'' Kuru Sıkı Atmak '' da cezalandırılmalıdır !..

Toplumumuzda,''Kuru Sıkı Atmak '' diye bir deyim vardır.

''Boş söz söylemek, gözdağı vermek, desteksiz konuşmak; yalan söylemek '' gibi anlamları içerir.

Genellikle de bizim politikacılarımızla ve mizahi fıkra kahramanlarımızla özdeşleşmiştir...Özellikle seçim öncelerinde halkın arasına karışan;bol nutuk atan siyasi adaylar için ''Yine kuru sıkı atmaya başladı '' derler...

''Dokunulmazlıkları kaldıracağız !..''

''Ankara'ya deniz getireceğiz !..''

''Herkese bir ev;bir araba anahtarı !..''

''İşsizliği yok edeceğiiiz !..'' gibi -kuru sıkı atışları- çok dinleyen vatandaşlar,siyasi martavallarda,''Atış serbest,
Siyâsette yalan nutuk mübahtır '' anlayışıyla hep dinleyip geçmiştir...

Ama bugünkü güncel konumuz, basında yer alan bir Adli Tıp araştırma sonuçlarına göre,''Kuru Sıkı '' atmanın hiç de mâsum olmadığını kanıtlamaktadır...

Gerçek konumuzun, ''Lâfla peynir gemisinin yürütülmeye çalışıldığı'' ; ''dayanaksız konuşma '' anlamına gelen ''Kuru Sıkı '' deyimiyle hiç ilgisi yok !..

Kuru fasulyenin nimetlerinden hiç değil...Kuru fasulye çok masum ...

Bu zeki millet, ''Doğan görünümlü Şahin '' yapar da oyuncak görünümlü ,silahı yapamaz mı ?..

''Dana Ferhat'ı, Murat 124 'ün arkasına konuşlandırıp geziye çıkaranlar, 10 katlı binanın son katına ''Kaçak kat çıkanlar''...

Balkonda koyun kesip, 5 yaşındaki çocuğun eline bıçak verip ''Yüzdürenler ''...

Bizdendir, bizden !..

Yıllardır,oyuncak silah olarak bilinen ''Kuru sıkılar '' habire adam öldürüyor !..

Devekuşu diyarı olduk; kafamızı gömecek kum da kalmadı !..

Bu, ''Kuru Sıkı ''da ölüm var; acı var !..Kör cehâlet var !..En önemlisi devlet ihmâli var !..

Piyasada oyuncak tabanca olarak satılan, ''kuru sıkı silah taklitlerinin '' tezgâh altında kısa bir operasyonla ,nasıl ölümcül bir silâh haline gelişiyle ve insan katliamıyla ilgili...

Araştırmaya göre, 2003-2007 yılları arasında, İstanbul’da toplam 19 bin 290 kişiye adli otopsi yapılmış...

Yapılan otopsiler sonucu 2 bin 688 kişinin (yüzde 13,93) ölüm nedeninin ateşli silah yaralanması olduğu anlaşılmış...

Bunlardan ise bin 294’ünün kısa namlulu silah yaralanması, 98’inin kuru sıkı silah yaralanmasıyla, meydana geldiği tespit edilmiş...

Dikkatinizi çekerim!.. Bu sonuçlar sadece İstanbul'u kapsıyor...Bir de Türkiye genelini düşünün...

Son beş yılda sadece kuru sıkı'dan dönme silahlarla ölenlerin sayısı:5 binleri buluyor !..

Buna rağmen ,yasalarımızın bu katil oyuncağı ,masumâne nitelendirmelerine bir anlam veremiyoruz...

İki yıl önce bir öğrencinin, bu silahla her iki gözünü kaybetmesine tanık olunca, yetkili makamları dilekçe yağmuruna tutmuştuk...

Yenile aldığımız bir haber yüreğimize su serpti...Yakında çıkarılacak bir yasayla, oyuncak da olsa silah taşıma ve kullanma konusunda önemli yaptırımların getirileceği bildirildi...

Geçen yıl bir Yargıtay kararının, bu konuda ne halde olduğumuzun sabit deliliydi...
.......

