"Dokunulmazlık" denen utanç

Kanıksamak!

Kabul etmek.
Görmezden gelmek.
Duyarsız olmak.
Hislerden yoksun hale düşmek.

Son otuz yıl.
Koskocaman bir otuz yıl.
Dile kolay.
Çocukluktan çocuk sahibi olmaya uzanan bir süreç.
Bu kavramlar beynimize kazındı.
Ruhumuzun bir parçası haline geldi.
Ve o denli bünyemizle bütünleşti ki.
Tepkisiz bir ruh haline dönüştük.

“Rüşvet mi?”
“Oda ne ki?”

Kimse dikkat kesilmez oldu artık.
Ve kimsenin gündemini işgal etmez hale dönüştü.
Garip değil mi?
Bu gibi kavramlar salt siyasal düzlem üzerinde rakibini bertaraf etmek adına kullanıldı.
Ne var ki tüm siyasiler (istisnalar hariç) rüşvetin, iltimasın, adam kayırmanın ve hırsızlığın cenderesinde hüküm sürdü.
Ve öyle bir zaman geldi ki.
Evet.
Öyle bir zaman geldi ki.
O siyasiler birbirini akladı.
Birbirinin pisliğini görmezden geldi.
Ve halkı aptal yerine koyma yarışında başa güreştiler.
Bu gün halk bu gibi hadiselere tepkisiz bir noktada.
Oysa bu gibi hadiselere bulaşmış siyasiler halk tepkisi nezdinde insan içerisine çıkamaz hale gelmeliydi.
Ve ciddi yaptırımlarla karşı karşıya kalmalıydı.

Bakıyoruz parlamentoya.

“Dokunulmazlık” gibi ciddi bir konu gündeme dahi gelmiyor.
Ve halk dokunulmazlık hadisesi ile ilgili tek bir tepki dahi vermiyor.
Meclis çoğunluğunu elinde bulunduran AKP bu konuda tek bir adım dahi atmamaya ant içmiş.
Düne kadar temiz siyaset argümanını ağzından düşürmeyen AKP, bu gün dokunulmazlık konusuna gözünü kapamış.
Hem de ne kapama.
Neden?
Neden bu denli somut bir konu halkın dikkatini çekmez.
Ve seçmeni neden AKP’den bunun hesabını sormaz.
Kendisine güvenen bir AKP bu güne kadar dokunulmazlık konusunu onlarca defa sonuçlandırırdı.
Ama bu konuya eğilmeyeceği kesin.
Çünkü AKP’nin püskülü o denli çok ki.
O tepkisiz halkın karşısına çıkamayacak bir durumda.
AKP’ye mensup vekillerin durumu ne olur acep dokunulmazlık kaldırılırsa?
Evet.
Recep Tayip Erdoğan bu duruma açıklama getirmelidir.
“Neden dokunulmazlık zırhını kaldırmıyorsunuz?” sorusu gündemden düşürülmeksizin sorulmalıdır.
Başbakan adımını her attığı yerde suratına şamar gibi inmelidir bu soru.
Şayet dürüst ise Başbakan ve partisi derhal dokunulmazlık denen o ilkel yasayı tarihin çöp tenekesine atar.

Yeter artık bu ülkenin bu ayıpla yaşadığı.
Ve bu ayıpla bu ülke insanını yaşamaya mahkum edenler tarihin en büyük suçlarından birini işliyorlar.
Hem de feci bir iki yüzlülükle.