Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Ağustos '11

 
Kategori
İnançlar
 

“Niyet”

“Niyet”
 

RESİM INTERNETTEN ALINMIŞTIR


Dünkü yazımda ifade ettiğim, “Tanımadığım numaraları açmamak konusunda saplantılıyım. Sebebi var tabi, durduk yere olmuyor.” sözünün detaylarını ve yaşadıklarımı paylaşmak niyetindeydim bu günkü yazıda. 

Dediğim gibi “Niyetindeydim” fakat başka bir konuyu da açıklığa kavuşturmak ihtiyacıyla bu gün “Niyet” hakkında yazmak istedim. 

Sebebiyse, dünkü yazının ardından aldığım tepkiler. Farklı yaklaşımlar oldu. İnsan doğası gereği, herkes kendi penceresinden yorumlar yaptı. Hepsine teşekkür ediyorum, okumaya değer buldukları ve fikirlerini paylaştıkları için. 

Fazlasıyla etkilendiğim yorumlar oldu içlerinde. Birisine çok takıldım “Yalan söyleyebileceğini ve seni kandırdığını hiç düşünmedin mi?” İşte buna gerçek anlamda takıldım. Düşündüm, evet doğal olarak düşündüm. Ama benim niyetim belliydi. Niyet önemli. Benim niyetim.  

“Niyet, bir ruhtur. O ruhun ruhu da ihlastır.” Diyor Mesnevi’de. 

Sözlük anlamına baktığımda karşıma çıkan açıklamaysa şöyle; 

Bir şeyi yapmayı önceden isteyip düşünme, maksat. 

İslami kaynaklardan elde ettiğim bilgideyse; 

Niyet, kastetmek, karar vermek, kalbin bir şeye yönelmesi, ne yaptığını bilerek yapmak anlamına gelir Niyette kişinin kalpteki bir tercihi söz konusudur Bu nedenle niyet, ancak sahibinin açıklaması veya davranış haline dönüştürülmesiyle belli olur Niyet her şeyin özü ve başıdır; adeta amellerin ruhu gibidir Yapılan ameller niyetine göre değer kazanır diyor. 

Çocukluğumda sıkça duyduğum, yenilerin pek de dillendirmediği bir sözcük niyet. Tüm ibadetlerin başında “Niyet” var. Niyetsiz namaz, niyetsiz oruç ve niyetsiz abdest olmuyor. Yapmayı önceden isteyip düşünüyor ve maksadına nail oluyoruz. 

Karar verip, kalben yöneliyoruz ve ne yaptığımızı bilerek yapıyoruz. Niyet etmek için. Önemli nokta kişinin kalbindeki tercihi. Ancak niyet sahibinin tercihini açıklaması veya davranışıyla ortaya çıkıyor. Tıpkı dün olduğu gibi. 

İhtiyaç sahibi olduğunu söyleyen bir insan yardım istedi. Tabi ki, yardımı isteyen insanın babam vasıtasıyla bana ulaşmış olması ilk hareket noktam oldu. Bunu kabul ediyorum. Fakat, aradığı andan itibaren karşımdaki insana yardımcı olabilmek niyetiyle hareket ettim. Onun ifade ettiklerine inandım. Niyetinin ne olduğu onunla Allah arasında. Ben güvendim ve kendi niyetimin koşulunu kalben ortaya koyup yardım ettim. 

Yapılan ameller niyetine göre değer kazanıyorsa, benim niyetim gayet açıktı. Karşımda yardım çağrısında bulunan insanın niyetinden de kuşku duymadan yaklaştım, kalben kararmamak ve kötü niyete sevk olmamak adına. 

Bazı durumlar karşısında gösterdiğimiz iyi niyetin getirilerinin kötü olduğu sonuçlarda var şüphesiz. İyiliğin temeli niyette yatıyorsa, ben yaptığım iyiliği Allah rızası ve babamın sevabı için yaptım ve içim rahat. 

Beni kandırmış olabilir karşımdaki insan, bundan kaybım maddi olur. Allah tarafından bir rızaya ermek ve razı gelinen kul olmak fırsatını tepmekte ahmakça olacaktı benim düşünceme göre. 

Demiyorum ki, sokaklarda Allah rızası ile dilenip insanları bezdirenlere de aynı niyeti gösterin. Aslında gösterebiliyorsanız, gösterin. Zira Allah rızası ile açılan elin geri çevrilmemesi gerektiğini söyler annem. Adım başı karşılaşılan dilenciler insanın niyetinin de kararmasına sebep oluyor. 

Neyse konuya dönecek olursak; hayır yaptığım iyilikten hiç pişman değilim. Beni kandırmış olup olmadığı üzerine hiç düşünmediğim gibi kutsal olduğunu düşündüğüm bir ayda, hayır yapabileceğim insanın ayağıma gelmesinin sevincini hala yaşıyorum. Ne mutlu ki ihtiyacı olan insana yardım etme zevkine nail oldum. 

Babam da olsa hiç düşünmeden aynısını yapardı. “Kul bilmezse, Hak bilir” derdi. 

İyilik yapmaya niyet ettim, kalben yöneldim ve niyetimi ortaya çıkartacak hareketi kendimce incitmeden yapmaya gayret gösterdim. Hepsi bu. 

Zaman zaman ifade etmeye çalışıyorum. Güvensiz olduk. Yaşadığımız kötü olaylar karşısında niyetimizde bozuldu. Her şeyde bir kötü niyet arar olduk. 

Niyet her şeyin özü ve başıysa, adeta amellerin ruhu gibiyse. Yapılan ameller niyetine göre değer kazanıyorsa, üzerinde düşünüp kafa yormak yersiz. 

İnternette gezerken şu söze rastladım. 

Kan ve kemik tüm insanlarda bulunur. Farklı olan yürek ve niyettir. Marlo Morga  

Dünkü yazımın linki 

 

 

 

 

 

http://blog.milliyet.com.tr/Babam_bugun_bir_elci_gonderdi/Blog/?BlogNo=319890 

 

 

Sağlıkla ve mutlu kalın 09/08/2011 

 

 

 

 
Toplam blog
: 247
: 709
Kayıt tarihi
: 11.03.09
 
 

Buradayım işte. Yaşamın tam içinde. Her anın benim olduğunu bilerek. Yaşamın sadece "Şimdi" olduğun..