“Mustafa Kemal’in askerleriyiz”, “çirkin ve kötü tezahürat”tan mı sayıldı?

Burası Türkiye!..

Neyi mi anlatır?

Her şeyi, aklınıza yatmayan ne varsa...

Olmaz, oluyorsa; olacak, olmuyorsa...

Sonra?

Sana/ bana “yasak”, “olmaz”, “olamaz” olan, ona/ onlara, başkalarına değilse..

Ona/ onlara her şey serbestse...

*****

Burası Türkiye!..

Partilerin grup toplantısı olduğu salı günlerine, Meclis’e bakın:

Parti başkanı/ lideri konuşur, “bindirilmiş kıtalar”, Meclis çatısı altında slogan atarlar. Komisyon salonlarında, Genel Kurul’da küfür gırla gider.

Küfür olur da, kavga dövüş olmaz mı?

Yumruklar, tekmeler, çantalar, İPad’ler... havada uçuşur!

Kafa göz yarılır, kan akar; hastane yolu tutulur.

Kınayan da olur, alkışlayan da...

*****

Burası Türkiye!...

Maç oynanırken kural değişmez, denmesine denir de...

TFF dinlemez, ikinci yarı maçları başlamadan, “Futbol Disiplin Talimatı”nın “çirkin ve kötü tezahürat”la ilgili 52. maddesinin 1. fıkrasında ufak bir değişiklik yaptı.

(Eskisi:

“Stadyumlarda toplu olarak ve devamlılık arz edecek şekilde söz veya hareketlerle ya da benzeri araçlarla aşağılayıcı, tahrik veya taciz edici nitelikte tezahüratta bulunulması yasaktır.”

Yenisi:

“Stadyumlarda topluluk halinde söz veya hareketlerle ya da benzeri araçlar ile aşağılayıcı, tahrik veya taciz edici nitelikte tezahüratta bulunulması, devamlılık kıstası uygulanmaksızın yasaktır.”)

Yeni maddede yer alan “... devamlılık kıstası uygulanmaksızın yasaktır.” can alıcı ifade.

Bu, ne demek?

Düne kadar, cezanın uygulanabilir olması için “120 saniye devamlılık ve toplu olarak küfür edilmesi, taraftarın en az yüzde 10’luk bölümünün bu küfre iştirak etmesi”, ölçüt alınıyordu.

Demek ki, “devamlılık kıstası”, bugüne kadar, küfrü önlemek için değil de, “küfre özgürlük” için orada duruyormuş!. Ölçütün sınırları içinde kalma koşuluyla küfür serbesti!..

(“Kötü ve çirkin tezahüratı” önlemek için önlem alınmasına itiraz edilemez. Ama bunun nasıl, kimlere uygulanacağı, bu “kötü ve çirkin tezahüratı”n neleri içereceği önemli. Gezi'nin sloganı ve 17 Aralık sonrası çıkan kimi sloganlar, statlarda atılırsa, bundan böyle "suç" mu sayılacak?)

Uygulama, takımına, taraftarına göre olur, “çifte standart” uygulanırsa, sorun çözülmez, yeni sorunlar yaratılır.

Sağduyulu taraftara görev düştüğü ölçüde, sağduyulu görevlilere, karar vericilere de görev düşüyor.

*****

Burası Türkiye!..

Pazartesi oynan Fenerbahçe-Konyaspor maçından sonra, “kötü tezahürat” yaptıkları gerekçesiyle, gözaltına alınanlardan 1 yıl statta maç izlemekten yasaklananlar oldu.

Cezayı kesen polisti!..

Nasıl bir “kötü tezahürat” bu?

(Konyaspor taraftarının “Ya Allah bismillah, Allahu Ekber” demesine, onlara yakın tribünde olanlar da karşılık veriyor: “Mustafa Kemal’in askerleriyiz.”. Mağdurların ifadesinden anlaşıldığına göre, bu karşılık, “kötü tezahürat”tan sayılmış.)

Oysa...

Fenerbahçe, maç biter bitmez, taraftara teşekkür etti.

Niye?

“...bu soğuk maç gününde, Saracoğlu tribünlerini doldurarak takımımıza destek olan, küfürden, hakaretten ve ceza almamıza sebep olabilecek her hareket-söylemden uzak şekilde verdikleri sonsuz destek ile takımımızın galibiyetinde büyük pay sahibi olan Fenerbahçemizin büyük gücü, büyük taraftarına teşekkür ederiz.”

Ya PFDK?

O da, dün gece, Fenerbahçe’ye, “taraftarlarının neden olduğu çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle ve bu eylemin aynı sezon içinde 5. kez gerçekleştirilmesinden dolayı”  1 maç kendi sahasında seyircisiz oynama cezası kesti.

Yönetim,  taraftarının “küfürden, hakaretten ve ceza almamıza sebep olabilecek her hareket-söylemden uzak şekilde” destek verdiğini söylerken, PFDK de, “çirkin ve kötü” olduğunu söylüyor ve ceza veriyor.

O zaman, bütün mesele, “‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz” denmesinden mi kaynaklanıyor?

Son söz:

Demek ki, Burası Türkiye, denmesi boşuna değil.
 

http://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutce@yandex.com