüme-durma-koşma, yürüme-durma-koşma; sadece topuklar yere değecek şekilde yürüme; çok kızgın bir kum üzerinde yürüdüğümüzü hayal ederek yürüme; minder üzerinde popo üstü bacaklar önde bir uçtan diğer uca ilerleme; masa altından sürünerek geçme; bacaklardan biri bükülü, diğeri öne doğru uzatılmış olan ayağa el ile dokunmaya çalışma (Aynı hareket diğer bacak için de yapılır.).

  Kaynaştırma Çalışması:

   Çocuklar dairesel şekilde yere oturur. Müzik eşliğinde elden ele top geçirilir. Müzik durduğunda top kimde kaldı ise o çocuk bildiği bir şarkıyı arkadaşlarına söyler.

   Rahatlama Çalışması:

   Yere sırtüstü yatarak gözler kapatılır. Binanın içinden ve dışından gelen sesler dinletilir.

   Eğitimde Yaratıcı Drama Çalışması:

   Sanat Çalışması:

   Çocuklar bir masanın etrafında oturur. Eğitimci büyük bir karton kutuyu çocukların yanına getirir ve masaya koyar. Eğitimci çocuklara bu kutudan bir doğum günü pastası yapacaklarını söyler ve çocuklara doğum günü pastasının kremalı mı, çikolatalı mı olmasını istediklerini sorar. Daha sonra karton kutuyu masaya açarak tutkalı kutuya sürer ve çocuklar üzerine tuvalet kağıdı parçalarını yapıştırır. Örneğin pastamız çikolatalı olacaksa, kahverengi bir boya hazırlanır ve kutunun dışına yapıştırılmış olan tuvalet kağıtlarının üzerine fırça ile sürülür. Kurumaya bırakılan kutunun üzerine mumlar dikilerek, doğum günü pastası tamamlanır.

   Drama Çalışması:

   Eğitimci, çocuklara bu doğum günü pastasının çok yakın bir arkadaşlarına ait olduğunu ve doğum günü partisine katılmak için arkadaşlarına alacakları hediyeyi düşünmelerini ister. Eğitimci, karar vermelerine yardımcı olmak amacı ile hediye olabilecek çeşitli nesnelerin resimlerini tek tek gösterir. Çocuklar bu kartlardan birini seçer ve arkadaşlarına göstermez. Kartlardaki hediye olabilecek resimler; hikaye kitabı, top, oyuncak, araba, oyuncak bebek, suluboya takımı, çoraptır. Eğitimci çocukları tek tek yanına çağırarak arkadaşına aldığı doğum günü hediyesini diğer çocukların tahmin etmesi için çeşitli sorular sorar. Örneğin;

§ Aldığın hediye yenir mi?

§ Ağır mı? Hafif mi?

§ Bize vücudu kullanarak nasıl anlatabilirsin? Gibi

 

Çocuk, tahmin sonucunda bulunan hediyeyi ifade eden kartı, doğum günü pastasının yanına koyar.

   Tartışma:

§ Almış olduğun bu hediyeden başka nasıl bir hediye alırdın?

§ Hediyeyi alırken zorlandın mı?

§ Aldığın hediyeyi başka nasıl anlatabilirdin?

 

Zihin Engellilerin Eğitiminde Drama Üzerine Yapılan

Bilimsel Çalışmalara İlişkin Bazı Çalışmalar:


 

§  Eğitimde dramanın zihinsel engelli çocukların sosyal gelişimleri üzerinde etkisinin incelenmesi [A Study on the effects of drama in education on social development of children with mental retardation] 
Arzu İpek

Yüksek Lisans, 1998
Danışman: Doç.Dr. Pınar Bayhan 
Yer Bilgisi: Hacettepe Üniversitesi · Sağlık Bilimleri Enstitüsü · · · 
Konu Başlıkları: Eğitim ve Öğretim · Ev Ekonomisi
Dizin Terimleri: Zeka geriliği-çocuk=Mentally retarded children · Tiyatro=Drama · Sosyal gelişme=Social development