Yargıtay Ceza Genel Kurulu, kurusıkı tabanca ile ateş etmeye ceza tartışmasını noktalamıştı.

Kurul, kurusıkı tabanca ile havaya ateş etmeyi "suç" değil "kabahat" olarak niteledi ve 50 YTL idari para cezası verilmesinin yerinde olacağına hükmetmişti.

DÜĞÜNLERDE, maç sonrası sokaklarda, görünümleri ve çıkardıkları ses gerçeklerinden ayırt edilemeyen kuru sıkı tabanca ile ateş açıp rahatsızlık verenler, sadece 50 YTL ödeyerek kurtuluyorlardı.
.........

Ne kadar masum bir silâhçık !..Yasalar,mutlaka değişmeli !..

Araştırmaya göre, İstanbul'da 5 yıl içinde,ateşli silah yaralanması sonucu ölenlerin yüzde 87’ini erkekler, yüzde 13’ünü de kadınlar oluşturuyor...

Ölenlerin yaş ortalamasının 34,3 olduğu tespit edilmiş...

Ateşli silah yaralanmasına bağlı ölüm olayları içinde çocukluk çağındakilerin oranı yüzde 6,8 'miş...

Bu bulgu ,bireysel silahlanmanın geleceğimiz açısından taşıdığı vahim sonuçları gösteriyor...

2005-2007 yılları arasında kuru sıkı silahlarla gerçekleştirilmiş ölümlerdeki ani ve belirgin bir artışın söz konusu olduğuna dikkat çekilen araştırmada, ölenlerin yaş ortalamasının 27’den düşük olduğu, kadınlarda 18’e kadar kaydedildi.

Bu durum kuru sıkı silahların daha kolay elde edilebilir olması ve yakın zamana kadar oyuncak sınıfında değerlendirilmesiyle ilişkilidir. Kaza ve intiharların daha yüksek oluşu da aynı nedenlere bağlıdır.

Kuru sıkı silahlarda ‘kasıt’ unsurunu düşündüren tespitler de dikkat çekicidir: Olguların üçte ikisinde yaralanma bölgesinin baş olması ‘kasıt’ unsurunu düşündürmektedir.

Aklımızı başımıza alamıyoruz bir türlü...

Yine kurbanlar çocukların önünde kesildi...Her yer kan revan...Denizler bile kan gölünü yutamadı !..

Silah taşımak halen, ''Erkeklikle eş değer '' görülüyor...Halbuki, ''Tam tersi '' olduğunu bilseler !..

Her köşe başında silah mağazaları boy gösteriyor !..

Bayramlarda maytap, roket atan; törenlerde , festivallerde, milyarlık havai fişek gösterileri gırla !..

Futbol maçları sonrasında, ''silahlı coşmalar,kudurmalar '' sona erdi mi ?..Maganda yine görevde !..

Futbol fanatikliğimize gösterdiğimiz ilginin yarısını, ''Silahsızlanmaya '' gösterebileceğimiz günler de gelir mi acaba ?..
..........

NOT:Bu yazıyı dün yazmıştım...Bugünkü gazetelerde çıkan bir haber,bu konudaki haklılığımı ne kadar da doğruluyordu...Bu haberi sıcağı sıcağına aynen yayınlıyorum...Bilgilerinize ve dikkatinize sunulur...Saygılarımla..

''Her yıl yüzlerce kişinin ateşli silahlar nedeniyle öldüğü Türkiye'de kredi kartına 10 ay taksitle silah satan MKE muradına erdi...

ANKARA - Her gün en az sekiz kişinin ateşli silahlarla öldürüldüğü, üç kişinin ateşli silah kazası sonucu yaşamını yitirdiği Türkiye’de ‘10 ay taksitle’ silah kampanyası yapan Makine Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK) amacına ulaşarak bütün stoklarını eritti. Stokların bitmesiyle taksitli satışları sona erdiren kurum, kampanyasız uygulanacak yeni fiyat listesini de açıkladı.'' Radikal'den...(11.12.2008)