“Englishman” İstanbul'da

“Englishman” İstanbul’da 15 000 kişi. Paralı ve zahmetli. Zevk bu, kimseye karışamazsınız.

Milliyet.blog’da kaç kişi? Az paralı ve daha az zahmetli. Zevk bu, karışamazsınız.

Buradaki konu; paralı veya zahmetli olmacasından daha çok zihniyet, kişilik, karakter, kültür, ihtiyaç, gereklilik, yararlılık ile ilgilidir.

Kişiler; haki ihtiyaçlarını bilirler mi, bilebilirler mi? Kendilerine ne gerekli, ne yararlı olduğunu fark edebilirler mi?

Bence fark edebilirler; ancak doğru bildiği yanlışlardan, bilgi kirliliğinden zor alsa da kurtulmacaları gerekiyor.

Peki, bunu kim başarabilir? Buna karşı arzulu, niyetli, kararlı, çabacı, dikkatli kişiler başarabilir. Zaten yeterince yeşil ip ucu var, yazılarımda.

Kırmızı görünce durup doğru düşüneceksin.

Sarıyı görünce doğru eylemi yapmacaya hazır olacaksın.

Yeşili görünce de doğru eylemi yapacaksın.

Herkes duygularında, düşüncelerinde, eylemlerinde özgürdür; başkalarına zarar vermediği sürece.

Okullarda kılık kıyafet serbest oldu veya olacak. Bu; kime, niçin, nasıl, nerede, ne zaman, ne kadar, ne zarar veya yarar verecek?

Yücelsel, dinsel, insansal, bilgisel, bilimsel, evrensel konularda daha dikkatli olmamız lâzım değil mi?

Bize yararı olmayıcı salt ideolojiler, salt çıkarlar gözümü kör mü ediyor?

Ramazan Gülsen