Özet
Zihinsel engelli çocukların sosyal gelişimleri üzerinde eğitimde dramanın etkisini incelemek amacıyla bu araştırma yapılmıştır. Bu amaçla özel eğitim kurumlarına devam eden ve gelişimsel olgunluk düzeyleri Portage Erken Çocukluk Dönemi Eğitim Programı Kontrol Listesi'ne göre 3-4 yaş düzeyinde olduğu belirlenen 17 zihinsel engelli çocuk araştırma kapsamına alınmıştır. Zihinsel engelli bu çocukların sosyal gelişimlerini değerlendirmede ön test olarak Vineland Sosyal Olgunluk Ölçeği kullanılmıştır. Daha sonra eğitimde drama yöntemi kullanılarak sosyal gelişimlerini desteklemeye ve geliştirmeye yönelik eğitim programlan hazırlanarak uygulamalar yapılmıştır. Bu uygulamalar sekiz hafta süreyle devam etmiştir. Uygulamaların sonunda son test olarak yine Vineland Sosyal Olgunluk Ölçeği kullanılmıştır. Araştırmanın deseni ön test-eğitim-son test şeklindedir. Toplanan verilerin istatistiksel analizinde grup içinde farklılıkları görebilmek amacıyla Wilcoxon Eşleştirilmiş İki Örnek Testi, bağımsız yaş grupları arasındaki farkı değerlendirebilmek için ise Tek Yönlü Varyans Analizi kullanılmıştır. Araştırma bulguları, Wilcoxon Eşleştirilmiş İki Örnek Testi'ne göre 2-3 yaş, 3-4 yaş, 4-5 yaş, 5-6 yaş gruplarında alman tüm sosyal becerilerde grup içinde ön test ve son test arasında farklılıklar bulunduğunu ortaya çıkarmış ve bu farklılıkların yaş grupları büyüdükçe önemlilik derecelerinin de arttığım göstermiştir. Tek Yönlü Varyans Analizi sonuçlarına göre ise 2-3 yaş, 3-4 yaş, 4-5 yaş ve 5-6 yaş gruplarında ön test ve son test arasındaki fark önemli (p<0.05) bulunmuştur.="" tüm="" bu="" istatistiksel="" sonuçlar, zihinsel="" engelli="" çocuklara="" uygulanan="" eğitim="" programlanılın="" etkisinin="" olumlu="" olduğunu="" yani="" eğitimde dramanın="" sosyal="" gelişim="" üzerindeki="" etkisini="" göstermektedir.="" anahtar="" sözcükler: zihinsel="" engelli="" çocuklar,="" sosyal="" gelişim,="">

§  7-11 yaş öğretilebilir zihinsel engelli çocuklarda eğitici dramanın kellime kazanımına etkisi [The effect of educational drama on vocabulary acquisition in educable mentally retarded children who are 7-11 year olds] 
Esin Dibek 
Yüksek Lisans, 2003       Danışman: Doç. Dr. Alev Önder 
Yer Bilgisi: Marmara Üniversitesi · Eğitim Bilimleri Enstitüsü · İlköğretim Bölümü · İlköğretim Anabilim Dalı · 
Konu Başlıkları: Eğitim ve Öğretim ·


Özet
Bu araştırmada 7-11 yaş öğretilebilir zihinsel engelli çocuklarda eğitici dramanın kelime kazanımına etkisinin saptanması amaçlanmıştır.

Deney- kontrol gruplu ön test-son test ölçümlerine dayanan deneysel desenli bir çalışma olan araştırmada; bağımsız değişken olarak belirlenen “eğitici drama programına katılma” nın; bağımlı değişken olan “kelime kazanımı” üzerindeki etkisi araştırılmıştır.

Araştırmaya katılan denekler, araştırmanın amacı doğrultusunda belirlenen İstanbul’ da yaşayan, 7-11 yaşları arasındaki öğretilebilir düzeyde zihinsel engelli 18 çocuktur. Bu çocuklar gerekli temel akademik becerilere sahip olmaları ve yönerge alabilmeleri nedeniyle seçilmişlerdir. Çocukların 9’u deney, 9’u kontrol grubuna random olarak atanmıştır.

Deney ve kontrol gruplarındaki çocuklara Peabody Resim-Kelime Testi uygulanarak; tanımadıkları (resimlerini doğru olarak gösteremedikleri) kelimeler saptanmıştır Bu kelimeler arasından, deney ve kontrol gruplarındaki çocukların en az %50’sinin bilmediği kelimeler belirlenmiştir. Bu kelimeler arasından seçilen ilk 20 kelime ile ilgili eğitici drama etkinlikleri hazırlanmıştır 

Programın uygulanması sırasında; deney grubundaki zihinsel engelli çocuklara, seçilen kelimeler ile ilgili olarak hazırlanan drama etkinlikleri 8 hafta süresince uygulanmıştır. Kontrol grubundaki çocuklarla ise; deney grubundaki çocuklarla geçirilen süreye eş olarak dil gelişimi etkinlikleri yapılmıştır.
Araştırmanın hipotezleri doğrultusunda yapılan istatistiksel analizler sonucunda araştırmanın bulgularına bakıldığında; eğitici drama programı uygulanmadan önce deney ve kontrol gruplarının kelime dağarcığı arasında fark görülmezken, uygulama sonrasında deney grubundaki çocuklar lehine anlamlı farklar bulunmuştur.

