Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Mart '07

 
Kategori
İlişkiler
 

"Yaşamak" lazım

"Yaşamak" lazım
 

Birçok kez haykırdı her duyarlı. Eminim birçok kez yalvardı her sağduyulu. Nereden başlasam bilmiyorum. Bunlar sadece biriktirdiklerim kendim için.

Ne oldu bize?? Neden bu hale geldik? Bu kadar öfkeli ve tahammülsüz olmamızın mutlaka geçerli sebepleri olmalı. Misafirperverliğimizle yedi düvele nam salmış olan biz, en küçük bir fikir ayrılığına kan bulaştırmaya başladı. Evimize gelen her konuğa en güzel yeri tahsis edip kendisi eğreti bir şekilde sandalyede yerini alan, tüm imkanlarını seferber edip misafirinin koşulsuz mutluluğu ile mutlu olabilen biz, neden en küçük veya ihmal edilebilir meseleleri kan davası haline getirir olduk? Bir insana saygi gostermek icin, o insanin illaki misafirimiz olmasi sart mi? Illaki bizimle cay icip, klise muhabbet ederse mi o insan tatli bir tebessumu hakediyo?Peki varligindan dolayi ona saygi duymamiz da mi gerekmiyo? Hani biz ekseriyetle inanan bir toplumduk ve "Kul Hakki" cok onemliydi bizim icin? Neden artik "Afedersiniz" veya "Tesekkur ederim" literaturumuzde yer almiyor? Nicin inenlere oncelik tanimiyoruz daha da rahat binebilmek adina.

Gercekten de gazetelerin ucuncu sayfa editorlerinin ekmegine yag surercesine bir yaris halindeyiz bugunlerde. Ama sanirim uzun bir sure rekor, dugun donusu serit tartismasi sonucu ailesinin gozleri onunde denize dokulen iki kardeste olacak. Peki biz sevinmeli miyiz bu iki kardesin canina kastedenlere rastlamadigimiz icin bugun. Sans mi gercekten onlara ve onlar gibilerinin onune cikmamak. Aslinda sorun belli, cozum ise cok basit. Trafik daha kesmekes halde, stress had safhada bu yuzden surucu koltugunun altinda mutlaka biseyler bulundurmak.

Konuyla ilgili oldugu icin bir animi paylasmak ve hatta bu esnada gene ne kadar sansli oldugum icin sevinmek istiyorum simdi. Sanirim 10-11 yaslarindaydim ve ramazan ayinda pide almak uzere firina dogru yonelmistik babam ile. Dogamiz geregi son dakika insanlari oldugumuz icin sirada bulundan yaklasik on kadar kisi, halihazirda cikmis pideleri almak yerine iftar zamanina en yakin zamanda cikmasi muhtemel pideler icin sogukta beklemeyi yeglemisti. Hayati boyunca en gereksiz yerde bile siraya girilmesi ve insanlarin birbirinin hakkina riayet etmesi gercegini felsefe edinmis babam da siradaki insanlardan tek tek olmamakla birlikte, cikmis ve kimsenin almadigi pidelerden almak icin genel bir izin talep etti. Kimseden aksi bir tepki gelmemesinin verdigi gonul rahatligi ile siranin onune yoneldi ve firinciya siparisini verdi. O esnada siranin en onunde gayet de yasli ve aksi gorunumlu bir adam sanki az once hic o tip diyaloglar gecmemis gibi babama ahlak dersi vermeye kalkisti. Babam da hafif bir gulumseme ile olayi bir kere daha nakletti. Ancak cozumlenmesi an meselesi olan bu fikir ayriligi, adamin arabada bekleyen bickin delikanli oglunun olay yerine tesrif etmesi ile alevlendi ve bir anda baba-ogul babama gereksiz cikismasi tavan yapti. Normal olarak da babam olayin daha da tatsiz hale gelmemesi icin pideleri almaktan vazgecip benim ile birlikte olay yerinden ayrildi. Su an eminim babam bu olayi hatirlatsam tum detaylari tebessum ile hatirlayacaktir. Ama ben o gunden sonra, neden buyuk olmadigim ve haksiz yere bizi elestiren ve zor durumda birakan o insanlarin dersini veremedigim icin kendi kendime yakindigimi bilirim. Ne kadar da isterdim agizlarini burunlarini kirmak onlarin. Bugun dusunuyorum da aslinda... Biz ne kadar sansliymisiz o gun de haberimiz yokmus...

 
Toplam blog
: 4
: 507
Kayıt tarihi
: 21.06.06
 
 

Sporun her dalına karşı duyduğum ilgi ve merakı futbol ve basketbol oyununun içinde yer alarak perçi..