Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Aralık '16

 
Kategori
Deneme
 

Rüzgar vurur bez parçalarını uçurur

 Rüzgar vurur bez parçalarını uçurur
 

Görsel alıntı


İnsanoğlunun canı bedeninde, ruhu teninde olduğu ana kadar dilek ve istekleri bitmez, tükenmez. 

Kalbe yakın az olur, nefse yakın çok olur diye hem Makamdan ister, hem de ağaçtan ve direkten istemeyi, ihmal etmez.

Dilekler Makama arz edilir. Lakin insanoğlu yağmur yağsa da suyun akışını yokuşa çevirme dileğini ihmal etmiyor.

Su aksın kesilmesin, dilekler kabul olsun istek ve arzular “artsın eksilmesin, taşsın dökülsün” diye Makam haricinde de istekte bulunur.    

Dileklerini ağaçlara, direklere bez parçaları bağlayarak ağaçların, direklerin aracı olmasını da ihmal etmez.

Elbette dilekler nefsin arzularından uzak, kalpten yakın ve sade dilekler olması gerekir.

Hemen, hemen her toplumda olduğu gibi bizde de ağaçlara, direklere çaput veya benzeri nesneler bağlanır.

Ancak her ağaca, her direğe dilek yerine geçen çaput bağlanmaz. Yörenin kültürüne göre ağaç “ bilgeliği “ temsil eden yaşlı ağaç olmalı.

Çünkü ağaçların kökleri insan mayası toprağa, dalları göğe uzanır. Dileklerin gerçek Makama ulaştırılması için yer ile gök arasını temsil eden bilge ağaç seçilir.

Bilge ağaç topraktan aldığı güç, gökten aldığı enerji ve yerden aldığı su ile kendisini geliştirir. Ağaçlarda ruhsal enerji var.

Çok eskiden insanlar böyle bilge ağaçlarla konuşur dertlerini, acılarını, dilek ve temennilerini anlatırken ağaçlardan cevap aldıkları dahi söylenir.

Ağaçlar canlıdır. Bereket ve bolluk demektir, kuruyan ağaç cansız,  yaprak ve meyve veren ağaç canlı demektir.

Ağaca dilek yerine ağaca bez bağlayanların mutlaka ağaca şöyl seslenmeleri gerekir.

Ey bereketi esirgemeyen Toprak Ana, Gala. Yüce Yaratıcının izniyle sen biz insanları biri anne şefkatiyle gölgenle ve verimli sütünle beslersin.  

Bereketli toprağınla karşılık beklemeden bizlere verimli ürünler verirsin. Senin vücudun bizim yaşam alanımızdır.

Sen bizim tüm hatalarımıza rağmen bizi sevginle sararsın. Gücünü topraktan, enerjini gökten alırsın

” Senin dallarına bağladığımız bu dileklerimizi Yüce Makama bildir”

Dileklerimiz bizi açgözlülüğe çeviren nefsimizden uzak, kalbimize yakın katkısız ve sadedir.

Hayatımıza bereketi ve bolluğu getir. Verimliliği ve üretkenliği sağlamaya aracı ol.

Elbette Yüce Allah bilir hangi dilekler nefsani, hangileri şeytani ve hangileri rahmanidir.

Dilekleri Ağaçlara bağlarlar, Rüzgâr vurur bez parçalarını uçurur.  İnsanoğlunun gönül gözü kör Hızır’ı görmez,Sıkışmış lakin ona artık Hızır bile yetişmez. Dilekler nereye arz edilir onu bile bilmez.

Allah yüreklere yakın tüm dileklerinizi kabul etsin.

 

Kıymetli okurlarımıza saygılar sunuyorum.

Mehmet BURAKGAZİ / MERSİN  

 
Toplam blog
: 608
: 2204
Kayıt tarihi
: 12.04.12
 
 

Bingöl'de, Baharın son ayında, ikindi üzeri un ambarı (kiler) arkasında, ebesiz, hemşiresiz, Emin..