"Gel, beni al!" kadınları

Fizanda olsa erkeğin onu olduğu yerden her hangi bir vasıta ile alması gerektiğine inanan kadınlar var. Özellikle erkeğin arabası varsa bu tip kadının bir yerden bir yere gitme özelliği beyninde adeta sıfırlanıyor, ulaşım çeşitleri hafızasından siliniyor.

“Tatlım, burada çok trafik var, ben dönemiyorum gel beni al!” Yahu trafik varsa adam nasıl gelecek? Uçarak mı?

“Kuaförden yarım saate çıkıyorum, gel beni al!” E çıııkk, o saçla otobüse, taksiye binmek yasak mı?

Misal Avrupa yakasında konsere gidecekler. Kadın Anadolu yakasında, adamsa  Avrupa yakasında ama neredeyse Tekirdağ sınırlarında. Bahsettiğim kadın tipi bu koşullarda maalesef ortada buluşamıyor ve o meşhur cümleyi patlatıyor. “Gel, beni al!” Yahu deli misin? Adam ta nerelerden gelecek, en iyimser nokta Kadıköy’den seni alacak, sonra tekrar Avrupa yakasında konsere mi götürecek?! Yaptıran var ve ne yazık ki yapan da var!

Hatta bu komutu ( komut diyorum çünkü mantığa sığmıyor ) kuyruğunu sallayarak alan adamlar var. Basbayağı gidip alıyorlar kadını gık demeden! Adamlar kadınların muhtaçlıklarına yetebildiklerinde adam gibi hissediyorlar ya, bu tip kadınının onu kendine muhtaç olduğu için çağırdığını sanıyorlar. “Gel beni al”ın, “gel beni yedir, gel beni uyut, gel beni işet!” gibi taleplerden ne farkı var yahu? Düpedüz kapris bu!

Güzel kardeşim, aklını çalıştır konuları karıştırma. Bunun gidip aldıktan sonra bir de eve bırakması var. Bir yerden bir yere ulaşmayı beceremeyen kadın, başka şeyleri nasıl becerecek? Canı istediğinde tek başına istediğini yapan o kadın nasıl oluyor da ulaşım söz konusu olunca sana muhtaç oluyor?

Gecenin bir körü değilse, acil durum yoksa, kadının bulunduğu ortam tehlike arz etmiyorsa, karda ayazda kalmadıysa, gideceğiniz yer ortak güzergahda değilse sakin ol ama özel şöför olma.

Belli, böyle yaptığında kadını mutlu edersin klişesini öğrenmişsin yoksa bildiğin beyaz atlı prens tribindesin. Fedakarlığını ispat etme çabasındaysan bil ki ezbere avuntular bunlar, ancak senin gibi özgüveni eksikleri paklar.

Kendi kendine yeten, ilişkiyi böyle komutlara aldığı cevaplarla ölçmeyen kadınları seviyorum ben. Yeri geldiğinde aciz ( miş ) gibi yapan ilişkiyi zorlaştıran, işine geldiğinde birden panter olan kadınları değil. Ayrıca tüm bu saçma ilişki oyunlarını ayırdedebilen adamları seviyorum ben, yalnız kalmamak için kendisini gereksiz kullandıranları değil.

Sevgili beyler, statünüz gereği elbette tamirat işlerine bakın, teknik her konuyu ele alın, evin geçimini sağlayın, çözümler yaratın, süprizler yapın, koruyun, kollayın, avlanın, yarışın ama lütfen kendinizi şaşırmayın!

Gün gelir de önce size ihtiyacı varmış gibi kapris yapan ama sıkıldığında “aslında sana ihtiyacım yok, her istediğimi yaparım ben” diyen kadınla karşılaştığınızda yok yere aklınızı kaçırmayın. Erkek dediğin illa da kadının her ihtiyacına koşar taraftarı iseniz; o zaman “çocuk da yaparım, kariyer de” diyen her işin üstesinden gelir modeli kadınların “gel, beni al!” larına daha fazla kanmayın!

Okurun şaşkını:
* Ay, inanmıyorum ne biçim kadınsınız siz, erkeklere böyle mi akıl verilir? Bunlar nezaket kurallarıdır, yapacaklar tabiiii...

Nezaket kuralı aktivite sonrası kadını eve bırakmaktır, erkeğin bunu yapma olanağı varsa ne aladır. Biçimsiz kadın olduğum için ve de standart dışına çıktığım için zaten genele giremiyorum, hal böyle olunca da hasetimden yazıyorum. Şimdi anladın?