"O"nu çok özledim, hem de çok...

O'nu çok özledim…

Bunu, birini özleyen bilir ancak… Hani saatlerdir, günlerdir, aylardır; "asırlardır" göremediğini özlemek… Nasıl bir duygudur? Bilen bilir. Çok özledim. Yüreğimi acıtan bu özlem, asıl, beynimin düşünebilen gri hücrelerinde başlıyor, sayılarınca, neredeyse sonsuz katlanarak, acımasızca "aklımı" kavurduğu yetmiyormuş gibi, geliyor bir de yüreğime, yüreğimin ta içine çöreklenip oturuyor. En çok da onu görememek, göremeyecek olmanın çaresizliği… Yokluğunun acısı, yokluğunun bedeli…

Bu güne kadar onu gerçekten gördüm mü ki ben; hiç görmedim. Gerçekten hiç görmedim. Yoksa gördüm mü? Belki de gördüm… Bilmiyorum… Bu kadar özlemişken, gerçek nedir bilmiyorum artık…

Bilgisayarımı her açtığımda yaptığım gibi, "O"na ulaşabilmek için yine hemen aynı sayfaya baktım. Benim gibi başka özleyenleri de vardı. Olmalıydı da... Azdı ama; bu kadar mı olmalıydı; "O"nu özleyen?.. Daha çok özlenmeliydi "O", daha çok "aklımızda" olmalıydı, daha çok eylemlerimize yansımalıydı.

Günlerdir, "O"nu özleyen kaç kişiyiz diye "parmak kaldırıyoruz". Bu sabah, "Biz kaç kişiyiz" diye baktığımda, 561.376 kişi olmuştuk. Yetmiş milyonluk ülkede sadece bu kadar mı onu özleyen… Çocuklara sorsak eminim sayı birden artar. "Çocuktan al haberi" demişler. Ama şu sıra olanlar "çocuk oyuncağı" değil. Aklımızı başımıza devşirip, ne yapabileceksek yapmamız gerekiyor; hem de her yerde ve her zaman; hiç umudumuzu tüketmeden.

Sayfaya bakarken, en azından her gün sayımızın katlanarak artacağı umuduyla bakıyorum. Bu sabah bir sürpriz vardı; "O"nu gördüm! Resmi vardı, ve bir şey daha vardı; tıkladım; Ata'mı seyrederken, aklımdan gelip, yüreğimde yoğrularak, dilime düşüremediğim özlemimi yansıtan sözleri dile getiriyordu; Aşık Mahzuni Şerif; NERDESİN? Diyerek…

Sana hasret sana vurgun gönlümüz
Neredesin mavi gözlüm
Nerde nerde nerdesin dost
Bu gemi bu Karadeniz
Sarı saçlım mavi gözlüm
Nerde nerde nerdesin dost

Ararım izini Dolmabahçe'den
Bir daha dönmez mi bu yola giden
Nerde nerdesin dost
İçimde sen gözümde sen
Sarı saçlım mavi gözlüm
Nerde nerdesin dost

Kurban olam yürüdüğün yollara
Kara peçe yakışmıyor kullara
Nerde nerdesin dost
Uyan bak bizim hallara
Sarı saçlım mavi gözlüm
Nerde nerde nerdesin dost

Bulutlar terinden dağlar kokundan
Sarhoştur sevdiğim Mahzuni bundan
Nerde nerdesin dost
Bir daha gel gel Samsundan
Sarı saçlım mavi gözlüm
Nerde nerde nerdesin dost

"İçimizde" diyerek silkinip, şöyle bir doğrularak, "aydınlık geleceğimize" doğru yürümek adına, "Cumhuriyetimize" " sahip çıkmanın vaktidir