Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Şubat '08

 
Kategori
İlişkiler
 

"İçim dışım bir olsun" dedim...

"İçim dışım bir olsun" dedim...
 

Ne meşhur laftır " olduğun gibi görün veya göründüğün gibi ol"

Böyle söyleyince kulağa o kadar hoş geliyor ki, keşke diyor insan herkes böyle olabilse.

Ama hiç denediniz mi?

Dün karar verdim, bunu en azından kendimde deneyeyim dedim. Hani derler ya " özü sözü bir "...

Ya Allah dedim attım kendimi sokağa. İşe gitmek üzere ilk minibüse bindim,aman efendim ne kalabalık , mübarek balık istifi eee ne yapapacağız mecburen katlanıyoruz. Sıkıntılı ama kısa mesafe olduğundan dayandım geldim otobüs durağına. Çok geçmeden otobüs geldi, pek kalabalık değil ama oturacak yer yok. Eh dedim ne yapalım...baktım gençler (ellerinde kitaplar bizim üniversiteli çocuklarımız) bir muhabbet bir şamata oturdukları yerde...kendimi genç sanıyorum ya bana yer versinler diye aklımdan geçiyor ama boşver diyorum. Ama yaşlı bir dede bindi...bakıyorum kıpırdama bile yok, ama kararlıyım içimden kızıp durmayıp gerekeni söyleyeceğim.

Her zaman ki gibi öyle usulca söylemek de yok, hafif yüksek sesle " gençler kalkın yer verin dedeme " hemen kalktı birisi yer verdi eee iyi...

Geldim iş yerine, aldım bir bardak çay oturdum masama, iş arkadaşlarından biri "yalnız kendine mi aldın hani bize?" dedi. Hemen " sen bana ne zaman getirdin ki" diye cevabını yapıştırdım tabii yüzüne bakmadan zira içimden öyle gelmişti.

Bugün tahsilatlar var hani söz verilenlerden...baktım saat 15.00 olmuş hala tık yok. Açtım telefon "hala göndermemişsiniz" diye hatırlattım,baktım bin dereden su getiriyor " ama olmaz ki kaç defadır atlatıyorsunuz bu gidişle sizle çalışamayacağız" dedim kapattım. Oh be nihayet içimden geçeni söyledim.

Müşteri aradı siparişleri sordu, şirket politikasına göre " hazır efendim yarın göndereceğiz" demem lazım ama demedim...efendim para sıkıntısı çekiyoruz hammadde alamadık bugün alıp başlayacağız ancak 2 gün sonra teslim...adam kızdı. Bunu söylediğimi duyan patron da tabii. Bir güzel fırça yedim afiyetle.

Gidip gelip bana yağ çeken bir personel var, kendisinden de hiç hazzetmem."Yüksel hanım bu gün ne kadar şıksınız" demez mi? Hemen size ne kardeşim benim şıklığımdan dedim adam,aynen mosmor...

Mesai bitti bendeniz yorgun,üstüne bir de trafik ohhh daha beter oldum. Yolda düşünüyorum evde yemek yok,şimdi bu yorgunluğun üstüne çekilir mi yaaa...hemen bir telefon bizimkine " valla çok yoruldum hazır birşeyler al"... "ben yemeğe gelmiyorum,sen kendin için al". Hayda zaten sinirliyim " neden daha önce söylemedin?". Daha önce olsa "tamam canım" derdim ama kararım karar bugün gerçekleri söyleyeceğim...

Bugün olduğum gibi davrandım, hiç kimse mutlu olmadı,ben de dahil...en iyisi eskisi gibi olayım.

Bu yeni beni, hiç kimse sevmedi galiba ben de. Atasözlerimiz ne kadar doğru bir kere daha anladım..." doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar". Kovmuyorlar belki ama sevmiyorlar da.
Ben de bunu dayanamam işte...şimdi de siz kızdınız galiba:))

Acaba içi dış bir olmayı ben mi yanlış anlıyorum.?

Sevgimle,

 
Toplam blog
: 351
: 3216
Kayıt tarihi
: 16.05.07
 
 

Emekli olmaya çalışan bir sanatçı,yazmaktan büyük keyif alıyorum. Kocaeli Gölcük' de oturuyorum e..