Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Ağustos '07

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

'(Cevahir) alışveriş merkezi'nde çocuk kaçırma girişimi mi?

'(Cevahir) alışveriş merkezi'nde çocuk kaçırma girişimi mi?
 

Bir yakınım İstanbul’da (bilinen adıyla) Cevahir alışveriş merkezine gitmiş. Yanında iki çocuğu ve kız kardeşi varmış. Derken iyi giyimli ancak karanlık yüzlü üç kadının çevrelerini sardığını fark etmişler. Bu kişilerin ellerindeki cep telefonuyla sürekli çocukların görüntüsünü aldıklarından kuşkulanmışlar. Tuvalete gitmişler. Onları takip ettiklerinden kuşkulandıkları üç kadın da hemen girişte kümelenmişler. Derken çocuklarından biriyle tuvalete girmiş o yakınım. Ardından o üç kadına benzer çehresi olan başka bir kadın kucağında bir bebekle tuvalete girmiş. Biraz zorlama sohbetten sonra yakınım çocuğun altını değiştirince hemen kabinden çıkmış. Derken başlangıçtaki üç kadına tuvalete girip çıkanın ve bir diğerinin de eklenmesiyle beş kadın olmuşlar. Yakınım, kız kardeşi ve pusetteki iki çocuğu artık bütünüyle kuşkulanmaya ve kuşatıldıklarını anlamaya başlamışlar.

Hızla tuvaleti dükkanlara bağlayan merdiven başına ilerlerken cep telefonunu kamera gibi kullanan bir elin tam köşe başında kendilerini “kayda aldığını” görmüşler. Belli ki izlenmektedirler. Köşe başına vardıklarında o kamerayı tutan elin bir erkeğe ait olduğunu görmüşler. Artık bir çeteyle ve büyük olasılıkla da çocuk kaçırma çetesiyle karşı karşıya olduklarını iyice anlamışlar! Hemen kendilerini yürüyen merdivenlere atmışlar. Ve karşılarına çıkan ilk güvenlikçiden yardım isteyerek otoparktaki arabalarına binerek korku içinde orayı terk etmişler…

Ertesi günü olayı alışveriş merkezinin güvenlik sorumlularına aktarmışlar. Yetkililer çok duyarlı davranmışlar. Ancak günde yüz bine yakın kişinin girip çıktığı ve neredeyse bir kent nüfusu kadar olan alanı tümüyle kontrol etmenin güçlükleriyle birlikte “neden tuvalet gibi ortak kullanımlı bir yere (oranın kabinlerine değil tabii ama ortak alanlarına ve özellikle çocuk bezi değiştirme odalarına kamera konulmadığını ve neden tuvalet başlarında güvenlikçi konulmadığını?” açıklamakta zorlanmışlar.

1. Bu bir çocuk kaçırma çetesi idiyse ellerindeki cep telefonunu bluetooth olarak kullanmaktaydılar. Hedeflerini (avlarını) gözlerine kestirmişlerdi. Kurbanlar onların nerede ve ne sayıda olduklarını bilemezlerdi. Ama onlar avlarının her hareketini birbirlerine bluetooth aracılığıyla; avcı ve avın mekan olarak konumlarını bildiriyorlardı.

2. Muhtemel bir atağa geçmek için güvenlikçiden ve insan trafiğinden en fazla arındırılmış bölgeyi ve zamanı belirlemeye çalışıyorlardı.

3. En uygun ortamlardan biri tuvalet ve çocuk altı değiştirme kabinleriydi. Orada güvenlikçi olmadığı gibi kamera da yoktu ve diğer insan trafiği alabildiğine seyreliyordu.

4. Ancak bu olayda uyanık davranılması sonucu eylemlerini tuvalette gerçekleştiremediler. Çocuklarından birini alarak altını değiştirmek için kabine giren anneyi hemen arkasından tuvalete giren ve çeteden olan başka bir “anne”nin oyalaması sayesinde dışarıda diğer çocuka bekleyen kız kardeş ilk hedef olabilirdi. Ancak içerideki anne konuşmaya aldanmadan çabucak dışarı çıktı. A planı böylece bozuldu.

5. Hedef seçilen anne ve kız kardeşin daha kuytuda kıstırılması ve bu defa iki çocuğun birden kaçırılması ihtimali olabilirdi. Ancak bu da yine Tanrının yardımıyla anne ve kız kardeşin özellikle koridor sonunda cep telefonunu tutan adamı görür görmez kendilerini bir güvenlikçinin yanına atmalarıyla B Planı da bozuldu. B Planının bozulması garajda kıstırma olarak varsayılabilecek C Planını da bozmuş olabilirdi.

6. Bu olayda bayıltıcı spreylerin kullanılması ve anne ve/veya kız kardeşin bir tuvalet bölmesine ya da asansör kenarına baygınmış gibi bırakılarak çocuk(ların) kaçırılması kuvvetle olası bir senaryo idi. Tutmadı.

Herkese sesleniyorum: çocuk mafyasının cirit attığı, kaçırılan çocukların fuhuşa, dilenmeye ve teröre pazarlandığı günümüzde aman dikkat diyorum!

Yetkilileri daha duyarlı olmaya, medyayı da anne babaları daha fazla uyarmaya davet ediyorum.

Ve son söz: Bu tip suçlara ve suç girişimlerine bağışlanmaz şekilde en ağır cezalar verilmelidir.

 
Toplam blog
: 374
: 491
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

Merhaba! Toplumsal, siyasal, ekonomik ve kültürel olgularla ulusal ve evrensel düzlemde ilgilenme..