Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ekim '07

 
Kategori
İnançlar
 

Vurun, ulan vurun. Ben kolay ölmem.

Vurun, ulan vurun. Ben kolay ölmem.
 

Sevgili MB BLOG emekçileri...
Elime geçen bir maili sizinle de paylaşmak istiyorum. Ne yazık ki aşağıda yazılanları birçoğumuz yaşadık. Bir yandan dinde zorlama yoktur dedik , diğer yandan en adi çıkarlarımız için onu kullandık, sonuna kadar zorladık. Din paylaşmaktır dedik ama kurbanları kesip dipfrizlere attık. Yetim hakkı günahtır dedik, gün be gün yetim sayısını çoğalttık. Ne dinini ne eğitimini doğru dürüst sağlayamadığımız bilinçsiz halkın kafasını hurafelerle doldurup, dini en kolay sömürü aracı olarak kullandık. Din adına canlar yaktık cayır cayır ve karşısına geçip ağzından salyalar akan kudurmuş hayvanlar gibi büyük bir keyifle izledik, Yanan ceset kokularını son zerresine kadar içimize çekip yanın kafirler sizin işinizi tek yaratıcı olan Allah' a bırakmadık, onun adına biz yaptık dedik. Cenneti anaların ayağına bahşettik ama erkek çocuk doğurmadı diye üstüne kumalar attık. “Tarlaya ne ekersen onu biçerdin oysa.” Bu gerçeği bilecek kadar bile okumadık, verilere inanmadık. Her iki kadına da yazık ettik. Ve sanki başka hiçbir sorunumuz kalmamış gibi, sanki çok gelişmiş bir Ülke imişiz gibi yıllardır türbanı gündeme taşıdık, hiç indirmedik. Ve inanıyorum ki Türban en son Çankaya’ ya da karargah kurduğuna göre tüm sorunlarımız sihirli bir değnek değmişçesine çözülecek, ülkede refah düzeyi artacak ve en önemlisi adalet sağlanacak, ülkede ne işsiz ne aç, ne açıkta kul kalmayacak. Durum böyle olunca da bize saadet ve mutluluk dolu günleri paylaşmak kalacak. Ak; apak günlere efendim! Sağlıcakla.

İyi paylaşımlar hepinize. Eline sağlık Zafer Aknar.

Anneciğim…

Özür diliyorum…

Haberin yoktur biliyorum…

Çalıştığım dergide-LeMan- "türban"la ilgili bir kapak yaptık...

Bize çok kızdılar…

Çok küfür ettiler anneciğim…

Demediğini bırakmadılar…

Bundan en çok nasibini sen ve -arkadaşlarımızın annesi aldı anneciğim… "Neden yaptınız a oğlum" dediğini duyar gibiyim..

Ülkenin gidişatını beğenmiyorduk…

Biliyorsun ki… bu sevgi senin verdiğin sevgidir…

Ah anneciğim...

Kenarları tığla nakış nakış işlenmiş... Bembeyaz başörtünün altından sarkan bir tutam beyaz saçın, beni hep uzaklara götürürdü… Kah bir bulutun üzerinden bakardım dünyaya. Kah bir rüzgarın kanadından... Hayallere dalar giderdim koynunda…

Anneciğim hep sana küfür ettiler… halbuki derdimiz, demek istediğimiz, kızdığımız eleştirdiğimiz, senin karanlığı aydınlatan, parçalayan "beyaz tülbent"in değildi..

En küçük çocuğun benim anneciğim...

"Beni doğurmak istemediğini anlatırdın hep" …

"Doktorun bu çocuk erkek olacak!.." uyarısıyla kürtaj masasından kalkmıştın…

Ne kesin doğum tarihin belliydi, ne doğru dürüst nüfus cüzdanın vardı..

İlk eğitimini almıştın… Zor yazar, zor okurdun…

Tane tane inci gibi…

Bayılırdım yazarken dudaklarından dökülen hecelere…

Üç kızın vardı anneciğim…

Hiç birini 15 yaşında evlendirmedin...

Dualar okuyarak yatardık her gece…

Din ve vicdan özgürlüğü sendin anneciğim…

Erkek ve kadın ayırımı yapmadın…

Üç kızına da yüksek tahsil yaptırdın…

Çevreden gelen , "Evde kalacak bu kızlar, yoldan çıkacak" baskılarını aldırmadan, onca yoksulluğa karşın okuttun…

Sen doğuştan, feministtin anneciğim…

Çocuk yaşta evlenmiştin…

Kul-köle olmasın erkeklere istedin kızların…

Ah anneciğim sana çok küfür ettiler "din adına, Müslümanlık adına",

Belki kulakların çınlamıştır…

Elinden düşürmediğin Kuran-ı Kerim"i okuyordun belki o sırada…

Sen Allah'a yakarırken gıyabında tecavüz ettiler sana anneciğim…

Üç aylarda bile oruç tuttuğunu bilmeden, kutsal gecelerde, gözyaşlarıyla yıkanan yakarışlarını duymadan.."Özür dileyin bizden" diyorlar anneciğim, özür dilenecekse bunu en çok sen hak ettin anneciğim…

Pamuk gibi, nakış nakış işlenmiş, gülsuyu kokan başörtünle, bizi aydınlattın, okuttun…

Elimize kalem tutuşturdun…

Beyinlerimizi ışıkla doldurdun…

Üniversitelerde okuttun… Namus nedir, gurur nedir sen öğrettin…

Başımızı öne eğdirmedin...

Bugün berat kandili anneciğim…

Sana küfür edenlerin günahları bağışlanır belki…

Sen cennetliksin anneciğim...

Benim yüzünden sana edilen küfürler için özür diliyorum anneciğim…

Zafer Aknar

Leman dergisi yazı işleri müdürü

Bütün Zafer’ lere Zafer gibi düşünenlere hediyem olsun Ahmet Arif’ in bu çok sevdiğim şiiri.

33 KURŞUN

(…)

Vurun ulan,

Vurun,

Ben kolay ölmem.

Ocakta küllenmiş közüm,

Karnımda sözüm var

Haldan bilene.

Babam gözlerini verdi Urfa önünde

Üç de gardaşını

Üç nazlı selvi,

Ömrüne doymamış üç dağ parçası.

Burçlardan, tepelerden, minarelerden

Kirve, hısım, dağların çocukları

Fransız Kuşatmasına karşı koyanda

Bıyıkları yeni terlemiş daha

Benim küçük dayım Nazif

Yakışıklı,

Hafif,

Iyi süvari

Vurun kardaş demiş

Namus günüdür

Ve şaha kaldırmış atını.

(…)

Ahmet Arif

 
Toplam blog
: 669
: 1503
Kayıt tarihi
: 19.01.07
 
 

Bir on dört mart sabahı güneş henüz arz-ı endam ederken üzeri yongalarla kaplı, küçük pencereli, ..