Seçilen 20 kelime ile ilgili istatistiksel analizler sonucunda, deney grubunda ve kontrol grubunda gelişme olduğu görülmekle birlikte, deney- kontrol gruplarının sontest farklarının deney grubundaki çocuklar lehine anlamlı olduğu bulunmuştur.

Daha önce yapılmış olan bazı çalışmalar bu araştırmada elde edilen bulguları destekler niteliktedir. Bu genel sonuç, konu ile ilgili yeni araştırmaların, daha büyük gruplarla ve farklı eğitici drama programlarıyla, yapılmasına yol göstermektedir. Zihinsel engelli çocuklarda kelime kazanımını ve buna bağlı olarak alıcı dil gelişimini işaret eden bu araştırmanın bulguları değerlendirildiğinde, ümit verici bir görünüm ortaya çıkmaktadır. Bundan sonra yapılacak olan konunun daha farklı yaşlardaki engelli çocuklarla ve daha farklı değişkenlerle araştırılmasıdır.

§  Zihin Engelli Öğrenciler İçin Drama Yöntemiyle Hazırlanan Sosyal

Beceri Öğretim Programının Etkililiğinin İncelenmesi

 

Müzeyyen ELDENİZ ÇETİN ve Hasan AVCIOĞLU

 

International Online Journal of Educational Sciences, 2010, 2 (3), 792-817. 

Özet

Bu araştırmanın amacı, drama yöntemiyle hazırlanan sosyal beceri öğretim programının; zihin engelli çocukların, temel  becerilerini, temel konuşma becerilerini, ileri konuşma becerilerini, ilişkiyi başlatma becerilerini, ilişkiyi sürdürme becerilerini, grupla iş  yapma becerilerini, duygusal becerilerini, kendini kontrol etme becerilerini, saldırgan davranışlarla başa çıkma becerilerini, sonuçları kabul etme becerilerini, yönerge verme becerilerini ve bilişsel becerilerini geliştirmelerinde etkili olup olmadığını ortaya koymaktır. Öğretimin etkililiğini belirlemede, ön test - son test deseni kullanılmıştır. Araştırma grubu, sekiz öğrenciden

oluşmaktadır.  Araştırmada ön test ve son test verileri, sosyal  becerileri  değerlendirme  ölçeği  (7-12)  ile toplanmıştır. Araştırma grubunda yer alan öğrencilerin sahip oldukları sosyal becerin değerlendirilmesi öğretmen değerlendirmelerine göre yapılmıştır.  Hedeflenen  sosyal  becerilerin  öğretimini  gerçekleştirmek için, drama yöntemi doğrultusunda öğretim programları hazırlanmıştır.  Hazırlanan  öğretim  programları hafta içi her gün 30-35 dakikalık oturumlar şeklinde toplam 69 oturum olarak uygulanmıştır. Araştırma sonucunda, drama yöntemiyle hazırlanan sosyal beceri öğretim programının etkili olduğu görülmüştür. 

Kaynakça

·         Luckasson, R. ve diğerleri, Mental Retardation: Definition, Classification, and Systems of Support. (Onuncu basım). Washington, DC: American Association on Mental Retardation, 2002.

·         Gönen, M.(2001). Özürlü  çocukların  eğitiminde drama. Dramaya  çok  yönlü  bakış. Ankara: Fersa Matbaası.

·         Ömeroğlu, E. ve Ersoy, Ö. ve Şahin T. F. ve Kandır, A. ve Turla, A.(2003). Okul Öncesi Eğitimde Drama (Teoriden Uygulamaya). Ankara: Kök Yayıncılık, 2003.

·         Gönen, M., Yükselen, İ., Tanju, E., Şahin, S., Celep, S., “ Özel Gereksinimli Çocuklar İçin Drama” Epsilon Yayınevi

·         İpek, A., (1998) “Eğitimde dramanın zihinsel engelli çocukların sosyal gelişimleri üzerinde etkisinin incelenmesi” Yüksek Lisans Tezi, Hacettepe Üniversitesi

·         Dibek, E., (2010) “7-11 yaş öğretilebilir zihinsel engelli çocuklarda eğitici dramanın kellime kazanımına etkisi” Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi

§  Çetin, M., Avcıoğlu, H., (2010) “Zihin Engelli Öğrenciler İçin Drama Yöntemiyle Hazırlanan Sosyal Beceri Öğretim Programının Etkililiğinin İncelenmesi” International Online Journal of Educational Sciences,  2 (3), 792-817. 

 
Toplam blog
: 45
: 9373
Kayıt tarihi
: 06.08.07
 
 

Fark ettim ki; çok okudum, çok araştırdım, çok gezdim, çok öğrendim ama az yazdım. Bir baktım ki,..