Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Mayıs '12

 
Kategori
Futbol
 

Aziz Yıldırım’ın diliyle Fenerbahçe: Acıyı bal eyledik, geldik bugüne....

 Aziz Yıldırım’ın diliyle Fenerbahçe: Acıyı bal eyledik, geldik bugüne....
 



“Acı”nın “bal”a dönüşmesi!

Bu zıtlık, ne ki, nasıl ola ki?

Yaşamın zorlukları, engeller, haksızlıklar, acılar... bunların, “direnme” ve “dik durma”yla “olgunlaştırdığı”, “güçlendirdiği” insan, halkımız dilinde başka nasıl yücelir?

Bir de bakıyorsunuz, “Öldü bitti”, “Belini bir daha doğrultamaz” dediğiniz insan, bir “onur abidesi” olarak, karşınızda dimdik duruyor.

Gururlu, onurlu; öyle “on ur”lu değil!

Böyle birileri nasıl yüceltilmez!

*****

“Acıyı Bal Eyledik”, aynı zamanda, Hasan Hüseyin Korkmazgil’in, «pir sultan ölür dirilir» sunuşlu/ ünlü bir şiiri.

Ne diyor Hasan Hüseyin? 

“kör olasın demiyorum
kör olma da
gör beni “

(Beddua etmek yok; bedduayı hak ettiğini düşünülene bile... Kör, görmeyebilir “gerçeği”... Beddua yerini bulsa, hiç göremeyecek. Ama gün gelir, kör, gerçeği görür. Onun için, gelecekte görmesi için, “göz”e gereksinimi olacaktır.)
 
Ve soruyor Hasan Hüseyin?

“hor baktık mı karıncaya
kırdık mı kanadını serçenin
vurduk mu karacanın yavrulusunu
ya nasıl kıyarız insana”

(İnsana insanca, hoşgörüyle bakmak, çevreyi korumak... İncitmemek, insana kıymamak... Bakmayanlara, korumayanlara, incitenlere inat; çıkarcılara, “fırsatçılar”a inat... )

Ve  “çürümek ne zindanlarda/ özlem ne ayrılık ne” diye soruyor.

(İnsanı zindanlarda çürütmek.... Varlıklarını sürdürmek, kendilerini haklı göstermek için... Kendilerine engel gördüklerinin yolunu kesmek, onları zindanlara kapatmak...)
 
Ve sürdürüyor Hasan Hüseyin: “korka korka yaşamak ne “...

(Uğur Mumcu konuşsun isterseniz: Unutmayalım ki “cesur bir kez, korkak bin kez ölür”. Önemli olan, insanın böyle bir toplumda “mezar taşı” gibi suskunluk simgesi olmamasıdır.”)
 
Ve “direnen” insanı yüceltiyor:

“ekilir ekin geliriz
ezilir un geliriz
bir gider bin geliriz
beni vurmak kurtuluş mu”

Ve bugünlere nasıl gelindiğinin öyküsünü dinliyoruz:

“kanadık toprak olduk
çekildik bayrak olduk
döküldük yaprak olduk
geldik bugüne
 
ekmeği bol eyledik
acıyı bal eyledik
sıratı yol eyledik
geldik bugüne”

*****

Evet, “acıyı bal eyleyen”, “direnen”, “onur mücadelesi” verenler, bugün bütün olumsuzluklara “rest çekmiş”tir.

“Acıyı bal eyleyenler”e, “rest çekenler”e...

Başta Aziz Yıldırım’a...

Fenerbahçe taraftarına...

Futbolculara...

Aykut Kocaman’a...

Yüreklerini ortaya koyan, karalamalara aldırmadan konuşan yöneticilere...

Zor günlerde Fenerbahçeli kalanlara...

Bin selam!...

En anlamlı selam, Fenerbahçeli futbolculara Metris’ten, “acıyı bal eyleyen” Aziz Yıldırım’dan gelmişti:

“Her Galatasaray maçının bayram olduğunu bilen tüm Fenerbahçeliler gibi bizlerin de yüreği heyecanla çarpmakta. Emin olun bayramların en içten ve çok anlamlı kutlandığı bir yerdeyim, bu yerden sizler için yapabileceklerim ve söyleyebileceklerim sınırlı olsa da hepinizi alınlarınızdan teker teker öpüyor ve sizler için çarpan bir baba yüreğinden ‘Kocaman’ selam ve sevgiler yolluyorum.”

Aziz Yıldırım’ın, “baba yüreğiyle” gönderdiği “Kocaman selam ve sevgi” mesajı yerine ulaştı.

Ne demişti Nazım Usta, ondan esinlenen Aziz Yıldırım:

“Güzel günler göreceğiz çocuklar...”



TURGUT ÇELİK/ Mersin

Bu blog Canlı Maç Anlatımı sayfamızda da yayınlanmaktadır

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..