" Gözünün dilini " anlamak

Günlük koşuşturmalara , ilişkilere birazcık mola verelim mi? ne dersiniz. Saate bakmaksızın kapısını çalabileceğin bir dostu olmalı insanın .Nereden çıktı bu vakitte dememeli.Bir gece yarısı telaşla yataktan fırladığında " gözünün dilini " bilmeli sen her daim onun orada olduğunu hissetmelisin. Göz bebeklerin bulutlandığında içindeki yaklaşan fırtınayı sezebilmeli ve sen ağladığında onun gözündende yaş gelmeli.

İnsanın zaman zaman ailesi ve yakınlarıyla birlikte konuşup paylaşamacağı şeyleri dostum dediği , beni gerçekten anlıyor, bana önem veriyor dediği dostunla paylaşmak istiyor. Eğer bu dostluk 40'lı 50'li yaşlardaysan ve ömrünün yarısı gibi bir geçmişi varsa daha da anlamını kazanıryor ve bi o kadar da güçlü oluyor.

Oturduğum yerden düşünürken hangimizin hayatında eldeki parmak sayısı kadar " gözümüzün dilini" anlayan dostlarımız vardır diye düşündüm. Ben bendekileri biliyorum ama sayıları çok değil. Eğer sizin de varsa çok şanslısınız. Sizi kutluyorum.

my.opera.com