Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Mart '12

 
Kategori
Haber
 

"Anadolu İnsanı Merttir, Sözünün Eridir" Acaba Dedirtti Ya!

"Anadolu İnsanı Merttir, Sözünün Eridir" Acaba Dedirtti Ya!
 

  • Antalya! Dinlence turizminin başkenti… Ha keza İstanbul… İstanbul’da kültür turizminin başkenti…
  • Gerek Antalya ve gerekse de İstanbul’daki turizm faaliyetlerine ilişkin birkaç noktaya dikkat çekme ihtiyacı duyuyorum.
  • Bilindiği gibi turizm sektöründe en önemli girdi, alışverişten elde edilen gelirin karşılığında ifade edilen rakamdır.
  • Biz acentacılar için alışveriş yapan turist en iyi turist kategorisinde değerlendirilir. Zira oda satışından kaynaklı gelirler hemen hemen sıfır kâr veya eksi kârla satışa tabii tutulmaktadır. Bu durum bu güne özel de değildir. Yıllardan beri böyle bir tuhaf ticari olgu vardır turizm piyasasında.
  • Hatta kimi yurtdışı pazarlarda, tur operatörleri oda satışını sıfır kârla yaptıkları gibi, aynı zamanda yetişkinlerde kişi başı “bonus” tabir ettiğimiz bir geri ödeme meblağı üzerinden de anlaşma yaparlar. Bütün dert turisti ülkeye sokmak ve alışverişe yönlendirmektir.
  • Es kaza gelen turistlerden bir veya bir kaçı kallavi bir alış veriş yaparsa, acentaya düşecek olan komisyon da oda satışından elde edilecek genel brüt kârın çok daha üzerinde bir rakamda ifadesini bulur ki, bu gün ülkemizdeki turizmi en iyi özetleyecek vaziyet bu durumdur.
  • Bu durumu ileride daha da detaylandırmak suretiyle ele almak istiyorum. Memlekette turizm sektörünün nasıl yürüdüğüne ilişkin çarpıcı şeyler anlatacağıma emin olabilirsiniz.
  •  
  • Turizm de alışveriş dedik…
  •  
  • Antalya’da birçok yerde turiste yönelik satış yapan yüzlerce mağaza vardır. Bu mağazalar Antalya kent merkezinde konuşlandığı gibi, turizm beldelerinde ve özellikle konaklama tesislerinin içerisinde de mutlaka deri, kuyum, halı, butik, saat, gözlük, baharat, hediyelik eşya, gümüş gibi birçok alanda faaliyet gösteren mağazalarda turiste yönelik ticari faaliyet yürütmekteler.
  • Aynı şey İstanbul için de geçerli.
  • Bu gün Laleli, Bayezit, Tahtakale çevresinde turistlerin yoğun olarak alışveriş yaptığına tanık olmaktayız.
  • Öyle ya, turistin alıveriş yaptığı bu mağazalar, turiste ne türden ürünler satmakta?
  • Yani, biraz önce sıralamış olduğumuz deri, kuyum, halı, saraciye, baharat, hediyelik eşya, gümüş, butik ve diğer başka ürünlerden satan mağazalarda, satılan ürünlerin tamamının üzerinde bir marka olması ve bu markalı ürünlerin tamamının da imitasyon diye tabir ettiğimiz sahte ürünler olması hakikaten ülkemizde ki sahteciliğin boyutlarına ilişkin inanılmaz düzeyde ipuçlarıyla dolu…
  • Dünyaca tanınmış birçok ürünün sahtesi bu gün ülkemizdeki mağazaların vitrinlerinde, raflarında boy boy sergilenmekte. Hatta kimi sahte ürünler var ki, aslından daha kaliteli olduğunu söyleyebilirim.
  • İmitasyon sahteciliği üzerine dünya üzerinde yapılan araştırmalar, Türkiye’nin bu alanda birinciliği uzak ara önde götürdüğünü ortaya çıkarmış.
  • Sanırım bir beş yıl öncesinden yapılmıştı bu araştırma.
  • Bu sonucun aksini iddia edemiyorum. Hani bize kara çaldılar falan da diyecek halim yok. Nitekim başka ülkelerde vaziyetin bu boyutlarda olmadığına ilişkin, yurt dışından gelen turistlerden fazlasıyla bilgilenmekteyiz.
  • En nihayetinde sahtecilik üzerinden ciddi bir hırsızlık ülkesi olmuş durumdayız.
  • Hani deriz ya “Anadolu insanı merttir, sözünün eridir” diye… Bitti o günler. Böyle bir ifade kullanmadan önce “Acaba?” diye bir kendi kendimize sormamız icab etmekte.
  • Sahtecilikte vaziyet buyken, sahtecilikte memleket insanımızın artık pes dedirtecek son vukuatını ise bu günkü haber sitelerinden öğrenmiş oldum.
  • Önce bir şaşkınlık… Sonra bir an için kendimi toparlama hali… Ardından hafif bir tebessüm “Aman sende ki?” diye bir kendi kendine söylenme hali.
  • Sahte kanser ilacı üretmek…
  • Sahtecilikte geldiğimiz son nokta bu oldu.
  • Zeytine demir pasını, bala mazotu, kumaş boyasından şeker, sahte rakı derken, yurdum insanı, üstün girişimcilik ruhunda sınır tanımaksızın, sahte kanser ilacını da piyasaya sürmüş bulunmakta. Bu duruma bravo denir de başka bir şey denmez.
  • Dedim ya…
  • Eğer bir daha “Anadolu insanı merttir, sözünün eridir” diye bir cümle kullanacağım sıra, “Acaba?” diye bir kendi kendime soracağım, emin olun.
  •  
  •  
 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..