Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Nisan '08

 
Kategori
Bebek - Çocuk
 

'Hacivatım Karagözüm tıssssssssssst'

'Hacivatım Karagözüm tıssssssssssst'
 

Günlerden bir gün, başıma Çınar’ın bir şapkasını taktım, ve şöyle dedim. 'Hacivatım karagözüm tıssssssssssst'

Çınar çok ama çok huysuz kendini yerden yere atıyor, tabi bende panik halinde ne yapacağımı düşünüyorum. Birden aklıma anne ve bebek dergilerinde okuduğum bir yazı geldi. Yazıda bebeğinizin, öfke nöbetin de olduğu zamanlar, mutlaka dikkatini başka bir yöne çekin diyordu.

Etrafıma bakınırken masanın üzerindeki Çınar’ın şapkası gözüme çarptı.Şapkayı aldım, ve kafama taktım. Bağcıklarından tutarak ‘vay benim karagözüm gelmiş ‘ diyerek, Çınarın kafasına, kendi kafamla hafiften vurdum .Çınar kahkahalar atarak gülmeye başladı.Neyse ki bulduğum kurtarıcı, pratik oyun sayesinde , Çınar bebek sakinleşmişti.Yaklaşık yarım saat boyunca aynı oyunu oynadık.Hatta Çınar ilerleyen günlerde de beni oyun oynadığımız masanın başına götürerek 'Anneeeeee kayagözüm tısssssssst 'diye oyun oynamak istedi.

Bu küçük oyun oğlumu çok etkilemişti.Bende bu durum karşısında oğlumu Hacivat ve Karagözle tanıştırmaya karar verdim.Önceleri dergilerde ki resimlerini gösterdim.Her akşam dergi elimizde Hacivat ve Karagözün resimlerine bakmaya başladık.Oğlumun bu Hacivat ve Karagöz sevgisi karşısında dayanamadım, ve kuklalarını bulmaya karar verdim.Ne yazık ki ne bir oyuncakçı'da ne de buna benzer ürünler satan hiç bir mağaza da bulamadım.En son internette gezinirken yazının sonunda belirteceğim bir siteye rastladım .

Mail yoluyla sipariş verilebiliyordu.Çok cüzi bir miktara sipariş verdim, ve sağolsunlar bir gün sonra kuklalar elimdeydi.Kuklalar geldi fakat birde bunları oynatmak gerekiyordu.Sipariş verdiğim site de evde kullanılabilecek karton kutudan yapılan bir sahne gördüm.Site çok güzel A dan Z ye herşeyi anlatmışlar zaten.Bende bu sahneyi yapmaya karar verdim .Etrafımdaki insanlar ‘Delirmiş bu kadın yirmi aylık bebek için yaptıklarına bak’ diye düşüne dursunlar dedim, ve hemen bir karton kutu buldum.Sağolsunlar iş yerindeki arkadaşlarım bu konuda bana çok yardımcı oldular.Yaklaşık 100 cm civarında olan kutunun ön kısmını televizyon ekranı şeklinde kestik.Etrafını ve iç kısımlarını yapışkan kağıtla yapıştırık.Gerçi bakmış olduğum internet sitesinde dış kısmı kumaşla kaplanıyordu ama açıkcası ben bunu denedim, fakat beceremedim.Kağıtla kaplamak çok daha kolay oldu.Daha sonra ön yüzünü kesmiş olduğumuz kartonun ekran kısmına mermer şahin bir kumaş alıp yapıştırdım ve işte evdeki tiyatro sahnemiz hazır.
Cumartesi akşamı bütün ışıklar kapandı.

Eşim ve oğlum sahnenin karşısına geçip oturdular.Ben de sahnenin arkasına bir gece lambası koydum .Kuklaları elime aldım, ve tef çalıp ‘yar bana bir eğlenceeeeeee ‘ diye bağırarak, kendi uydurduğum sözlerle oyuna başladım .Çınar ilk once yanımda benimle kukla oynatmaya başladı.Söyliyebildiği tek cümle ise ‘kayagözüm, hacivadım’ tabi birde tıssssssssssst.Henüz yaratmış olduğumuz bir oyun olmasada kukla sahnemiz çok eğlenceli geçiyor.Çınara anlatmak isdeğiğim şeyleri bu yolla anlatabiliyorum.İnşallah, ileriki günlerde daha da etkili olacağım.

Umarım, bu yazıyı okuyan herkese az da olsa Hacivet ve Karagöz’ün ne kadar önemli olduğunu hatırlatabilmişimdir.Çocuklarımızı gölge oyunu sanatına ve tiyatroya alıştırabilmemizin bence en güzel yolu.

Saygılarımla,
Başak Özdemir

Kaynak :www.karagoz.net
 
Toplam blog
: 164
: 4548
Kayıt tarihi
: 26.03.08
 
 

Hayatı sevmek ve düzgün yaşamak isterken bulurum kendimi. Yaşamın bana verdikleriyle yetinmeye çalış..