Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Haziran '13

 
Kategori
Deneme
 

"Delilik; Aynı şeyi yapıp, farklı sonuçlar beklemektir."

"Delilik; Aynı şeyi yapıp, farklı sonuçlar beklemektir."
 

Albert Einstein, "Delilik;  Aynı şeyi yapıp, farklı sonuçlar beklemektir."  sözüyle yazıma başlamak istiyorum. Lisedeyken matematik öğretmenimiz vardı. Kendisini zor hatırlıyorum ne olur ki kimse gücenmesin. Lafım meclisten dışarı. Bir gün derste bir formülü öğretirken tahtaya yazarak anlatırdı. “Hocam anlamadık tekrar anlatır mısınız.”derdik. Tabii diyerek aynı sözleri daha yüksek sesle anlatırdı. Hocam yine anlamadık dediğimizde ise sesini daha fazla yükselterek anlatırdı. Tekrar karşı çıktığımızda ise nerdeyse aptal mısınız derdi. Hep merak ederdim acaba nerde yanlış yapıyorum diye. Meğer yanlış yapan ben değilmişim, sevgili hocamın öğretme yöntemiymiş. Bu kadar aptala karşı acaba kendi kendine bir hatam mı var? Nerede hatalıyım, diyerekten, sorgulamışmıdır.

Frank Herbert ise “Kendinizi boş, çaresiz ve yararsız hissediyorsanız kötü… Bu demek oluyor ki, tez elden despot bir yönetimi başınıza efendi olarak getireceksiniz.
Akıllı despot bunu bildiği için köleleri arasında yararsızlık ve çaresizlik hissini pekiştirmeye çalışır.” Böylemi ifade etmek lazım bilgiyi.  Güvenle sevgiyi karıştırıyoruz zaman zaman. Her güvendiğimizi severiz ancak her sevdiğimize güvenemeyiz. İnsan bir kere güvenliğini tehdit altında hissederse tekrar sever mi eski güvendiğini. Koşulsuz kim kime güvenir bilemem ama koşulsuz sevilir. Bu sözlere karşılık yakışır.

“Herkes aynı fikirdeyse, hiç kimse yeterince düşünmüyor demektir.” Mevlana. Farklı fikirler gerçeği değil belki ama doğruyu bulmak için yol gösterir. Eğer varsa saygı burada sınanır. Hoşgörü saygının temelidir. Şiddetlenildiği taktirde saygı nefretle yer değiştirir.

“Bir insanı, ancak gerçekten uyuyorsa uyandırmak mümkündür. Ama, eğer uyumuyor, uyku taklidi yapıyorsa, dünyanın bütün gayretlerini sarf etseniz, nafiledir.”Demiştir, Mahatma Gandhi.

Özgürlüğü koltukta oturmaya benzetirim. İnsan gerekmedikçe yerinden kalkmak bile istemez. Çünkü yeri rahattır. Ne zaman omuzlarından aşağı bir çift el itmeye başladığında kalkmak ister. Rahatsızlanır. Oysa kalkmaya niyeti yoktu. Gerek yoktu. Neden bu omuzlarımdaki baskı diye merak yoktu. Severim İstanbul ’umu… Hergün deniz kenarında oturmaya, dinlenmeye, nefes almaya, denizi koklamaya gitmesem bile istediğim zaman gidebileceğimi bilmek güven veriyor. İyi hissettiriyor. Zaman ne kadar ilerlerse ilerlesin, ne kadar teknoloji gelişse, insanlık uzayda bile yaşam sürse çoğunluğun bir arada yaşaması içindir demokrasi.

“Ya ümitsizsiniz.
Ya da ümit sizsiniz.
Ya çaresizsiniz.
Ya da çare sizsiniz.”Behçet Necatigil.  Diyerek her insanın dinlemeye, dinlenmeye ihtiyacı vardır. Sevgilerimle Deniz ŞAHİN

 

 
Toplam blog
: 93
: 565
Kayıt tarihi
: 01.07.06
 
 

Sanatla ilgileniyorum. Işık olan yerde zaten beyaz vardır. Karanlıkta kalanlar siyahtır. Renkler ..