‘Kürdistan’ haritası her yerde...

Gazetede gördüm, okudum ve kızdım. Kızdım ama artık şaşırmıyorum biliyor musunuz !.Çok sıradan geliyor artık bana bunlar. Sıradan ve de basit. Çünkü ne kadar karmaşık olmazsa, ne kadar basit olursa, insanın o kadar aklında kalır. İnsanın beynine o kadar işler.

Şimdi, birilerinin bu haritaları pankart yapıp, İstanbul’da Beyazıt meydanında, Ankara’da Ulus’ta, İzmir’de Konak meydanında bağıra bağıra salladığını düşünün, bir an tepki görür, etkili bir tepkidir de, hatta eylem de etkili olur. Ama zihinlerde ne kadar kalır? Bir toplumun zihnini değiştirmek istiyorsanız, daha temelden başlamalısınız. Yani küçük beyinleri yıkayarak. Bunun da en temel yolu, hangi konuda olursa olsun, ilköğretim çağındaki çocuklara yanlış bilgileri vererek.

Çok sıkça gördük, tanık olduk. İlköğretim kitaplarına dinsel temalar girdi. Birçok konuda İslami değerler aşılanmaya çalışıldı. Matematik dersinde bile, İslami kişilikler ve sevaplar-günahlar elma-armut gibi gösterilerek, bu dersin mantığı anlatılmaya çalışıldı. Biyoloji derslerinde insanın oluşumu konusunda hep Adem ile Havva ilişkisi anlatıldı. Bu ülkede 21. yüzyılda, Atatürk Cumhuriyetinde, yılların bir bilim kurulunda Darwin yasası görmezlikten gelindi. Bilim dergilerinde Darwin konuları örtbas edildi. Hatta Darwin’i konu eden baskılar ortadan kaldırıldı. Bu örnekleri artırmak o kadar mümkün ki. Sonu gelmez. Bu beyin yıkamanın ve belli gerçekleri görmezlikten gelmenin bir yoludur.

Bir diğer konu ise, şu ‘Kürdistan haritası’ konusu. O kadar çok gördük, o kadar çok konuştuk ve de yazdık ki !. Bunların da sonu gelmeyecek. Bunların da ne maksatla ortaya çıkarıldığı herkesçe malum. Koskoca ABD, AB gibi devlet ve oluşumlar bile diplomatik toplantılarda bu haritaları kullanmışlarsa, Le Mont gibi, Washington Post gibi dünyanın en ciddi gazete ve dergileri bu haritaları baskılarında kullanıp, haber yapmışlarsa, dünyanın en ciddi kültürel platformlarında Türkiye haritaları parçalı ve bölünmüş olarak gösterilmişse, kimi haritalarda Ermenistan’a topraklar verilmiş, kimi haritalarda ve de sıklıkla bölünmüş Türkiye haritasında hayali bir Kürdistan devleti yaratılmışsa, ve de bunu hem siyasi, hem kültürel, hem de ciddi platformlarda bile paylaşıyorsa birileri, artık kasıt aramanın zamanı gelmemiş midir.

Bugün, sıcak temaslarda bulunduğunuz, aman küstürmeyelim de biraz para kazanalım dediğiniz, henüz resmi devlet statüsü bile kazanmamış ama her türlü devlet kurumları, parlamentosu ve de bir resmi bayrağı olan Kuzey ırak Kürt bölge yönetiminde, resmi dairelerin duvarlarında bile bu haritalardan bolca duruyorsa, uluslar arası Kürt toplantısında bile birçok devletten gelen diplomatlara ve de gazetecilere bu haritalar altında demeçler veriliyor, konuşmalar yapılıyorsa, AB parlamentolarında bile bu haritalar barkovizyondan gösteriliyorsa bunun altında da mı hala mı kasıt aramıyorsunuz?

Bugün KONYA’da yaşanılan olay, eğer veliler tarafından fark edilmeseydi ve şikayet konusu olmasaydı, hangi Milli Eğitim dairesi ve yetkilisi bunun farkına varacaktı? Hangi devlet yetkilisi, çıkıp konuşacaktı? İşin ilginç tarafı, bu haritaların olduğu kitaplar ders kitapları ve bu kitaplar nasıl denetimsiz ve de onaylı bir şekilde müfredat’a alınılıyor? İşin diğer ilginç tarafı, daha önceden benzer durumlar bu ülkede yaşanmışken. İşin bir ilginç tarafı, bu yayını yapanlar hakkında suç duyurusunda bulunuldu mu ve bu yayın evleri ya da ilgili kuruluşlardan bir daha yayın alınmaya devam edilecek mi? Bir başka ilginç nokta ise bu kitap için ‘tavsiye kararı yok’ ise, nasıl oluyor da çocukların önüne gelebiliyor.

İlköğretim kitabında 'Kürdistan' haritasının ne işi var ? Kürdistan diye bir yer var mı ki ? Tabiki var. Birileri var olsun istiyorsa, bunu AB ve ABD destekliyorsa vardır... Siz hala, saf saf, bu kitapçıkta hata yapıldığı fikrindeyseniz. Söylenecek bir şey yok. Uyanın, beynimiz yıkanmaya hatta hafızamız silinmeye çalışılıyor, farkında değil misiniz? Siz büyük resmi hala göremiyor musunuz?

../..