Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Temmuz '09

 
Kategori
Blog
 

"Arif Öğütçü"nün penceresinden Milliyet Blog.

"Arif Öğütçü"nün penceresinden Milliyet Blog.
 

,


Blog yazılarımdan bazı satırları harmanlayıp yeniden derledim bu defa.
Yani beni, yani bizleri anlatan cümleleri cımbızladım özellikle..
Bir çoğumuz çocukluktan beri, öyle ya da böyle bazı duygularımızı kaleme almışızdır mutlaka.
Ancak eğreti kağıtlardan bu ciddi sayfalara taşıyana kadar, sanıyorum ki hiçbir satır bu denli değer kazanmamıştır. Bir üfürüğün söndürdüğü bir mum ışığı ile rüzgarın bile söndüremeyeceği ateşböceği ışığının farkı gibi!
Klavye tuşlarında ürkekçe gezinen parmaklarımın bir gün bu denli arsızlaşacaklarını asla tahmin bile edemezdim!
Blog yazarlığına ilk başladığımdaki kimliğimle, şu an arasında epey bir fark var diye düşünüyorum çünkü.

Bu platform da sadece yazmakla kalmıyor, harfleri bu sayfalara çakıyorsunuz adeta!

Hem kişiliğiniz ve tarzınız hak ettiği yere oturuyor, hemde karşılaştığınız yorumlar sayesinde geldiğiniz noktayı ölçmüş oluyorsunuz.

Ve mutlu oluyorsunuz.

Şöyle bir internette dolaşsak, yazılarımızın aylar, hatta yıllar sonra da rahatça ulaşılabilirliğini görebilecek olmamız da çok önemli bir ayrıntı.

İlkokul dönemlerimde ki 23 Nisan törenlerini hatırlıyorum.
Kürsü de şiir okuyanlar, dinleyenleri bıktırana kadar elini kolunu sallayarak ilgi çekmek isterlerdi!
Amaç daha çok alkış almak içindi pek tabii ki!
Diğerlerinden farklı olmak beklentisiydi bu ve en fazla bir kaç yüz kişiye yönelikti!

Oysa burası öylemi? Ufkumuz açık olabildiğince!

İtiraf etmek durumundayız ki hiç birimiz kendisini dünyayla bu kadar kolay tanıştıramamıştır.
Yani hiç bir okul'un, hiç bir dersanenin müfredatında olmayan özel bilgilerle donandığımızı düşünüyorum.

Yazarlık davetiyemizin, bu işin öncüsü Milliyet tarafından gelmesi de çok büyük bir şanstır bizler için.

Sitemizin onlarca kategorileri barındırması ve milyonlarca kişi tarafından okunması özelliğiyle başka bir alternatifinin olmadığıda bir gerçektir .

Milliyet, tahsil hayatımız boyunca okuduklarımızdan tamamen farklı konularla karşılaştırıyor, bambaşka bir dünyanın kapılarını açıyor bizlere .

Kazanımlarımız mükemmel ötesidir bana göre.

Hatta daha ileri giderek, Milliyet Blog için hiç bir sınava tabii tutulmadan kayıtlarımızın yapıldığı açık öğretim fakültesi de diyebiliriz.

Kimimizin henüz emeklemeye, kimimizin tay tay durmaya, kimimizinde maraton koşmaya çalıştığı bir platform burası.

Hem yazar olmak için ille de bir kitap yazmamız gerekmiyor, bir kitabımız yayınlansa daha önemli birisimi olacağız?

Elbette hayır.

Yani hiçbir şey olmasa da, ürettiklerimiz kendimize kalacak şeyler sonuçta.
Bir gün birleştirir kitap bile yaparsınız, neden olmasın?

Yazar olmak göklerden yıldızları indirmek değil pek tabii ki!
Bildiklerimizi öğretmemizin yanı sıra, bilemediklerimizi de öğrenmek için çıraklık yapmak sevdamız.
Ama olabildiğince itmek herkesleri sevginin, saygının kucağına...
Gerektiğinde gülümsetmek, gerektiğinde düşündürmek.
Hatta küçük tepecikleri, dağlar kadar büyütmek gerektiğinde!
Yağmur birikintisini okyanus yapmak bile olabilir!

Burası tam kafamıza göre takılacağınız bir yer, iletişim kurduğunuz yazarlar sanki ailenizden birisi hissini veriyor size.
Yani karşılıklı bir anlaşma var gibi aranızda, hiç konuşulmadan, yüz yüze görüşülmeden imzalanmış bir anlaşma!

Her karşılaştığınızda mutlu oluyorsunuz ve sevginiz, saygınız eksilmiyor hiç..

Bizlere bu ortamı sağlayan yetkililere ve bu oluşuma değerli katkılarını sunan tüm yazar arkadaşlarıma sonsuz teşekkürler…

 
Toplam blog
: 1021
: 1607
Kayıt tarihi
: 19.10.07
 
 

Çok eski olmayan bir tarihte tıpkı sizler gibi Melek'lere gülümsermişim uykulu hallerimde!  ..