"Normal" İnsan Parmakla mı Gösterilecek?

Lisedeki felsefe öğretmenim"normal" kavramını, çoğunluğun uygulaması şeklinde açıklamıştı.Örnek olarak da, pijama ile sokağa çıkmayı vermişti. "Günümüzde pijama ile sokağa çıkan insan yadırganıyor ama gün gelir pijama ile sokağa çıkan sayısı fazlalaşırsa, artık o, "normal"davranış içine girer"demişti. Eşofman dediğimiz bizim kuşağın, beden eğitimi derslerinde giydiği o rahat giysi, artık genç yaşlı birçok kişinin günlük, bazen de yatak giysisi.Yatakta giyilen eşofman, bakkala ekmek almaya veya çarşı pazar dolaşmaya giderken de pekala giyilebiliyor.Tabiki, "ben öyle yapmam,yatakta giydiğim ayrıdır"diyenlere de saygı ve sevgilerimi iletiyorum:))))))

Söylemek istediğim, "normal" "anormal" arasındaki çizginin giderek inceldiği, zaman zaman da birbirine karıştığı günümüz değer yargıları...

Siirt'deki olayları,"kendi aramızda hallettik"diyen belediye başkanı normal bir davranış mı sergiliyor sizce?Yoksa; benim bir önceki yazımda belirttiğim gibi, cinsel istismarları örtbas ederek saklamanın, çözüm aramamanın vebalinin, tüm toplum üzerine olacağı fikri mi normal olan...

Failler arasında, okul müdür yardımcısı,şeyh,tüccar,bakkal,öğrencilerin olduğu 100 kadar insan, 3-5 lira karşılığında 14-15 yaşlarıdaki öğrenci kızlarla birlikte olmuşlar.Daha sonra okuldaki 8 öğrenci; kızlardan birine, uygunsuz resimlerini dağıtmak şantajı ile ondan, 2-3 yaşlarındaki kuzenlerini istemişler. O da, teslim etmiş minik yavruları, kendi gibi insan kılığındaki hayvanlara...Çocuklardan biri ölüyor, diğeri de ağır yaralanıyor; iğrenç sözcüğünün çok hafif kaldığı olaydan sonra...

Bu olay bir yıl önce oluyor.Şehrin adı kötüye çıkmasın diye kapatılıyor olay.Bugünlerde medyada olay yayımlanınca suçlu haberciler oluyor.Hangisi normal?Olayın kapatılması mı, bir yıl sonra da olsa, halkın haber alma özgürlüğü doğrultusunda "haber" yapan gazeteciler mi?

Bakan Nimet Çubukçu bir yıl önceki olayı haber yapan medyayı suçluyor."Bu tür olaylarda artış var sanırım"diyen gazeteciyi yalanlıyor."Ben adliyedeki olay sayısına bakarım böyle bir artış yok " diyor.Oysaki, Antalya'da düzenlenen sempozyumda, şu bilgi verilmiş:Eskiden 15 günde bir, bugün günde en az iki olay mahkemelere intikal ediyor.Adalet bakanlığı verilerine göre, 2006 yılına kadar karara bağlanan 18 bin 33 davada mağdur sayısı 22bin 936. Bilgiyi, 21 Nisan tarihli Radikal gazetesi'nden aldım, internetteki sayfadan.Yazıda, bilgiyi veren ilgili, şu ilginç noktayı da belirliyor."Her cinsel saldırı açığa çıkmadığı düşünülürse, ne boyutta bir toplumsal ruh sağlığı problemi ile karşı karşıyayız düşünebiliyor musunuz"

İnternette olayla ilgili araştırma yaparken gözüme takılan bir cümle:Face book da, seri katile tıklama rekoru... Tıklayan, ya da "normaldir olabilir"diyen normal midir sizce?

Yok yok; " bize ne oldu böyle" diyenlerin sayısı da az değil neyse...Gerek çevremden, gerek ekrandan duyduğum kadarı ile, tepkiler, tepkisiz veya hasta ruhlardan fazla henüz..Yani normal, sınırları zorlasa da, içeri girmeye gücü yetmeyecek , kanımca...

Yalnız toplum olarak, şöyle bir silkelenip kendimize gelmemiz gerekiyor. Bu; gerçek bir depremle mi, beyinlerdeki depremle mi olur, bilemem...Dilerim, ikincisi ile olur da, "kuru"nun yanındaki "yaş"lara yazık olmaz...