Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Şubat '10

 
Kategori
Müzik
 

"Ah Aysel..."

"Ah Aysel..."
 

"Her bahar aşık olan" Deli Aysel'i kaybedeli iki yıl geçmiş. Halbuki Sezen Aksu'nun dediği gibi, "onu kaybettiğimize bile" inanamıyoruz daha.

Aysel Gürel, basit bir söz yazarı diyip geçiştirilecek bir isim değil kuşkusuz. 80'li yıllara sözleriyle damgasını vurmuş bir isim. Firuze, Sen Ağlama, Sonbahar, Ah Mazi, Hadi Bakalım, Şov Yapma, Ünzile bunlardan sadece birkaçı.

Aysel, hep "deli" diye bilindi, fakat o sadece hayatı hafifletmeye çalışan ozan'dı, canı istediği gibi davranıyordu, bu sayede sınırsız bir özgürlük alanına kavuşmuştu. Aysel'dir ne yapsa yeridir dedirtmişti insanlara. Eğlenceli anılarıyla anmak istiyorum o yüzden onu.

Kral Tv'nin bir ödül gecesinde anons yapanlardan biriydi o. Kral TV o zaman TMSF'ye geçmişti. Anons yapmaya kalktığında "bana soyunma dediler, küfür etme dediler, ne yapacağım şu anda hiç bilmiyorum, çok zor durumdayım" demişti.

Başka bir anısını da Sezen Aksu anlatmıştı. Yıllar önce Aysel Gürel bir Amerika turnesine Sezen'le beraber gitmiş. Ablası Amerika'da yaşıyormuş, Ahsen'miş adı da. Deli Ahsen derlermiş. Süpürgesiyle geziyor dermiş Aysel. Sezen bunu hep abartı sanmış, fakat cadı aynıydı, bir tek süpürgesi eksiktir demişti anıyı naklederken. Ahsen, Aysel'e "Aysel, seni çok özledim, bu gece beraber yatalım" demiş. Aysel de olur demiş, ama bütün gece uyuyamamış. Çünkü Ahsen sürekli kalkıp, "Aysel, canım kardeşim, seni çok seviyorum ama, içimden bir ses Aysel'i boğ, Aysel'i boğ" diyor demiş.

Aysel Gürel hakkında bazı efsaneler de vardır bilirsiniz. Çöp arabasıyla evine dönmesi, evinin bir çöp ev olması gibi... Fakat bunlar Aysel Gürel tarafından şöyle açıklanmıştı: "Benim hakkımda bir sürü şey uyduruluyor, hoşuma gidenleri kabul ediyorum."

Bu efsanelerden biri de kendisini sürekli arayan bir gazetecinin ısrarlarına dayanamayan Aysel en sonunda "şu anda sevişiyorum, lütfen beni daha sonra arayın" demiş idi.

Aysel gençlik yıllarında bahçede yıkanırmış. Evlerinin yanında da askeri birlik varmış ve askerler Aysel'i izlerlermiş. Kızları "anne, ayıp oluyor, bak askerler bakıyorlar" dediğinde Aysel askerleri şöyle bir süzüp "terbiyesizler" diyip işine devam etmiş.

Kısacası Aysel hayatı kendisine çok kolaylaştıran bir kadındı. Aysel'i anarken o çok güzel sözlerinden alıntılar da yapmazsak olmaz diye düşünüyorum. Aysel'i ben uzun uzun anlatmıyım, bırakalım Aysel kendisini anlatsın:

"Bir gün dönüp bakınca, düşler içmiş olursa yudum yudum yıllarını, ağla Firuze, ağla, anlat bir zaman ne dayanılmaz güzellikte olduğunu..."

"Sedef sedef olup açardı nilüferler ve kanatları tülden fildişi kelebekler, bir martı misali tek başıma uçardım, hani nerde üstünde uçtuğum mor denizler..."

"Kaldırımlara sümbülü bir yağmur inerdi ve tiz bir kadın sesinde bir devir inlerdi..."

"Yağmuru kim döküyor, Ünzile kaç koyun ediyor, dayaktan uslanalı hiçbir şey sormuyor..."

"Gel gel sarışınım gel, gel sana alışığım gel, gel gel gün ışığım gel, gel çok karışığım gel..."

"Namussuz imanlıyı, her yöne yanlıyı, doğuştan zanlıyı, elleri kanlıyı, candaki canlıyı okudum da..."

"Üzüm buğusu gibi ağlarım belli olmaz, acımak denen duygu gururumu çalamaz..."

"Sana son bir sözüm var, o da allahaısmarladık..."

Aysel "o kadın" idi, fakat gözlerinde bir telaş, yıllar onca yavaş... Acelen neydi.... Bekleseydin Aysel...

Saygıyla anıyorum.

 
Toplam blog
: 142
: 1092
Kayıt tarihi
: 27.09.09
 
 

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakülteliyim. Seyahat benim için bir tutku, her fırsatta bir yerlere ka..