Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Ekim '06

 
Kategori
Sinema
 

"You did not talk about Fight Club!"

"You did not talk about Fight Club!"
 

Bu cümleyi bilirsiniz değil mi? İçinde bir çekilme bir katılık barındırması bir yana kült olmuş, ezberlenmiş bir kelimeler topluluğudur okuduğumuz. Öyle ki bahsetmeyesimiz gelir bundan ama içten içe yaymak isteriz ruhumuzu arındıran krallık köleliğini. Aslında ya IKEA yataklarının "kölesi"yiz, ya da 15. katta kutu tabir edilen bir daire sahibiyizdir.

Uykusuzluk "Adsız Borçlular" ya da "Tüberküloz" ile son bulur. "Testis Kanseri" olmamışlık bile olmuşluk kadar ağlatır. Ağlarsınız ve rahatlarsınız. Yalancı olmak işimize gelir. "Bob'un kadın göğsü var"dır ve biz "Tanrınınkiler de böyle olmalı" deriz. Ve bir gün "Herşey mahvolur", "Tümör"ünüz -ya da "Sahtekar"ınız- çıkagelir, uykusuzluk sarar her yanınızı ve asla eski "yalan" olamazsınız. Ve aniden, hatırlamadığınız bir anda, bilmediğiniz bir yerde uyanırsanız "başka biri" olarak uyanabilir misiniz?

Kaderiniz Acil Çıkış Kapısının yanındadır. "Tek Porsiyonluk" yaşamınızda en "Multi Seçenek" kişidir o. Kartını verir size. Elinizdeki "ölümcül" bir şeydir ama kaderiniz de yanında promosyondur işte. Kuponsuz ve bedava! Prosedür yüzünden bavulunuzdan, Calvin Klein gömleklerinizden, kötülüğünüzü ve insani sıvılarınızı bastıran parfümlerinizden, diktörtgen bir yaşamdan olursunuz bir anda. "Kutunuz" da yanmıştır en olmadık zamanda. Jeton önce "Sahtekar"ı sonra da "Kader" i arar. Kaderdir bu, bumerang gibi. Kapansa da jetonlu icad, zillenir başınızda ve açarsınız "*69" lanmış kaderi. Önce yeni bir kutunuz, sonra yeni bir terapistiniz olur bir anda "Kader". Adına birşey demezseniz dışarda siz sizsinizdir. Sarı kravatını takan "Salı Günü" gibi sıradansınızdır; ve günler sizi bu yarışta geçtiğinde eski siz ile yeni siz arasındaki yedi fark biter bütün "siz" ler kaynaşır anlaşır. ve işte doğdunuz bile tek yumrukla!

Kan tuz ve zafer kokan sokaklardan bodrum katlarına taştınız; sonra çoğaldınız, ürediniz, her gece bilmediğiniz halde "Sahtekar"la seviştiniz, suya "Sabun"a dokundunuz, kanattınız. Ordunuz oldu, yüzbinleriniz size taptı, "Tarihin Ortanca Çocuk"larına gerçekliği anlattınız, bilmediğiniz suikastler yazdınız. Nasıl mı? Ne demişler: "Yaşasın Kader". Herşey birden sondan başa sardı. Söylecek sözünüz kalmadığında aslında "Kader"in "Siz" olduğunu görüdüğüzde şizofren tavrınız gardını aldığında, "Kader" "Kıyamet Projesi"ni çoktan onaylamıştır. Nitro gliserinli bol köpüklü bir patlama herkese iyi gelir aslında. Arınmak buna benzer. Kurtulup "Kendiniz"e ateş ettiğinizde de sonu zaten yazmışsınız demektir. Siz Tyler Durdan "Kader"in dövüşünü kazandınız.

"Bu filmi önce izlemenizi tavsiye ederim ki zira o zaman yazdıklarım anlam bulur. İnanılması güç kurgusu, replikleri ve anlamı ile sizi unutması zor bir bulmacaya belki de "Kader"inize sürüklüyor.

İyi seyirler.

 
Toplam blog
: 58
: 883
Kayıt tarihi
: 24.09.06
 
 

Tuti mucize-i guyem ne desem laf değil, çerh ile söyleşemem ayinesi saf değil! Ne acayip... ..