'68 kuşağı ve '70'li yıllar- 1

1968 yılı, Lise son sınıfa geçtiğim yıl, gözümün önünden film şeridi gibi geçiyor... O günler sanki bir fırtınaya tutuldu Türkiye ve Dünya 1968 yılında.

'68 Dünya'da ve Türkiye'de "demokrasi" ve "insan hakları" mücadelesinde tarihe katkıda bulunmuş bir yıldır. 

'68 bir dönemin başlangıcı olup; 12 Eylül 1980 yılına kadar 12 yıllık bir dönemi içeren, gerçekten anlayabilmek ve sorgulayabilmek için, o dönemi kendi dinamikleriyle değerlendirmek daha "akılcı" bir yaklaşımdır.

12 yıllık süreç; Türkiye'nin Cumhuriyet Dönemi'nden günümüze kadar yaşadığımız en fırtınalı, acının ve umutsuzluğun yoğun olarak yaşandığı, hergün ortalama 4-5 siyasal cinayetin işlendiği, kanın gövdeyi götürdüğü günler olmuştur.

'68 kuşağının tarihi öyküsü; Türkiye Üniversitelerinde tohumları atılan, yeşeren ve gelişen "toplumsal muhalefet" yapma anlayışının toplum katmanlarınca yavaş yavaş benimsenmesi ile başlamıştır.

"NATO'ya Hayır" Haftası, "Bağımsızlık Haftası," "Yerli Malı Haftası," "Kıbrıs Haftası" gibi haftaların özelliği gençliğin ve toplumun emperyalizme karşı ortak tavrını göstermesidir

Gençlik Dernekleri, Fikir Konfederasyonları ve Öğrenci Ocakları tarafından organize edilen gösteri yürüyüşleri halkın "anti-emperyalist bilincinin" gelişmesinde rol oynamış kampanyalardır.

Gençlik tarafından organize edilen haftalarda, NATO logoları yakılır, Coca Cola, Shell, Philips gibi uluslararası kartellere saldırılar düzenlenirdi. 

Anti-emperyalizmin simgesi haline gelen '68 kuşağı "yurtsever" "milliyetçi/ulusalcı" ve "Tam Bağımsız Türkiye" anlayışı ile "ÜLKÜCÜ" ve "DEVRİMCİ" GENÇLİK; Büyük Önder Mustafa Kemal ATATÜRK'ün "Türk İstiklalini" ve "Türk Cumhuriyetini" ilelebet muhafaza ve müdafaa etmekle vazifelendirdiği Gençlik'tir...