Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Aralık '09

 
Kategori
Siyaset
 

“Şunları sen mi susturacaksın yoksa ben mi susturayım”

“Şunları sen mi susturacaksın yoksa ben mi susturayım”
 

Koca gün işte yorulmuş, yok yere patrondan laf işitmiş, morali bozuk Hikmet bey gürültü yapan çocukları susturması için eşine bağırmıyor. Ne olursa olsun ayıp. İnsan eşine bağırmamalı. Burada söz konusu olan başbakan, ve meclis başkanına yani cumhurbaşkanının temsilcisine bağırıyor. O garip de ne yapsın, Lütfen sayın Baykal, sayın… Diye alçak sesle söyleniyor ama dinleyen yok

Bu bağrıltılar bütçe konuşmaları sırasında geçiyor. Meclis başkanlığının itibarı işte o kadar kalmış anlaşılan. Orada gerçek bir başkan olsa, başta milletvekili kürsüsünden meclise hitap eden başbakan dönüpte bağırabilir miydi?

Sözde bütçe müzakereleri. Belli ki kimse bütçenin gerçekçi olduğunu düşünmüyorki daha çok güncel konular ağızlarda.

Baykal;

- Belediye otobüslerinin yakılmasının sıradan bir olaya dönüştüğü bir Türkiye manzarası var. Polis araçlarına taşlarla saldırının gerçekleştirildiği, öğretmen evlerinde kız öğrencilerin mahsur kaldığı bir Türkiye ile karşa karşıyayız.

- Bayrağı, sokağı sahipsiz bir Türkiye... Vatandaşı, bayrağı sahipsiz bir Türkiye var.

- Bu tablo dünyanın hiçbir yerinde demokrasi diye kabul edilemez. Bu hükümetin acizliğinin bir sonucudur.

- Hiç şüphe yoktur ki Türkiye'yi buraya AKP Hükümetinin etnik ayrıştırma politikası taşımıştır.

- PKK ile müzaker yokta nasıl oluyor da İmralı'nın gönderdiği 34 kişi ayın gün, MİT müsteşarıyla, siyasetçisiyle, hakimiyle aynı anda aynı mekanda buluşabiliyor? Kimin kararıyla oluyor bu beraberlik? Ortada bir plan bir tezgah, var bir çalışma var.

- "Niye geldin?" diye soruluyor, "Terörü bırakma kararı mı aldın?" - "Hayır, ben İmralı'nın karırıyla geldim" diyor.

- Tokat'taki olayın PKK'nın yapmış olduğuna inanmıyorlar. Bu olayın PKK'nın dışında birilerinin yapmış olacağını söylüyorlar acelen ne, bu komplo teorisi ne?

- Ama bu tablo ilk kez ortaya çıkmıyor. Danıştay cinayetinde de aynı olay yaşandı. Sen nereden biliyorsun devletin istihbaratı var emniyet güçleri var. Önce mahkeme karar verdi: "Falar kişinin yaptığı bu nitelikte bir suçtur" dedi. Uzun süre savcı arandı bir süre sonra dava açıldı ve o davaya bi sanık gizli tanık olarak ortaya çıktı. Bu gizli sanığa avantajlar sağlanıyor.

- Sayın Başbakan ABD'ye giderken, görüşmemizde Kandil'i görüşeceğim dedi. Amerika bir süre önce 3 tane PKK yönetecisinin sorumluluk taşıdığını ilan etti. Kandil'e giden yolları kesin. PKK hala nasıl İmralı'dan yönetilebiliyor. Bunun ABD ile müzakere edilmesi gerekmez mi? Tek kelime yok.

- Başbakan İsrail'e "deprem gibi cevap veririm" diyor. Ama biz deprem gibi cevabı PKK'ya karşı bekliyoruz. Ama oraya cevap yok. Uzlaşma yanlılığı var. Başbakan PKK'ya deprem gibi cevap versin.

- İktidarın gücü yürüyüş yapan memurlara veya öğrencilere yetmektedir. Ama sokak anarşisi bu iktidar döneminde yine ortaya çıkmıştır. İktidar sokağın egemenliğine seyirci kaldı. Şeklinde konuştu. Sonrada bütçeyi eleştirdi.

Sonra kürsüye başbakan geldi. Aslında haklı. 1950 den beri iktidara tek başına gelememiş bir partiyi nasıl eleştirsin, mümkün değil. O da eleştiri tarihini 1920 lere doğru çekti. Yeni kurulan devletin başında Mustafa Kemal ile altın yıllarını yaşadığı o döneme atıfta bulunduğunda başbakan, CHP liler bağırıp protestoya başladı. Ahh. Başka bir yerde olsa korumalar polis falan derhal sustururlardı ama burası meclis. Bir şey yapamıyan başbakanımız çok sinirlendi. Başlığı oluşturan o cümle ile başkana bağırdı.

Konuşması bittikten sonra sataşma nedeni ile kürsüye gelen CHP li hatipler, başbakanın “CHP liler devlet adamlığını bilmiyor” şeklindeki ithamını, “Hikmetyar’ı ve ABD ile bir milyar dolar karşılığı kuzey Iraka girmeme anlaşmasını hatırlattılar.

Sonra bir ara oylamaya geçildi. Kollar emme basma tulumba kolu gibi bir yukarı çıktı. Sonra indi.

2009-12-14

 
Toplam blog
: 1508
: 1688
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Yetmişiki yaşında iki çocuk ve iki torun sahibi bir erkeğim.. Lise mezunuyum. Uzun yıllar esnaflı..