"Mış - MUŞ"

Muhteşem bir güne uyandık, pırıl pırıl güneş, sıcacık ekmek taşıyan babalar, okula aç gitmeyen çocuklar güleç yüzlerle çıkıyor evlerinden  diyebilmeyi yürekten isterdim.

Her şeye rağmen, umutsuzluğa yer vermeyeceğiz elbette, çok şükür sağlıklıyız, başımızda çatımız, ocağınızda aşımız var. Fakat bu güzelim ülke insanı daha iyisini hak ediyor. Sınırsız kaynaklarımız da var. Sadece akıntının yönü yanlış!..

Her dönemde yaşanan çaresislikleri derinden yaşayan bir kesim var. Bir de krizlerden ensesi kalınlaşarak çıkanlar var. Gerçekler daima acıydı, daha da  acıtıyor yürekleri, her geçen gün daha ağırlaşıyor koşullar. Ekonomiden anlamadığım için kendi bütçemin dışında bir hesap bilmem ve bu konuda sözüm yok! Ancak, yaklaşık 1ay önce 16-20tl arasında aldığım 5kg un paketi raflarda 49- 50tl civarında görülüyor. 5-6 tl civarında aldığım Türk kahvesi 12tl. Ekmek fiyatları her gün yayınlanıyor zaten, fırıncı da mutsuz, müşteri de mutsuz. Halk ekmek sıraları göz yaşartıyor. Hatta bazı kesimlerde çeyrek ekmek satışları başlamış! Deyince sevgili Pakize Suda geldi aklıma, Hürriyet Gazetesindeki köşesinden gündem yorumlarını “Mış - Muş” bölümünden duyururdu. Kendisine sevgilerimle, kulağını çınlatarak devam ediyorum.

• Terkedilmiş çocukların kız olanlarına; Havva, erkeklere de Adem adı veriliyormuş! Bu nasıl yorumlanabilir?
• Bazı fırın ve bakkallarda çeyrek ekmek 1 liraya satılıyormuş!
• Marketlerde ürün satış adetleri sınırlandırılmış.
• Yeni dolandırıcılık yöntemleri türemiş, emniyetten halka uyarılar geliyormuş.