“Övgü açlığı” çekiyoruz herhalde…

Bir yerde okumuştum: “’Kendine olan güveni artsın’” diye çocuğunuzu sıklıkla övmeyin. Bunu neden yaptığınızı anlar, hak ettiği övgüleri bile, bunun için yaptığınızı düşünür ve beklentinizin aksine bir sonuçla karşılaşabilirsiniz.”

 Bu şekilde büyütülen bir çocuk, “övgü açlığı” çeker herhalde.  Uzaktan, başkalarından, “gerçek övgüler” bekler…

El yordamıyla, düz mantıkla, bir şeyler yapıyoruz çocuklarımızı yetiştirirken. Bu konuda eğitimli olması gereken eğitimcilerin de bizden pek farkı yok aslında.

Mesela, bizim dönemin ortaokul sosyal bilgiler kitabında, “Türk Milletinin Özellikleri” tek tek sayılmıştı. Bir insanda olabilecek, aklınıza gelebilecek, bütün iyi özellikler orada vardı. Bunlar yazılırken, “ Aman! Unuttuğumuz bir ‘erdem’ olmasın!” kaygısı yaşandığı belliydi. Yani,“Türk Milleti misafirperdir!” gerçeği bile inandırıcılığını yitirmişti.

Yetişkinlerin -Osmanlı dönemi yenilgilerinden kaynaklı-  özgüven sorunuyla ise “devlet büyükleri” ilgilendi; “Türk Milleti zekidir!…. Çalışkandır!...”

Bunların neden söylendiğini anlamak için, çok “zeki” olmaya gerek yoktu aslında. Çocukların anlayabildiği bir şeyi, yetişkinler de çok rahat anlayabiliyordu elbette. 

Yani bütün o “ Türkiye çok güzel, insanlar çok güzel, yine gelecek ben!” röportajları, “bu açlığı”  bastırmak için belki de.

Yabancı basın dikkatle takip ediliyor, “gerçek övgü” aranıyor, bulunuyor, tercüme ediliyor, yayınlanıyor ve bunlar çok okunuyor…

“Yetenek Sizsiniz”e katılan yabancı yarışmacının söyleyecekleri –biraz sonra oylanacağı için- “gerçek övgü” diye algılanmaz herhalde. Ama yine de Acun soruyor…

“Sırf komiklik olsun” diye yaptığı şarkıyla hasbelkader meşhur olan, daha sonra Türkiye’ye gelip “Yetenek Sizsiniz”e katılan yabancı bir şarkıcının karşısında, bütün yarışmacılar “titriyor”… Özellikle onun söyleyecekleri “çok önemli” oluyor.

 “İngilizce bilen”, Türkiye’nin en zeki, en güzel, en meşhur sanatçılarından biri olan, hayatı övgü duymakla geçen Hülya Avşar bile, “gerçek övgü” duyabilmek için, bu yabancı şarkıcıyı “zorluyor…”

“Türk’e, Türk propagandası yapmayın!” demişti Çetin Altan…

Kimse dinlemedi…

“’Büyüklerimizden’ daha iyi mi bileceksin!” dendi.

Evet, kimin ”daha iyi bildiği” ortada…