Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Ocak '11

 
Kategori
Sinema
 

‘Muhteşem Yüzyıl’ kendini ispatladı!

‘Muhteşem Yüzyıl’ kendini ispatladı!
 

Daha başlamadan gündemi meşgul eden ‘Muhteşem Yüzyıl’ dizisinin ilk bölümü Show TV’de yayınlandı. Kanal D’deki ‘Şüphe’yle aynı gün başlayan yeni saraylı dizinin zengin kadro ve akıcı bir dille işlenişi, eleştirilerin maksatlı olma ihtimalini akıllara getirdi!  

Sahnelerin zenginliğiyle dikkat çeken ‘Muhteşem Yüzyıl’dan edindiğim ilk izlenim, İngiliz Kraliyet tarihinde önemli bir yeri olan ‘Tudors Hanedanı’ dizisi havasında oluşuydu! İngiliz asillerin vazgeçilmezi olan ‘Av’la başlayan yapımda Şehzade Süleyman’ı da VIII. Henry ile özdeşleştirdim. Saray kadınlarının yeni gözdelerle rekabeti yine aynı tarzda verilmiş. Tarihi gerçeklerden yola çıkılarak hazırlandığı, hayal ürününe yer verilmediği söylenen yapımda kafa karıştıran bir noktaysa, Avrupa’da Roxelana olarak anılan Leh asıllı Yahudi bir aileden doğan Aleksandra Lisowska’nın papaz kızı olarak tanıtımıydı. Lehistan Krallığı sınırlarındaki Rohatyn’da doğan ve 14 yaşındayken Tatar akıncılar tarafından kaçırılıp Kırım Hanı’nın himayesine giren, sonra da Osmanlı Sarayı’na sunulan Aleksandra’nın saldırı sahnesinde yaşına göre çok büyük duruşuysa bir diğer ayrıntı! Ayrıca bu saldırıdan dolayı Tatarlara katil denmesi de tepki çekebilir…  

Vatikan’ın ‘İslam’ın aslanı gitti, kuzu geldi’ diyerek memnuniyetle karşıladığı Kanuni Sultan Süleyman’ın daha ilk günden Kur’an’daki adalet olgusunu uygulamaya koyarak gücünü göstermesini ve haksızlıkları telafisini yansıtan ‘Muhteşem Yüzyıl’ın, Harem’de yaşananları görmezden gelmesi mümkün değildi. Haremin Osmanlı İmparatorluğu’nun gelişimindeki etkisi herkesin malumu… Ayrıca yapım ‘savaş’ dizisi değil ki, Hürrem Sultan’la Kanuni’nin aşkı atlanıp, sadece seferleri verilsin. Tatarları ‘katil’ olarak niteleyen Hürrem Sultan’ın kâbusu İbrahim Paşa’nın ‘Dönmek kabiliyet değil, zarurettir’ sözleriyle Osmanlı’daki devşirmelerin durumunu da sorgulayan ve tarihe farklı bir yorum getiren diziyi, kostümlerin ‘perdelik’ gibi durduğu eleştirileriyle yıpratmaksa tamamen haksızlık!  

Anibal Güleroğlu  

 

 
Toplam blog
: 1210
: 1542
Kayıt tarihi
: 10.04.10
 
 

İstanbul'da başlayan yaşamım, eski İstanbullu ailemden edindiğim kültürle gelişti. Birinciliklerl..